DEĞİŞMEZDİR; GELEN-GİDENİN SALTANATI?
Eklenme: 1/26/2021 12:00:00 AM

Kayyum otoriteli yönetim sistemi, hızla saltanata eviriliyor!

Padişah..

Ki kraldan daha kralcılar da, akil olarak öncü olunca!..

Vaziyet; vay ki vay koduna giriyor

Ama, kime dersin!?..

Al birini, vur ötekine değişen bir şey yok.

Gelen; gidenle iş tuttuğu için, saltanat o biçim, süreklilik arz ediyor

Yüksek sesle, buradan çok kez dillendirdim!..

Özellikle de, kadim şehir Diyarbakırın Büyükşehir Belediyesinin yönetim kadrosunun oluşumuna ilişkin?..

Bugün değil, öncekiler de dahil

Hatta seçilmişlerin dönemi de!!..

Görev ve yetkilendirmede, ehil ve liyakat kriteri kadar, yerliliği de önemli ölçüde benimseyin diye!..

Yönetim işleyişinde tepeden bakıcı olunmasın..

***

Kente bakışınız, kentli olsun..

Ahaliyle, temasınız, aile fertleri olarak, zuhur etsin!..

Ve kurumsal yöndeki, hizmet anlayışı; günübirlik değil, geleceği öngörsün..

Ortaya konulması gereken, projeler

Altyapı ve üst yapıya dair stratejiler; hesaplı olsun!.

İhaleleriniz en büyüğünden, en küçüğüne kadar şeffaf olsun

İşçinizi de, memurunuzu da, istihdamda ithal değil, yerli yerinde, tesis edilsin

Kayırma olmasın, adamcılığa meyil vermeyin!..

Belediyeler yerelin sirkülasyonunu sağlayan, siyasi, sosyal, kültürel, ekonomideki lokomotif merkezi olduğunu unutmayın!!..

Merkezi hükümetten daha aktif burası

Fikri de, zikri de; bu alanda olmalı!

***

Yazının girişinde, dedim ya!

Kime dersin?..

Evet, tüm bunları bir değil, çok kez anlattık, gelen-gidene

Hassasiyet istedik.. Seçilmişleri, görevlendirilmişleri de; uyardık

Ne bu zafiyet, ne bu ırak duruş hali diyerek de tepki ve serzenişte bulunduk..

Ne yazık ki, herkes görmedim, duymadım, bilmiyorum kodundan öteye gitmedi?..

Hep ama hep hüsranla son bulundu!..

Hem kent adına, hem yönetim adına, hem de kayyım olarak, gelip-gidenler açısından..

Zerre-i miskal değişmedi?..

Değişime dair irade ortaya koyan da olmadı?..

***

Bir dönem, siyasi abinin dönemi oldu?..

Bir dönem; meçhuliyetler arzı yarattı..

Bir dönem de; benim otoritem

Bakınız, iki kayyım dönemi geçirdik..

Sormak istiyorum, gidenlerin ardından bıraktıları neyle anılıyorlar?..

Yaptıkları hizmet, inşa ettikleri eserle mi yoksa; Diyarbakırın malı deniz yemeyen . bilmem ne anlayışıyla mı, anılıyorlar?

Öyle ki, Belediye mi, aile şirketi mi, Ali Babanın çiftliği mi?..

Bilinmezlik içerisinde

***

Gelelim, şu anki hal-i vaziyete!..

Üst düzey bürokratların ithal oluşları..

Kayyımın kendisine has adam seçip, yönetim kadrosunu oluşturma, kriterleri..

Ve daire başkanlarının birden fazla görev ve yetkilendirmeyle; çoklu maaşa tabi edilmeleri..

Yani; ye kürküm ye iştihası, yeni değil!..

Ki, kente dair bürokrat oluşumu da, ilk değil!

Yani diyeceğim şu!

Bildik çarkın döngüsü hayli zamandır, kendini işletiyor, diri bir şekilde yol alıyor

Ve herkes de; kanıksamış şekilde, gün geçiriyor..

İtirazı olan var mı?..

Ya da, Diyarbakırın seçilmiş 12 Milletvekili?..

Ki, iktidarın üç milletvekilinin fransız ve ırak duruşlarının ötesinde, tavır söz konusu mu?..

Hükümleri mi yok, yoksa herkes kendi yolunda olduğu için mi?

***

Hasılı; yereldeki bu kısır döngüye girmeme noktasında bir düşünce beyanımın da olduğunu, köşenin müdavimleri bilirler..

Bir çok mevzuyla alakalı hasbi-i halde aktarmıştım?..

Kellem kellem ya yenfa.?

Yani, kendimiz söylüyoruz, kendimiz dinliyoruz, ötesi travmatik hal!

***

Dün buradan, Metehan pasajının nasıl devlete, fahiş fiyatla kakalandığını aktarmıştım..

Dün buradan, Kırklar Dağının 100 milyon liralık tazminatının tıpış tıpışlandığını aktarmıştım..

Dün buradan, Şehirlerarası Otogarın rant odaklı yer değişikliğine gidileceğini aktarmıştım

***

Ki, salt dün değil..

Önceki günlerde de defalarca mevzu edip, ilgili, yetkili, seçilmiş, atanmış, görevlendirilmiş, sivil ve resmi zevat neler oluyor, bir bakın diye, seslenip durduk

Bırakın bize dair bir ses verişleri?

Oturdukları koltuk bulundukları odanın içerisinde dahi; merak saikasıyla da olsa, konuşmaya, irdelemeye, ne olur, ne bitiyor diye bir sorgulama, cesareti sergileyen oldu mu?.. Yok

***

Netice itibariyle!..

Yine havanda su dövdük galiba..

Sarf ettiğimiz beyin eforu; bizim yorulmamızla kaldı..

***

DEDAŞ BUNU YAPTIN YA?..

DEDAŞ mı?. Dicle Edaş mı?.. Her ne isim sahibi ise

Skandallar manzumesi gibi bir yönetim anlayışına ve felsefesine sahip..

Son icraatı, bunu da yaptın ya dedirten cinsten

Yaşananlara bakar mısınız..

DEDAŞ Ekibi, Kayapınardaki Yeşil Kubbe Camisine, adeta baskın düzenliyor..

Bu kez polis ve asker yok..

Öyle ya, zulmünü icra ederken, kolluk kuvvetlerini, kendine kalkan etmede mahirdir?..

Neyse, üç kişilik ekip baskını yapıyor..

Caminin elektrik borcu var, şarteli indirip, elektriği kesiyor

***

Ve bu kesinti; tam da cuma namazına denk getiriliyor?..

Cemaat ve cami imamı, kesintiden be haberdar namaza duruluyor!

çıplak sesle, ezan okunuyor, çıplak sesle imam mimberde cuma vaazını veriyor?.. Kesinti genel sanılıyor

Ancak, Cemaat tam da camiyi terk edeceği sırada, kesintinin genel değil de, caminin borcundan dolayı elektriğinin kesildiğini anlıyor?

***

Ne diyor Cami İmam Hatibi Abdulkudüs Yalçın

Cuma namazının kılınmasını, hutbenin verilmesini beklemeleri lazım değil miydi?. kesinti yapıyoruz diye, Cami imamına bir uyarı yapılamaz mıydı?.

İbadeti engellediler?

Art niyetliler?

***

Velhasıl..

Ortaya konulan anlayışın hiç bir şekilde savunulacak ve ortaya konulacak bir gerekçe olmadığını ifade ederek..

DEDAŞın zatına bunu da yaptınız ya diyerek, İslam diyarında, ibadeti sabote etmek, kent ahalisinin takdirine bırakarak, kınıyorum durumu!

***

ŞARTELİNİZ ATMASIN?

Kemal Bey Apartman görevlileriyle buluşmuş.. Hitap ediyor Haşin bir dille, sesleniyor gürleyerek...

***

Benim fakirin fukaranın sorunuyla ilgilenmeyenle de bir sorunum yok. Onlarla da benim bir ilgim yok

***

Performans harika.. Ama, ben ne dediğini çözemedim.. Siz çözdüyseniz, ben Kırşehirde Partililere hitaben, yaptığı konuşmaya odaklanmak istiyorum Orda ne demiş?

***

Kendinize güveneceksiniz, bize güveneceksiniz. Namussuz siyasete evet diyeceksiniz. Namussuz siyaset, halkına hesap veren siyaset.

***

Galiba, konuşmalara karşı gerildiniz!

Eee; Bay Kemalin siyaseti bu..

Katlanacaksınız..

O konuşacak, siz çözmeye çalışacaksınız?..

***

Namussuz siyasete evet sözünden bir çıkartmanız oldu mu?.. Yoksa, zihin eforunuz devam ediyorsa, ben bir Faik Öztraka bakayım

Ondaki inciler nedir?

***

Öyle oturmuş demokrasilerde erken seçim olmaz falan, doğru. Oturmuş demokrasilerde erken seçim olmaz diye bir şey yok.

***

Bugünlük bu kadar diyelim..

Gaflar ve çözüm isteyen sistematik saçmalıklar zincirine karşı, bende şartel attı.. Sizde atmaması adına; nokta koymak istiyorum..

Lakin, Doğu Perinçekin çıkışından sizi mahrum bırakmak istemiyorum..

O da; 68 kuşağının ünlü gençlik liderlerinden Deniz Gezmiş ve Mahir çayan için, emrimdeki kişiler demiş..

Neyse ben kaçar, kafayı dağıtanlar çoğaldı?..

***

GÜNÜN SÖZÜ...

Nereye gittiğini bilmiyorsan, hangi yoldan gittiğinin hiç bir önemi yoktur.