BARDAĞI TAŞIRAN BİR PANTOLON!
Eklenme: 9/24/2018 12:00:00 AM

Okullarımız

Mekteplerimiz

Yani ilim ve irfan diyerek övündüğümüz tedrisat merkezlerimiz!

Ne yazık ki...

Dün olduğu gibi hala

Yaşanan bu çağda bile; askeri bir kışla gibi!

Tek tipçi..

Tek kıyafetli..

Tek fikriyatla..

Tek bir komuta merkezli; keyfiyet batağı içerisinde!

Sosyo-ekonomik açmazlar...

Maalesef

***

Yıllar yılıdır; yazılıyor..

çiziliyor

Konuşuluyor

Tartışılıyor

Ders-i ibret vakıalarla yüz yüze geliyoruz...

Bu çarktan çıkılsın

Ne öğretmen

Ne okul idaresi

Ne öğrenci

Ne de veli; huzurlu bir ortama sahip değil

Ölümler

İntiharlar

Yani acılarıyla, yürek yakan hadiseler çarkın girdabında Vuku bulmakta...

Düzen; aynen devam ediyor

***

Bakınız!

Daha kısa bir süre önce kaleme aldım

Okullar da

Özellikle, Ortaokul ve Lise denkli okullarda; kıyafet keyfiyeti var...

Zorbalık yapılıyor...

Veliye ve öğrenciye; dayatma söz konusudur...

Racon kesiliyor

Okul idaresi

Okul aile birliği...

Ki nasıl aile birlikleri ise; velilerden oluşuyor

Ama; işleyiş farklı

Herkes; kendisine özgü bir kıyafet belirliyor

Konfeksiyoncuyla anlaşmalı

Tek tip elbise

Tek kişiden satın alma zorunluluğu

Fiyatlar ise soygun misali

***

Bir tişört, 50 lira..

Bir pantolon, 100-150 lira..

Etek..

Yelek..

Gömlek..

En düşük toplamdaki tutar, 600-700 lira

Ayakkabı..

Kırtasiye

Diğer araç-gereçler derken; 2 bin liralık bir fatura

***

Keyfiyet..

Rant..

Rüşvet..

Ve idari sorumsuzluğun üçgenindeki; bir eğitim anlayışı!

İtiraz eden..

Karşı çıkan..

Alamam diyen..

Ya da bütçem yok...

Yoksulum..

Fakirim..

Gelir giderim; karşılamaz diyene de; zulümkarlık var

***

Okul idaresi..

Veliye..

Öğrenciye; ne diyor?

Ya kıyafetleri alacaksın..

Ya da okula gelmeyeceksin..

Okula gelmediğin günlerde de; yok sayılacaksın..

Ve teşhirlik iğrençliği..

Ey öğrenci!

Pantolonun kıyafeti içermiyor..

Senin gömleğin..

Eteğin

Senin de; ayakkabın olmamış hadi okulu terk edin

***

O öğrencinin psikolojisi..

İçine düştüğü bunalım..

Ve onun aileye yansıyan hali

Travmatik bir hal..

İşte, Kocaelide yaşanan vakıa..

İsmail Demir..

45 yaşında..

Geçirdiği trafik kazası sonucu, bir kolundan sakat

İşsiz..

Oğlu lisede okuyor..

Tek tip kıyafet hükmü var okulda..

Gömlek..

Tişört..

Bir önceki seneden kalma..

Ama Pantolon yok..

Alınması gerekir..

Alınmadığı için de; Okul idaresi sınıfa almıyor..

Eve gönderiyor..

çocuk da; o psikolojiyle eve geliyor..

Baba; bana pantolon almadığın için; okul beni kabul etmiyor...

İşsizliğin

Yoksulluğun..

Fakirliğin...

Gelir seviyesindeki adaletsizlik iliklerine kadar; yaşamış biri...

Oğlunun çaresizliği

Okul idaresinin söyledikleri

Ve çevresel faktörle; dramına dayanamadı..

İntihar etti!

Hem de kendini iple tavana asarak..

Düşen not; bu hayat çekilmez!

***

Vakıa..

Bir süredir kamuoyunda konuşuluyor..

Ki Valiliğin açıklaması..

İlgililerin beyanı..

Genel itibariyle; herkeste bir ayıp, üzüntü söz konusu!

Ama; kimse işin sorgulama merkezinde değil..

Elbette ki, babayı intihara sürükleyen; sadece o pantolon değil..

En büyük sebep de değil..

İntihara sürükleyen etkenler çok..

45 yaşına gelene kadar çektikleri..

Ailenin yaşadıkları..

Ve son olarak; oğlunun hayatla yüz yüze gelme hali..

Sebebiyet açısından; bardağı taşıran son damla!

çünkü; sistemin çarkı adil dönmüyor!

Keyfiyet sahibi..

***

Sonuç..

Demirin ölümündeki vebal çok büyük..

Yoksulluğun payı var..

Ama sistemin..

Okul keyfiyetinin vebali daha bir büyük..

Ve herkesin boynunda..

Kimse ben; sorumlu değilim diyemez..

Ki bu topraklarda yaşanan 81 milyon insan hiç diyemez..

Giden gelmiyor..

Amma velkin; ders-i ibret almak lazım.

çare bulmak lazım..

Ki yeni dramlar, acılar yaşanmasın..

En yakın zamanda yazdım..

14 Eylülde..

Eğitimdeki Sömürü başlığıyla

Lkin kime dersin!

***

KİTAP FUARI

Diyarbakırda.. Yarın başlıyor..

TÜYAPta..

Diyarbakır Fuar ve Kongre Merkezi..

Ergani yolu üzeri..

4 yıl aradan sonra; fuar açılıyor..

6 gün sürecek..

120 yayın evi..

60 kültür etkinliği..

250 civarında da; yerli-yabancı yazar katılım gösterecek..

Yani; bir beyin fırtınası esecek Diyarbakırda..

Bu arada; fuara giriş ücretsiz..

Paralı değil..

Kent açısından..

Kentin vizyonu ve kimliği yönünde..

Hele ki..

Terör..

Şiddet..

Barikat, çukur gibi; travmatik bir halden sıyrılma evresinde; yaşama dönüş!

Önemli..

Büyük bir kazanım..

Şehre; renklilik kazandıracak..

Felsefik!

***

TRUMPLA GÖRÜŞME!

Uluslararası, mülahaza..

Ama, içsiyaset odaklı..

Mevzuu, ABD ziyareti..

Mevzuu, Trump ile görüşüp görüşmeme

Randevu alındı mı?

Randevu talebi var mı?

Geri dönüş söz konusu mu?

Özel bir talep var mı?

Trumptan bir talep gelirse görüşülecek mi?

Yani kısır bir çekişme

Beyler...

Ne ülke yönetimi?

Ne devlet idaresi?

Hele ki uluslararası ilişkiler; duygusal ve keyfiyet içermez!

Ülke menfaati gözetilir

Diplomatik dil her tavrın üzerindedir...

Yeri gelince el sıkılır

Yeri gelince el itilir?

Ama hasma dönük, köprüler virane edilmez!

çünkü, dünya küçük!

Yani