AZICIK DA KAYBETTİKLERİNİ DÜŞÜNÜRSEK?..
Eklenme: 5/10/2023 12:00:00 AM

Evet ya, hep kazanırlarsa ne olur ekseninde, hasbi hal ettik, bugüne dek.. Artıları, eksileri, olabilecekleri irdeledik.. Diyorum ki, bugün de kaybederlerse ne olur ya da ne olabilir kabilinde, resme bakalım.. Hafta sonu sandık kuruluyor.. Artık son düzlük değil, deparların atılacağı son metrelerdeyiz.. Kala kala, 4 gün kaldı..

***

Malum, seçim arenasındaki siyasi aktörler belli.. Partiler de, liderler de, seçmen de son depar için kendini konumlandırmış durumda!!!.. Zihinler ve tercihler, netleşmiştir.. Tabi ki, favoriler net.. İnce ve Oğan dışında, Erdoğan ile Kılıçdaroğlu yürütmenin başı olabilme adına soluksuz yarışıyorlar.. Kim kazanır, kim kaybeder onu sandık gösterecektir..

***

Biz, kaybetmek üzere, bugün zihin eforunda bulunalım.. Yani yarışın aktörlerinden kim sandıktan çıkan milli irade neticesinde, kaybeden olarak karşımıza çıkarsa, salt kendi mi kaybeden olur.. Yoksa, onunla birlikte kaybedenler de mi olacak?.. Öyle ya, kimse tek başına bu yarışta, yer almıyor ki.!.. Neyse, kimden başlayalım!..

***

Hiç kuşkusuz ki, 21 yıllık iktidarıyla Türkiyenin siyasi tarihine damga vuran Erdoğanla başlarsak. Yani, kaybederse ne olur?.. Özelden bakarsak, pek kaybedecek bir şeyi olmaz.. Tabi bu Erdoğanın şahsi siyasi hayatı açısından geçerli,, Şöyle ki, Cumhuriyet tarihinin milli irade temsilciliğiyle ülkeyi en uzun süre yöneten, kişi olarak tarihe geçecektir..

***

Uzun soluklu iktidar dönemi seçimle son bulmuş olacak.. Ki bu da sandık tercihidirDemokratik bir neticedir. Bir haneye zafer olarak yazılacaksa o da Milli İradenin hanesine yazılır.. Ülke ve millet yeni bir solukla, yönetilmeye başlanacak.. Giden iktidarın yaptığı hizmetler, eserler de ülkeye kar kalır..

***

Özetle, giden paşam, gelen ağam olur..Türkiye mevcut rotasında yürümeye devam eder.. Ama arızalı, ama arızasız.. Onu da gelen yönetimin, siyasi anlayışı, milli duruşu ve ülke yönetimindeki tecrübesi, belirleyecek.. Dereyi görmeden paçaları da sıvamak, doğru olmaz.. Bunu Erdoğan ve AK Parti için söylüyoruz..

***

Peki, Erdoğanın favori rakibi olan Kılıçdaroğlu kaybederse ne olur?!.. İşte, kızıl-kıyamet, eyvah ki eyvah, denilebilecek, hadiseler, bu kayıpla başlar.. Tabi tüm bunlar, CHP ve Kılıçdaroğlu eksenli geçerli.. Ülke ve millet için, değişen bir şey olmazGelişebilecek olayların sıralaması şöyle vücut bulur..

***

Öncelikle yenilginin, kaybetmenin ağır faturası, tek suçlusu olarak Kılıçdaroğlu gösterilecek Ve bütün ittifaklar da ihtilafa dönüşecek.. Hem de acımasız bir sorgulama haliyle.. Suçlu kim arayışıyla, hiç de milli ve yerli olmayan, siyasetin de ruhunu taşımayan, kavgalar ikmale gelir..

***

En barizi kasetle el değiştirilen CHPnin koltuğundan gidecek.. Yeni bir lider arayışına girilecek.. Ve tabi ki, bu yolda birlikte yol yürüdükleri fena şekilde sarsılacaklar.. Hem içeridekiler hem de dışarıdakiler.. Beri yanda, Yavaş ile İmamoğlu.. Onlar dimyata pirince giderken, evdeki bulgurdan olmuş olacaklar çünkü, önümüzdeki yıl Martta yapılacak Belediye Başkanlığı seçimleri tehlikeye girecek

***

En çıngar çıkaracak olanlar ise, Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığına göz diken 6lı masanın siyasi liderlerinin hayalleri suya düşmüş olacak.. Parti tabanlarıyla kavgaya girecekler.. Niye kuyruk oldunuz diye!.. Sınır ötesi var ki, onlara girmek istemiyorum?.. ABD mi, AB mi, FETÖ, PKK..

***

İnce ve Oğan için, kaybedilecek bir durum yok.. çünkü, maratonun yeni koşucuları.. Türkiyenin siyasi kulvarında, farklı söylem ve eylemlerle yeniden kendilerine sahne bulabilirler.. Denir ya, yenilen pehlivan güreşe doymaz.. Onlarınki de, yenile yenile galibiyeti bulacaklar.. Belki de bu sınav, ayrıldıkları partilerine lider olarak dönüşlerini sağlayabilir

***

ERZURUMDAKİ SİNSİ PLAN

Lafı evirip, çevirmeye gerek yok!.. Fark edilirse, Ekrem İmamoğlu seçim meydanlarına dahil olduğu an itibariyle, o agresif, kriz yaratıcı, polemik üretici potansiyelini, kullandığını görüyoruz.. Ki Erzurumdaki hadisenin de, kurgulayıcısı o.. Pimi çekilmiş bomba misali.. Gittiği yerde, kendine yakışanı yapıyor(!)..

***

Erzurum!.. AK Parti için, kale konumunda.. Ki önceki seçimlerde aldığı oy oranı, belli.. Yüzde 70lerin üzerinde.. CHPnin oy yüzdeliği en baba şekilde İnce döneminde aldı, yüzde 9 bile değil.. Hal bu iken, İmamoğlu için, kriz yaratmada zemin, mümkün!.. Nitekim o zemini de buldu..

***

Karakteristik özelliğiyle, İmamoğlunın hırsı, aklının çok ama çok önünde.. Onun için de, öfke sınırı yüksek.. İstediğini alamayınca, ortamı nasıl provoke edebilirim, senaryosunu hayata geçirir.. Kriz üzerinden mağduriyet oluşturma, aklı da ayrı bir komplike olduğu biliniyor..

***

Sonuç itibariyle, İmamoğlunun Erzurumda vücut bulan agresif halinin ürünü olan, olaylar der demez insana, Madımakı ve Gezi olaylarının ilk aşamalarını hatırlattığını söylemek gerekir.. Günün aklı o yönde, faaliyet gösteriyor..

***

Gel gelelim, bu sinsi plana zemin veren diğer etkenler.. İşte orda da arıza-i durum var.. Bir kere, yaşananlar Erzurumluların işi değil.. Ki Erzurum ahalisi suçlanamaz.. Burdaki grup, bir avuç provokatör.. İşte bu bir avuç kesim nasıl olabilir de, rahat hareket edebilir, taşlarla saldırabilir,

***

Velev ki, İmamoğlu kışkırtabilir.. Velev ki, miting izinsiz olabilir.. Velev ki, önceden planlanmış olabilir.. Velev ki, bilmem neler neler olabilir?!.. Tüm bunlar yaşanan hadiseyi mazur gösteremez.. Kabul de edilemez.. Bunun mutlaka bir hesabı sorulmalı, o kentin en tepedeki şahsiyetten, en sahadaki adama kadar..

***

Gelelim, mevzu üzerinden siyaset devşirme haline.. Denir ya, işi daha bir nasıl körükleyebiliriz fikrinde olanlar.. Anlamakta insan zorluk çekiyor.. Neden, böylesi meselelerde toplumsal bir bütünlük içerisinde sağduyu devreye sokulmuyor.. Meselede aktif görünenlerin ağızlarını neden şiddete hayır diyerek açmıyorlar da, o suçlu, bu suçlu diye, savunma kalkanı oluşturuyorlar..

***

Ha bir de, i?i AK Partiye havale edenler var,. Neymiş, AK Partinin tezgahı imiş.. İyi de, olayın neresi, hangi merhalesi AK Partinin işine yarıyacak, ya da yarıyor?.. Kaldı ki, İstanbulda 1 milyon 700 bin kişinin katılım gösterdiği, tarihi miting var iken.. Onun konuşulması gerektiği yerde, Erzurum meselesi konuşuluyor..

***

Ki o mitingde Erdoğan, seçimlerde, seçim maratonunda husumet olmaz, kavga gürültü edilmez, tatlı bir rekabet içerisinde, olunur demişken.. Seçimlerin hep kazananı olmuştur.. Kaybedeni yok.. Daha açık ifadeyle, Bu seçimde kimse kaybetmeyecek demişken Bunların yaşanıyor olması; hiç de sağlıklı değildir.. Özetle, sinsi planlara aman ha aman uyanık olalım.. Birileri yaraları kaşımak istiyor..

***

Nitekim, sözleşmeli Uzman çavuşun kışkırtması kameralarda. Gözaltına alındı, sözleşmesi feshedildi.. Ancak bunun arkasında, bağlı olduğu yapıları da gözardı etmemek gerekir Bakanlık açıklamasına göre, Akif Keleş FÖTE ile ilişkili.. Ki, Keleş hakkında Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2021de Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında soruşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir açıklaması boşuna değil..

***

Onun için her kim ki, ortamı geriyorsa, her kim ki, eline taşı alanı siyasi beyanlarla maruz görmeye kalkıyorsa, her kim ki, şu veya bu savla, savunma kalkanı oluşturmaya yelteniyorsa.. Ve vücut bulan hadisenin de kime yaradığı gerçeğiyle, bilelim ki o bu ülkenin, bu milletin ve bu milli irade temsiliyetine en büyük ihaneti yaptığı gibi, haindir Nokta..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Siyasi söylem ve şiddetin mazur görülen hiçbir yanı yoktur!

Failed to load the video