FETÖ'NÜN SİYASİ AYAĞI!…
Eklenme: 2/13/2020 12:00:00 AM

Yine Evet yine iki yüzlü bir maskeyle; mevzu kin ve nefret odaklı, konuşuluyor!..

Hele ki, dumanlı havanın yıllardır pusuda bekleyen, iştah kabartan, kurtlar!.. Kin kusuyorlar

Ve ne gariptir ki, kendilerini, geçmişlerini, FETÖden geri kalır bir tahbiratın müsebbipleri olduklarını unutarak; sureti haktan görünerek, bunu yapıyorlar!

***

Ama kimse; FETÖnün gerçek siyasi, gayri siyasi, ağababası, kontrol merkezi, tepe beyin, para kasası, 160 ülkeye sinsice boy gösterme, yayılma alanı yaratıcısını, konuşmuyor, görmüyor ve ne de, iki kelam edebiliyor?

Bilakis siyasi ayak deyip, üzerinde debelenip, havanda su dövme halleri, bu yüzün saklı tutulmasını sağlıyor..

***

Diyorum ya; tablo açık ve nettir!

Lakin bizdekiler kerameti kendinden menkul, özellikle piyon fikre sahip, muhalefetin bazı aktörleri; gören kör misali, bir türlü FETÖnün siyasi ve gayrisiyasi ağababası, üretimdeki kontrol merkezi, ABDdir..

Onun, Ortadoğudaki, resmi istihbarat örgütü, CIAdır çünkü yapılanma, çok ayaklı, çok kollu bir ahtapottan ötedir

***

Sadece, 15 Temmuzun başarılı olması halinde, kim ve kimler, hangi makam, mevki ve yetkilendirmede olacaktı sorusuna yanıt verilse, denir ya kep düşer, kel görünür?..

Şu Yurtta Sulh Konseyinin neden kimse; siyasi ayağında, kim var demiyor, ya da sormuyor?

Mesela; Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Bürokratlar.. Dahası Valiler ve Belediye Başkanları!

Kim olacaktı?

***

Kısacası, bu yapı civa gibi, her ortama koyup, boşluk dolduran, fırsatçı!.. CIAnın beyni ve metodları dahilinde, bir mekanizmayla, Devletin en kılcal damarlarına nüfuz etti, kendine alan buldu

Her açığa, yöneldi..

Askeri, sivil, yargı, iş dünyası, sanat, spor, medya, akademi!.. Hep derim; bu yapı derin devlet yapılanmasından çok, kendi derin halklarını oluşturdu?

***

Ve şu da bir gerçektir ki!..

FETÖ terör örgütü yapısı, cemaat kimliğini taşıdığı, 1960lardan, 2015e kadar geçen, zaman diliminde, şu ya da bu şekilde bir ilişki, bir bağlantı, bir temas söz konusu olmuştur..

Kimi, insani, kimi hayır, kimi inanç noktasında, bir teması olmuştur, hizmet hareketi düşüncesiyle!..

Ama kimileri de; örgütsel fikrin, zikrin, beynin elemanları olarak faaliyet göstermiştir

Ve bu evrede, aldatılan, kullanılan çok olmuştur...

***

Hasılı kelam! Gelinen gün itibariyle, konuşulan bugün için, tabloyu büyük bir resim olarak, önümüze almamız gerekir!..

Bugün, ABDde kimler var, kimler nasıl geçiniyor, kimler kimlerin nam-ı hesabına faaliyet gösteriyor?..

FETÖyü benimseyen kim, Türkiyeyi ve milli iradeyi temsil eden siyasi iktidarı hasım gören kim?

Bunlara bakmak lazım

***

En samimi nokta ise!.. FETÖnün gerçek yüzünün ortaya çıkıp, anlaşılmasından sonra; yürütülen mücadelede kimin hangi safta yer aldığıdır?..

Ve kim, bu evrede yaptıklarıyla kimin hanesine artıları yazdırıyor, kimin hanesine eksileri zerk ediyor..

Bunlar önemli; niyetlerin halis oluşunu ölçen, en büyük etkendir?

***

Yoksa; geçmişte bunu söyledin, geçmişte bununla oturdun, geçmişte, sen bunu yaptın, şuna imza attın, bunu verdin gibisinde; boğazlanmak, munakaşaya tutulmak, birbirini sorgulayıp fitne üretenlere koz vermek, kimseye bir fayda sağlamayacağı gibi; Okyanusötesi aklın komuta merkezini daha bir iştahlandırır?

***

İlker Başbuğun!.. Uzun bir suskunluktan sonra, sağ gösterip sol vurma olarak, benim not düştüğüm beyanları, zamanlama açısından, gelişigüzel değil..

Tesadüfi hiç değil..

Birilerinin emir ve komutasıyla ki onu, Genelkurmay Başkanı olmadan önce, ağlama duvarı önündeki ayin yapan anlayış ve zihnin konuşturduğunu da bilmek lazım!

***

Netice itibariyle; dünden ibret alınmalı.. 60ları, 70leri, 80leri, 28 Şubatı, 2007 Parti Kapatma, E-Muhtıra.. Ne diyordu; üst akıl bizim çocuklar, başardı..

Tıpkı, Tanırım bizim çocuklar? diyen akıl gibi

Ve 15 Temmuz!

Eğer ki, halk iradesine sahip çıkmamış olunsaydı yine diyeceklerdir; bizim çocuklar iyi bir iş yaptı denilecekti?

***

Kısacası; kim ya da kimler söylemleriyle, eylemleriyle, içtihatlarıyla, fikirleriyle, yazdıklarıyla, düşündükleriyle, beyanlarıyla FETÖnün aklını sahipleniyor, kimler bu aklın karşısında ve ona karşıdır; bugün bu gözlüğü kullanmalıyız?!.. Yoksa, ortam hep onların iştahını kabartan dumanlı ve tozlu olur?

***

HOLTER CİHAZI!.

Dün yazmıştım; tansiyon cihazı olan ve 24 saat süreyle hasta takibi için, kullanılan, Holter kıtlığı var, Diyarbakırdaki hastanelerde diye?..

Hastalar bu cihaz için; haftalarca sıra bekliyor..

Tabi bu zaman dilimi içerisinde, tansiyon hastası ne yaşarsa yaşasın, denir ya, babasının kesesinden yaşar!

***

Mevzuuyu aktaran okurumun, beyanıyla

Bugün, Diyarbakırdaki hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde yatan hastaların ekseriyeti tansiyon odaklı beyin kanamasından yatıyor

Bu cihaz ve bu beyin kanaması hasta çokluğu bağlantısı., tıbbi bir gerekçe içeriyor mu, içermiyor mu bilmiyorum!..

Ama soru, zihni meşgul etmiyor değil?..

***

Neyse!.. İlgili ve yetkililer; henüz bir beyanat vermiş değiller.. Ama dün aldığım bilgilere göre, cihazın bulunmadığı Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi cihazın alımıyla ilgili, ihale yapmış..

Ancak katılım gösteren firmalar, fiyatları yüksek tuttuğundan dolayı, ihaleler iptal edilmiş.. Tabi bu bilgiler teyide muhtaç..

***

Lakin, holter cihazının bırakın medikal firmalarından internet sitelerinde, eczanelerden rahatlıkla temin edilebilinir.. Bırakın ihaleyi, doğrudan temin sistemiyle satın alınabilinir?.

Ama, ne gezer?

***

Argo bir tabir olacak, ama ne diyelim?..

Burası Diyarbakır..

Yıllardır yırtınarak, söylenip duruyoruz; sağlık, sağlıksız işliyor?

Ne hazin ki, kimseye dinletemedik?..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Paranla şeref kazanma, şerefinle para kazan ki; paran bittiğinde, şerefin de bitmesin...