ZAMANLAMA YANLIŞLARI?...
Eklenme: 3/31/2020 12:00:00 AM

İki yanlış bir doğru eder mi?.. Etmez.. Hatta iki yanlış, bir doğru, üçünün toplamı da doğruyu göstermez!.. Ulaştırma Bakanı M. Cahit Tarhanın görevden alınması mevzusu!.. Süreç ve peş peşe gelen yanlışlar! Birileri gaf, bilgisizlik ya da ön görmeme hali, diyebilir?.. Ya da, bu minvalde, işi biraz daha alt polemiklere düşürme gayreti içerisinde olabilir.. Olsun.. Ama, ortada vaki olan iki büyük yanlış var.. Özellikle, AK Partiye ve tabi ki, Cumhurbaşkanı Erdoğanın siyasi hayat kimliğine yönelik; suikast mahiyetli!

***

Şimdi!.. Türkiye 7den 70e herkes.. Nefes alan her canlı.. Ve kurumlar.. Sivil.. Resmi Her ne faaliyet içerisinde olursa olsun.. 83 milyon insan bir bütünlükle Ekonomi, sosyal, kültürel.. Kısacası yaşamın her alanı, yer küresini titreten, korku, panik, endişe ve önlemenez salgına sahip Covid-19la boğuşurken!.. Ki projenin muhtevası dahi, virüs öncesi, normal hayat yaşanırken mühim bir polemik, konusu iken!.. Anamuhalefetin dahi topyekün karşı refleks geliştirdiği bir proje iken.. Yapılmasın diye imza kampanyaları ve dilekçeler tanzim edilirken!

***

Denir ya!.. Hayrola.. Yangından mal mı kaçırıyorsun, e be Turhan!.. Ne bu; Kanal İstanbulu ihaleye açmak.. Hayırdır.. Ekonomi darboğazdayken.. İşyerlerinin kepenkleri indirilirken.. Milyonlarca kişi işsizlikle yüz yüze gelmişken.. Ülkede izole seferberliği başlatılmışken.. Hükümet, felçe uğrayan ekonomik hayata can suyu olabilme adına, 100 milyar liralık bir fon tedbiri işletirken; bu ne telaş, ihale açmak..?

***

Covid-19la mücadeledeki zafiyetlerin ayrı bir muamma!.. Ne Devlet Demir Yolları.. Ne Deniz.. Ne de kara ulaşımı.. Ki hava ulaşımını da, zorunlu olarak İçişleri ve Sağlık Bakanlığının dayatmasıyla getirilen kısıtlama!.. Yani büyük bir boşvermişlikle, alakalı anlayışın, zühuru!.. Doğrusu, kabinedeki bu tekli revizyon kim ne derse desin; geç bile kalınmış bir değişikliktir? Tabi birileri bu değişikliği, Turhanın Kanal İstanbulun proje kordinatörlüğüne getirilme şekliyle yorumlanıyorsa da öyle değil..

***

Gelelim; geçtiğimiz Cuma Günü Beştepedeki Diyanet İşleri Başkanlığının tertiplediği VİP Cuma Namazı organizasyonu.. Olacak şey mi dedirten bir hal! Şöyle ki.. Fetva vereceksin, kurulda ilan edeceksin.. Ey Millet virüs nedeniyle camileri kapatıyoruz, cuma namazlarını yasaklıyoruz, cemaatle namaz kılınması sakıncalı deyip, bir dizi yasak koyucu kararlar koyacaksın.. İslam tarihinde görülmemiş şekilde, camileri kilitleyeceksin? Yatsı namazları sonrası, Camilerde dua okutacaksın, virüse karşı!

***

Ama sen! Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş.. Sanki tüm bu kararları sen almamışsın.. Sanki, Türkiyede herşey yolundaymış gibi! Cumhurbaşkanlığı külliyesindeki, Beştepe Camiinde, sadece özel davetlilerin katılım gösterdiği, VİP tertipli Cuma Namazı kılma organizasyonu tertipleyeceksin, hutbesini okutacaksın!.. Demezler mi, bu ne yaman çelişki?.. De bakalım, yaşanan ve yaşatılan hal-i durum, hangi mantıkla, hangi vicdanla, hangi izanla, hangi inanç mekanizmasıyla cevaplayıp işte yanıt diyebilirsin

***

İş zıvanadan çıkar bir hal alınca çıkıp diyeceksin ki; VİP tertipli cuma namazı değil.. bu Namaz ertelenen Cuma namazının affını dilemek maksadıyla yapıldı?.. Gel de milleti inandır?..

***

Hükümeti.. Özellikle, Cumhurbaşkanı Erdoğanı.. Covid-19 tufanı üzerinden, vurma gayreti içerisinde olanların ekmeğine yağ ve bal sürme olunduğunu Pusuya yatmış, çakkal sürülerine yem edici bir hal-i vaziyetin içerisine soktuğunun farkında mısınız? Ki, iki gündür yürütülen tartışmalar sanki Erdoğan bu işi organize etmiş algısını üretme hali de ayrı bir garabet Sonuç itibariyle!.. İki yanlış, iki gaflet, iki delalet hali, denir ya peki sorumlu kim? İşte o da ayrı bir fasıl polemiği!...

***

RESİM NEYİ OKUTUYOR

İlk etapta, şunu okutuyor.. Bir markette, zabıta ekiplerinin kontrol, denetimde bulunduğu.. Rutin bir işlem.. Doğru Peki denetimin muhtevası nedir?.. Covid-19a ilişkin, kriterlere uyuluyor mu, uyulmuyor mu? Bu da, doğru!.. Lakin halka mal olmuş bir deyim vardır; şeytan ayrıntıda gizlidir?..

***

Şöyle ki.. Marketteki ürünlerin resimde görüldüğü şekliyle tamamen ambalajlı halde.. çalışanlar da, maske ve eldiven takılı.. Hijyenik bir kurala uygunluk var.. Peki, denetimde bulunan, kontrolden sorumlu görevli zabıta ekiplerinde bir kural söz konusu mu?.. Özellikle, bir tedbirleri var mı?.. Mesela, maske ve eldiven takma.. Ne yazık ki.. Neyse, bizimkisi dediğini yap, yaptığını yapma? gibisinden.

***

Umarım! Bu yazı sonrası bir ders çıkarılır Halkın sağlığını düşünme noktasında, sahada denetime çıkan görevliler de, kendilerini düşünmüyorlarsa da, düşündüklerini ifade ettikleri halkın sağlığı için, samimi bir tavır sergileyerek önlemler alıp denetimlerde bulunurlar...

***

GEçEN YIL BUGÜN!

Neyle meşguldük!.. Siyasetle.. Yerel seçimler için; sandık başına gitmiş tercihe göre oyumuzu kullanmıştık.. Peki sonra!.. İşte, geçen 365 gün.. Değişen ne..? O gün siyasi mülahaza yüksekti.. Bugün; ketumluk var.. çünkü, siyaset evde?.. Neyse, bugüne özgü çok konuşulması gerekir.. Lakin herkes evde olduğu için, hedefte de virüs bulunduğundan dolayı; biz de siyasi hasb-i halleri, evde tutuyoruz!

***

İMF YALANI?..

Birileri ne diyordu?. Türkiye ekonomik dar boğazdan çıkmak için, yine İMFnin kapısına dayandı diye yaygara koparıyordu..Hükümet yok böyle bir şey dediyse de, ha bire algı üretimi yapıldı.. Neyse, nihayetinde İMF bizzat kendisi deklare etti; Türkiye koronavirüs salgını nedeniyle yardım isteyen ülkeler arasında yok Ha bir de, Rusya var.. İMFnin kapısına dilenmeye gitmeyen ülke olarak?.. Ne diyelim; yalancının mumu yatsıya kadar yanar.? Bunlarınki de böyle..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Unutmayın, sağlığınız kendiniz kadar çevrenizdekinin sağlığını etkiler?