HOLTER CİHAZI SORUNU ÇÖZÜLÜYOR?..
Eklenme: 2/14/2020 12:00:00 AM

Dün, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin aradı.. Malum, iki gündür seri şekilde, tansiyon hastalarının, 24 saat süreyle tansiyonlarının ölçümünü takip etmek için gerekli olan Holter cihazının eksik olması nedeniyle mağduriyetlerini dile getiriyorum!

***

Gün değil.. Haftalar öncesi randevu veriliyor. Diyarbakırda sadece Gazi Yaşargil Araştırma Hastanesinde, 4 tane bulunuyor Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi ile diğer bağlı hastanelerde olmadığını dile getirerek, yetkililere çağrıda bulunmuştum..

***

Ve şu tepkiyi vermiştim; yetkililer neden konuşmuyor diye?.. İşte bu noktada Sağlık Müdürü Tekin arayıp bilgilendirme yaptı.. Teferruatlı bir anlatımda bulundu.. Ve sorunun çözümü açısından, bizatihi mevzuya kendisinin dahil olduğunu söyledi..

***

İlk etapta, 12 adet Holter cihazı alınarak, hastanelere gönderilecek

***

Doğrusu!.. Önceki yazılarımda, yönetimsel noktada, Tekine.. Yani yeni İl Sağlık Müdürü olması münasebetiyle, 6 ay süreyle bir tolerans vermiştim Kurumu, kişileri ve ortamın çalışma stilini irdeleyip, kendine özgü yeni bir işleyişte bulunması, yönünde biraz bekleyelim diye not düşmüştüm

***

Anlattıklarıyla, sahada yaşanılanlar İşin bir hayli zor olduğunu söyleyebilirim.. Bir ekip işi İl Sağlık Müdürünün, Holter cihazının var olup, olmadığını, alınması gerektiğini, ihtiyaç duyulduğunu takip edecek değil ki.. çünkü, bunu takip edecek hastane başhekimi, hastane müdürü ve ilgili hekim ile birimdir..

***

Ama bizde, kerameti kendinden menkuller olununca, iş başa düşüyor..

***

Tabi bu iş; bir çarkı da yeniden gündeme getirdi.. Özellikle; Sağlıkta istedikleri gibi cirit atan, fiyat biçtiren, medikal firmaları.. Bunlara dair, önümüzdeki günlerde bir kaç kelamım olacak?.. çünkü, Sağlıktaki Sağlıksız işleyişteki en büyük arıza üreticilerinin, bu minvaldeki akçeli işleri kendi tekellerinde tutanlar olduğu aşikardır!

***

Bir Holter cihazından, iki kat, üç kat kar peşine düşmek.. Ve birilerinin de bunu koruyup-kollaması; önemli!?..

***

AYIP YA AYIP!

En son kullanacağım cümleyi, ilk başta aktarayım.. Daha doğrusu, sorayım.. Vakıa, ayıbın da ötesinde

***

Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu.. Ki, Büyükşehir Belediye Başkan vekili olarak da görev yürütüyor.. Bir süre önce, sosyal belediyecilik anlayışıyla hepimizin alkışladığı bir hizmet başlattı

***

Şehrin 4 merkez ilçesindeki 22 camide bulunan tuvaletleri ücretsiz hale getirdi?.. Yani bedava hizmet vermesini sağladı? Tuvaletler elden geçirilerek, onarıldı?.. Sabundur, peçetedir, kokudur, hepsi temin edilerek, faaliyete sokuldu İş Kur üzerinden de, personel temin edilerek buralarda görevlendirildi.. Yani hijyenik bir ortam oluşturuldu

***

Doğrusu, ilk haftalarda kimsenin beklemediği yüksek derecede bir tepkiyle herkes dua edip Allah razı olsun dedi.. Ki bana gelen onlarca da mesaj oldu.. Bu hizmeti sahiplenin diye.. Biz de sahiplendik...

***

Ama bugünlerde!.. Özellikle Sur bölgesinde, dua değil, beddua mesajları gelmeye başladı? O ücretsiz tuvaletlerde, durum hiç de sağlıklı değilmiş Tuvaletler girilemez hale gelmiş, her taraf; pislik içerisindeymiş.. Ne deterjan, ne peçete, ne de herhangi bir temizlik malzemesi ve ne de, ortamı temizleyecek herhangi bir görevli?.. Kimse yok; kokudan içeri girilemiyor?

***

Vatandaşlar.. Tarihi ulu Camii cemaati Tuvalet daha önce paralıydı, ama temizdi, şimdi parasız oldu, ancak içeri girilemiyor? Neden diye sordum; bu yönde gelen tepkiler ve eleştiriler farklı olsa da; büyük bir sorumsuzluk ve keyfiyet, bilinçli olarak da toplumsal tepki oluşturma gayesi var?..

***

Yani kötü bir niyet var?.. Yoksa, Belediye tüm temizlik malzemelerini ilgili ve yetkili kişiye teslim ediyor?.. Görevlendirilen elemanlar da var; ki vardiyalı çalışıyorlar! Tuvaletlerin hijyenik bir ortama kavuşması için her şey temin edilmiş iken; yapılmaması? manidar

***

Biliyorum!.. Bir çok kişi diyecek ki; İş Kur üzerinden torpille alınan hangi kişi işini doğru dürüst yapmış ki Muhakkak ki, siyasi nüfuz sahibi Bankamatik personel! Ben bunu demiyorum!.. Ki kimsenin ekmeğinden de olmasını istemem.. Ama, bir kusur, bir ihmal, bir keyfiyet hasıl ise; bunun düzeltilmesi gerekir


***

Bir hizmet, birilerinin keyfi tutumuyla eziyete dönüştürülemez...

***

BORSA VE TARIM!

Yine, hububat tescillemesi.. Ve yine; yolsuzluk, usulsüzlüğe dair gelen fena kokular Hayali firmalar.. Sahte fatura koçanları.. Kaşeler.. Havada uçuşuyor. 350ye yakın mağdur var Ana akımda ise; Ticaret Borsası şubeleri ve İlçe Tarım Bismil mi, Ergani mi, Silvan mı, Hani mi?.. Şimdilik bu kadar diyeyim?

***

KARAMANIN KOYUNU!

Vallahi ne diyeyim!.. Şu Beylikdüzünden, İstanbul Büyükşehir Belediyesine.. Ki estirilen rüzgarla nerdeyse, Reislik mertebesine, hazırlatılan zat-ı muhterem var ya! Ekrem İmamoğlu.. Bizzat kendisi

***

Vakıa olarak; kim ne der bilmem!. Ama görünen hal-i durumu, bana siyasi fikirde şu vecizeli sözü, söyletiyor.. O var ya o! Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu?.. Hele siz; onu bir iş bittikten sora görün, o zaman görürsünüz, Hanyayı, Konyayı! Aynen de öyle oldu

***

Bi hatırlayalım, 31 Mart seçimlerini.. Ve akabinde, 23 Haziranda yapılan seçimleri.. İki seçim öncesi; nasıl bir profil çiziyordu, İmamoğlu!

***

Yeni bir lider yüzü!.. Samimi Sevecen.. Kucaklayıcı.. Sulh yaratıcı.. Sempatik.. Yani, insani yönü öne çıkan, denir ya halk adamı.. İstanbul Büyükşehir Belediyesini kazanması da; bu karakterinden dolayı oldu.. Yoksa, CHPnin, HDPnin ya da millet ittifakının omuzlamasıyla, değil Sokaktaki vatandaş, bizden biri deyip sahiplendi

***

Peki sonra!.. İşte sonrası var ya; gerçek yüz, gerçek karakter ortaya çıktı Agresif, öfkeli, saldırgan! İnsani yönü olmayan, keyfiyet içerisinde Eleştiriye gelmediği gibi; tepkisi küfürlü.. Şu Deprem bölgesinden tatile geçiş.. Son Belediye Meclisindeki hakaret ve küfürlerin havada uçuşması!

***

Nitekim, İstanbul seçmeni şimdi diz dövüyor.. Biz ne yaptık, nasıl kandırıldık, bu ne hal deyip duruyor?.. CHPli bazı dostlar bile, beyan ediyor İstanbulu yönetecek kapasitede de değil?.. Biz ne yaptık?.. Biliyorum bizim Diyarbakırlıların ifadesiyle, Bu leledir, daha lolosu var?

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Sarf edilmeyen bir emeğin, karşılığını istemek haraçtır...

***

Hayırlı Cumalar