HER ŞEY; GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL..
Eklenme: 8/5/2019 12:00:00 AM

Hiç değil.. Ki ne mümkün.. Hele ki, hayata dair ise!.. Yaşamın zorlukları; omuzlanışmışsa!..

Ya da; mahkum edilmişse Denir ya; ah bir yaşadıklarımı bi bilseniz?!

İşte, resimdeki görüntü de, bu minvalde

Her şey göründüğü gibi değil

Resimdeki işi Adı, Mehmet Özdemir.. 32 yaşında

Görünürde; omuzladığı bir domates kasası var..

Dolu bir kasa.. Belli ki, aşef yapmış..

Sonra tarladaki yetişkin domatesleri toplamış..

Koyduğu kasayı sırtlamış Muhtemelen satmaya götürüyor..

***

Şimdi diyeceksiniz ki; ne var bunda?..

Adam tarlada çalışıyor.. Belli ki, ırgatlık yapıyor..

Ebette, ürününü toplayacak.. Topladığını da satıp; geçilişini sağlayacak..

Doğanın kanunu bu.. Ki bu mevsimde; hep görülür..

Gidin; ilçelere, köylere, beldelere görürsünüz..

Yol kenarında; domates, patlıcan, salatalık karpuz tarlaları!

Yollarda; baraka şeklinde tezgahlar bile kuruluyor?

Satış yapılıyor..

***

Doğru!.. Resimdeki kişi de aynen bu işi yapıyor..

Irgatlık işini yapıyor..

Domates tarlasında çalışıyor.. Günlük, yevmiyesi de; 65 lira!..

Mesai saati ise; sabah 05.00.. Gece saat 21.00e kadar Günde, 14-15 saat çalışıyor..

Diyarbakırı bilen bilir.. Bilmeyenler için; bu mevsimde hava hayli, sıcak..

Kavurucu.. Bunaltıcı.. Yakıcıdan öte, sulak bölgede nem boğar sizi

Resimde görüldüğü şekliyle! Ki Mehmetin yüzündeki güneş yanığı..

Sırtındaki domates kasanının yükü.. Ve; boğucu sıcağın, yarattığı halsizlik..!

Açıkça dışa vuruyor Gölgede; 45 dereci düşün Tarlada hava kaç derece olur

65in altına düşmez.. İşte bu sıcaklıkta, çapa yap, sulama yap, sonra ürün hasadını, aşefini; icra etti

İşte alın teri bu!

***

Dedik ya!.. Her şey göründüğü gibi değil..

Evet.. Mehmetin hayat hikayesi de öyle!..

Resimdeki gibi değil!.. Bir mahkumiyettir resimdeki görüntü..

çünkü; O bir üniversiteli.. O bir öğretmen..

Yani, üniversiteli ırgat.. Üniversiteli aşefçi.. Üniversiteli çapacı..

Üniversiteli mevsimlik işçi, Mehmet Özzerif!

Dile kolay!.. Yıllarca okuyabilmek için didineceksin..

Geceni, gündüzüne katacaksın..

Gurbetlere gideceksin Yurtlarda kalacaksın.. Sıcak bir aşa hasret kalacaksın..

Hep ders çalışacaksın.. Sınav maratonunda koştur da koştur babam, olacaksın!

20 yılı bulan bir dönemi; geçireceksin..

***

Bu maratonda hayal kuracaksın.. Ben Okuyacağım..

Ben eğitimli, kültürlü, hayatı bilen olacağım..

Üniversiteli olacağım.. Diplomamı alacağım.. Saygın bir meslek sahibi olacağım..

Hayalim, köydeki öğretmenimdi.. Onun gibi; öğretmen olacağım..

Bende, nesiller yetiştireceğim.. Öğrencilere ders vereceğim..

Bende sevilen, sayılan, saygı gösterilen bir meslek sahibi olacağım..

Yani hayata dair bir dizi hayaller kuracaksın!...

***

Sonra! Bekle de; o hayallerin ataması olsun..

7 yıldır bekliyor İşte o bekleyişin evresi; resimde görüldüğü gibi Hayal kırıklığı.. Umutların tükenişi..

Ve aslanın midesinde olan; ekmeği kazanmaya mahkumiyet!!!

Bakınız Mehmet ne diyor?

İğne yaptırarak, ağrı kesici alarak ben bu işe başladım. çünkü vücut dayanmıyordu, alışkın değildim. Ama çalışmak zorundaydım. çalışmaya da devam edeceğim. Ama ne olursa olsun insanın kendi gözü kendi emeğinde, yani öğretmenlik mesleğinde.

***

Ki, Mehmet gibi niceleri var.. Ne diyoruz; üniversiteli işsizler ordusu

Peki, hayat göründüğü gibi mi?.. Değil

İşte, ülkedeki son hal-i durum! En sıradan; İş Kurun iş alımı dahi; torpille..!

İlla ki, siyasin.. İlla ki, milletvekilin.. İllaki teşkilat..

Listede varsan, varsın.. Yoksa; ömrü billah yoksun

***

Bakınız!.. Medyaya bile yansıdı.. Genç bir kız.. İki üniversite bitirmiş.. çift diplomalı.. Yüksek Lisansı var..

Sınava girmiş.. 19 bin kişi içerisinde; 130üncü sıraya girmiş..

İki dil biliyor.. Sonra; mülakat!..? İşte o mülakatta; kız eleniyor!

Tabi mülakat; liyakatin düşmanı, olduğunu bilmeyen yok..

Ki mülakat, liyakatsızlaştı.. Torpilleşti!

Ya görünmeyen, görünür!..

Yasa çıkarılıyor.. Belediyeler çiftlik olmasın.. Başkanın; akraba şirketine dönüşmesin?..

İyi de; alan aldı?.. Bakanlıklar ha keza Bankamatik personeller; cirit atıyor..

Ki çifte maaş Üç maaşa yelken açan bile var?

***

Hasılı kelam!.. Resimde, görüntünün akıttığı, hakikat şu!

Hayat hiçte göründü gibi değil

Ama asil olan; asalettir? Ki o asalette; onurlu yaşamla değer bulur!

İşte, Mehmet Özzerif.. O asalete ve onura sahip..

Bravo kardeşim!

Yılmazın dediği gibi; bir gün mutlaka!

***

SEN GÜZEL BİR BERBERSİN!

Öyle ya!.. Bencilliğin,, Cimriliğin..Ahlaksızlığın.. çıkar ve menfaat odaklı, zihnin pik yaptığı..

Hilenin, hurdanın, rüşvetin..

Enva-i suiistimallerin, cirit attığı..

İnsanlığın..

İnsanı dayanışmanın

Ahte vefanın, zerresi aranır, hale gelindiği bir dönemde

Ki, kimse kimseye bir çöp karşılıksız vermezken..

Kılını dahi, kıpırdatmazken..!

***

Bizim, Diyarbakırlı berber.. 19 yaşındaki Resul Yılmaz!!

Hafta sonları.. İzinli olduğu günler.. Kendisine özgü sosyal proje başlatmış..

Şehrin Sur ilçesinde.. Ki diğer varoş bölgeler dahil!..

Geziyor..

Fakir..

Yoksul..

Yetim..

İhtiyaç sahibi ailelerin çocuklarını; bedava traş ediyor..

***

Şimdi, sokak sokak gezip; bayram tıraşı yapıyor..

Yılmazın devam eden bir projesi daha var?..

Kimsesiz..

Engelli..

Yaşlı kişilerin evlerine gidip, bedava tıraşlarını yapıyor

Ne diyor Yılmaz!

Bir vefa borcudur, benimkisi!.. Yeter ki; onların da yüzü gülsün..

***

Diyeceğim şu!..

Yılmaz sen ne güzel insansın

Yüzün Güldürdüğün tüm yüzler gibi.. Hep böyle; gülsün