BİR ÖZÜR GEREKLİ…
Eklenme: 7/19/2019 12:00:00 AM

Lafı uzatmadan.. Gevelemeye de gerek yok

Kent hassasiyeti adına..

İslami değerlerin kutsallığı adına

Toplumun, maneviyati açısından..

Ve tabi ki; siyasi ve ideolojik polemikleri soğutma adına!

Büyükşehir Belediyesi..

Meclis üyeleri..

Belediye Başkanı Dr. Selçuk Mızraklı

Ki, HDP İl Yönetimi dahil

Yanlışlar silsilesi olarak kabul görülen; mevzulara dair

Gerek, Cami yerlerine dair imar değişikliği kararı olsun..

Gerek, cadde ismi değişikliği kararı olsun..

İki mevzu; çok yönlü bir hava yarattığı herkesin malumudur!

Kırgınlıklar..

Küskünlükler..

Gönül hoşnutsuzluğu..

Tepkiler

Yani hayli ama hayli iticilik duygusunu öne çıkardığını bilmeyen yok!..

Mevzular beyana muhtaç olduğu gibi bir Özrün de gerekliliğine ihtiyaç duymaz mı?

Bence, duyuyor

Ki, Özür bir erdemliliktir

Böylesi bir adım; çok ağzı kapatır derim!

Yoksa; cemşit pilavı gibi sürekli ısıtılıp, siyasi ve ideolojik bazda hep servis edilecek..

Sizce!

***

AMAN HA SAĞDUYU!

Bugün, İslami STKlar telinde bulunacak.. Yani; yaşananları protesto edecekler

Ulu Cami önünde..

Cuma namazı sonrasında; bu girişim olacak..

Tepki de, destek de.. Böylesi toplumsal duyarlılık içeren hamleler Elbette ki; demokratik bir hak!..

Ki itirazım yok!

Diyeceğim şu.. Aman ha aman.. Sağduyuyu elden bırakmayalım!

çünkü; pusuya yatan çok sinsiler var!...

Onlar dumanlı havayı sever...

***

MECLİS ÜYELERİ NERDE?

Ortalık toz duman.. Dışarısı kızıl-kıyamet!

Cami.. İmar krizi..

Cadde ismi..

Yani; enva-i şekilli bir siyasi hava hakim..

Partiler konuşuyor..

STKlar..

Kanaat önderleri..

Karşı mahalle.. Herkes mevzuya, bir dalış noktası bularak giriyor..

Ama ne nikmetse; AK Parti Belediye Meclis üyelerinden ses yok!..

Ne, Belediye Meclis kararlarına..

Ne de, kent gündemine dair bir tavır!

Nedendir bu ketum halleri.. Bir bilinmezlik içinde!..

Yoksa olup-bitene Fransızlar mı?..

Yani; be haberdarlar mı?

çünkü, herkesin ağzında; nerde bunlar?

Biri cevap verir mi?

Sanmam!

Doğrusu, AK Parti iktidarlarının tümünde, Belediyelerde vaziyet hep aynı seyirde olmuştur

Suya, sabuna dokunma!...

Galiba; iş genlerden kaynaklı!!!

***

AZICIK DA OLSA BİR DERS-İ İBRET ŞART DEĞİL Mİ?..

Kimler almalı?..

Elbette ki, siyasi partiler..

Liderleri..

Kurmaylar

Hal-i hazırda, siyasi kulvarında bulunan şahsiyetler

Hangi parti geldi?

Hangi parti gitti?

Yani kimler geldi, kimler gitti sözüyle!

80lerden buyana!

Anavatan nerde?

Doğruyol nerde?

DSP nerde?..

Faziletin devamı Saadet nerde?

İşçi partisi nerde?

Yeni Türkiye Partisi nerde?

Genç Parti?..

Ve daha ismini sayabileceğimiz, nice partiler!

Akıbetleri ne?

Şuan bazıları biz diriyiz dese de mevtalar!

İşte bir dönemin; iktidarları..

İşte bir dönemin siyasi kükreyenleri..

Bugün de; bulundukları yer

Demem o ki; birileri bu mevta halden ders-i ibret çıkarmıyorsa!..

Akıbeti; aynı olmaktan öte sonuç yok!..

***

FETÖNÜN SİYASİ AYAĞI

Diyoruz ya!.. FETÖ ile mücadelede; neden siyasi ayakta imtina ediliyor..

Niye yok!

Tabi bu soru ve serzenişteki; etkenler çok yönlü!..

Ama, şunu ifade edebilirim..

Ki bir çok kez de dillendirdim.. FETÖ ile mücadelede; yerinde ve zamanında yapılsaydı!

Ülkenin ve milletin hal-i durumu böyle olmazdı?..

Ne yazık ki, yapılmadı..

***

Siyasi ayak!.

Aslında bu ayağın ilk hamlesi, gözardı edildi.. O da; kaset kumpası!..

Deniz Baykala yapılan; itibar suikastı!

Tasfiye edildi..

CHPnin başından alındı.. Yerine; Kemal Kılıçdaroğlu geldi..

Ki; 24 saat içerisinde; çifte karar değişikliği yapan biri olarak; geldi..

Baykalı liderlikten eden süreçte neler yaşandı?

Dikkat edilirse!

Halk deyimiyle; yaprak kıpırdamadı..

***

Ne kimse peşine düştü..

Ne kimse failler bulunsun diye uğraş verdi!..

Ne de, gündemde tutuldu..

Basit..

Sıradan

Ne olmuş ki, zihniyetiyle iş üstü örtülme evresine sokuldu..

Ki hala da öyle!.. Bir iki isimle sınırlı kaldı..

İş şahsi, tutuldu..

***

Eğer ki, sır perdesi aralansaydı.. İşin derinliğine, dalınsaydı!..

O kaset, kimden peydahlanan akılla, çekildiği belirlenseydi..

Yani birileri kılını kıpırdatsaydı..

FETÖ denilen illetin..

Kim ne der bilmem.. Bugün; en ince kılcal damardaki varlığı bile; deşifre olmuştu..

Ne ayak kalırdı..

Ne kol kalırdı..

Ne de tepedekiler kalırdı.. Siyasi mi, iş dünyası mı, bürokrat mı, medya mı?

Hepsinin bilaistisna; maskesi düşmüş olacaktı?..