AH HASANIM AH!…
Eklenme: 1/16/2020 12:00:00 AM

Seni, izlerken!.. O ağzından dökülen inci taneli sözcüklerin var ya!.. Kelimelerdeki seçiciliğin.. Elif bir ruha sahip oluşun.. Ve tabi ki, içten, samimi, saf ve pak bir kalp ruhuyla, yaşadıklarını, meramını anlatma halin.. Ve o son sözcüğün; Allaha şükürler olsun deyişin var ya; Ah Hasanım ah dedirttin bana Hele ki, Bir gün mutlaka deyip; umutlu halin

***

İnanıyorum ki, benim gibi seni izleyen binler değil, milyonlarca insan o an için; yutkunmuştur?.. Utanmıştır İç çekmiştir.. Duyarsızlık komasına girip benlik travmasıyla; çürümüş bir beden haliyle; düçar olmuştur Ölüm döşeğinde, sekerat çekme hali.. Ağızdan çıkan sözcük; Biz de insan mıyız? sorgusu!...

***

Aslında, Hasanın bir gün mutlaka umuduyla kahredici yaşamdan kurtulacağı hissi ve inanç noktasında buna da şükürler olsun deyişi; bizleri, sizleri, millet ve ülke olarak 81 milyonu, denir ya gaflet, delalet ve insani bedbaht halimizden uyandıran bir sille olarak, yüzümüze indi!.. Ve fena bir şekilde; yüzümüzü kızarttı

***

Evet, Hasan başkentin sokaklarında!.. 27 yaşlarında, genç dinamik bir insan.. sokakta yatıp-kalkıyor Kağıt mendil satıyor Kendi ifadesiyle.. Ancak bir çorba parası kazanabiliyorum Haftada bir kez de olsa, paramı biriktirip otelde kalıyorum.. Temizliğimi yapıyorum.. Sıcak bir yatakta, uyuyabiliyorum..

***

Peki diğer günler İşte o günleri sokakta geçiriyorum.. Kepenkler kapandığında, metroda, havalandırmanın sıcak üflediği yerin dibinde, karton serip yatıyorum..

***

Yüzü de, ruhu da, ağzından dökülen kelimeler de; umut ve gülümseme hakim.. Öyle kaşı çatık, umutsuz, boş vermişlik, hayatta bu mu deyip, isyankar hali yok!. Bir inanç, bir iman ve hayatın bir imtihan olduğuna dair; gönlü zengin tavrı Hem de nasıl zengin?..

***

Ne diyor;

Allan insanları sınar.. Allah şuan beni sınıyor.. Allah bana taşıyamayacağım yükü vermiyor

***

Dikkat ettiniz mi! Hiç bir cümlesinde, zerre-i miskal bir istek ve talebi yok!.. Bana yardım et, elini uzat, iş, aş, ekmek ver demiyor.. Nasipse!.. çünkü Allah sınıyor ve Allah mutlaka bir gün verecek diyor..

***

Ah Hasanım Ah Biliyoruz ki; sen münferit değilsin.. Ki niceleri var senin gibi!.. Yarı aç, yarı tok, yamalı, yırtık bir giysiyle haline gönlü zengin bir şekilde şükür eden!.. Gönlünde, vicdanında, ruhunda, inanç kudretinde; eyyy insanoğlu, kendini bil diye, haykırıyor

***

Ve yine biliyoruz ki!.. Senin de, benim de, ahalinin de sırtına çöreklenmiş, sülük gibi emen kan emici vampirlerin var olduğunu.. Devletin malı deniz mantığıyla, yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, vurgun, haksız kazançla milyonlara sahip olanı..

***

Biliyoruz ki!.. Hak, hukuk, adalet, eşitlik, demokrasi, insan hakları, özgürlük, sosyal devlet gibi yaldızlı cümleler kurup, ülke yönetiminde söz sahibi olan, ama Hasanlarını görmezden gelen, idarecilerin var olduğu..

***

Hele ki, Komşusu açken, tok yatan bizden değil libası giyip, aç, yoksul, fakir, garip gurabayı hatırlamayan zenginlerimizi, idarecilerimizi, siyasilerimizi, devlet erkanlarımızı biliyoruz!

***

Ah Hasanım Ah!.. Sen var ya sen!.. Sen hiç fakir değilsin, aç değilsin, yoksul hiç değilsin.. Sen yardım eli uzatılacak, ona ihtiyaç duyan biri değilsin.. çünkü sen, Allah beni sınıyor diyerek; mucize bir el ve gönül, yürek, iman nokta-i nazarında; İnsansın!

***

Aslında, gırtlağına kadar mal, mülk sahibi olmuş, makam ve mevki elde etmiş!.. Ama gönlünde, vicdanında, ruhunda, inancında, imanında, insanoğlu olabilme vasfında, aciz, per perişan, bedbaht, aç, sefil olanların senin o mucizevi eline, ruhuna, benliğine ihtiyacı var Ve sen bir imtihan abidesisin Şifasın, şifa Hasanım!

***

NEDEN KÜRTçE YOK!

Evet.. Neden İstanbul Havalimanında, Kürtçe çeviri, anons, ya da çağrı yapılmıyor Lafa gelince mangalda kül bırakılmaz.. 36 dil, 80 lehçede çeviri olacak.. Ama, bu ülkenin asli unsurları olan.. Nüfusu, 25 milyonu aşan.. Ve birinci derecede vatandaşlık kimliğini taşıyan, Kürtlerin ana dili olan Kürtçe; bu hizmetlerin içerisinde yer almaz.. Bunun izahını kim yapabilir?

***

GÜNÜN SÖZÜ?

Ne insanlar gördüm üstünde libas yok, ne libaslar gördüm içinde insan yok...