HÜZÜNLÜ BİR BAYRAM!
Eklenme: 5/12/2021 12:00:00 AM

Ne yazık ki öyle!..

Acı, öfke, hüzün ve burukluk tufan misali hepsi bir arada..

Geçen seneki, Ramazan Bayramı yazıma şöyle başlamıştım

Birileri deseydi ki; bu seneki Ramazan Bayramında evlere kapanacaksınız..

Sokağa çıkma yasağı olacak..

Ev ziyaretleri yasak..

En yakınızdakine Bayram ziyaretinde bulunmayacak, görüşüp kucaklaşamayacaksınız

Ne büyüklerin ellerinden öpebileceksiniz

Ne de küçüklerin gözlerinden öpemeyeceksiniz

Bir virüs sizlere hayatı, dünyayı zehir edip, dar edecek.

Ve insanlık bencilliğini, karakterini yitirmiş olacak..

çaresizlik içerisinde, şifa arayışı içerisinde olacak

İşte tüm bunları, söyleyene ne dersin deli?

İnanır mıydık; ne mümkün?

Ama, yaşadık, gördük..

Ve bugün, hal-i durumun, perişanlığı, yaşanan ve yaşatılanlar noktasında sene-i devriyesindeyiz!

Ne hazindir ki, bugün daha, dehşetli ve beter bir, mahkumiyet var?

***

Aslında, salt virüs değil!..

Dünyayı kasıp kavuran, insanlık denilen insani ve vicdani karakterin, beşeriyet hanesinden hızla uzaklaşma halidir, bizi bizden eden!

Siyonizmdir..

Emperyalizmdir

Faşizmdir..

Küresel kapital düzenin, sömürgeci haçlılarıdır

çünkü, İslam alemi 1.5 asırdır kendi benliğiyle hareket etmiyor

Kukla yönetimler..

Piyon liderler..

Vesayetçi iktidarların emir kulu oldukları batının ve batılın boyunduruğu altında; kendi milletine ve devletine hasım oldular..

***

Ve tabi ki, soğuk savaş döneminin sona ermesi!..

Sovyetlerin parçalanması..

Süper güç olduğu gibi, dünya hükümeti konumuna geçen, ABD fil misali, Ortadoğuda cirit atıcı hale geldi..

Büyük Ortadoğu Projesine yönelik sinsi ve karanlık senaryoları bir bir, sahada uyguluyor..

Demokrasi, insan hakları, özgürlük, eşitlik gibi yaldızlı kelimelerle, despotça ülkelerin üzerine çöktü..

İşgal etti..

Kısacası 1991 tarihi itibariyle, İslam coğrafyası teslim oldu!..

Ki Türkiye de dahil olmak üzere; acıların, şiddetin, terörün, kan ve gözyaşının alanına çevrildi

***

İşte o günden buyana, İslam dünyası, Müslümanlar ağız tadıyla huzurlu, mutlu, şefkatli, merhametli, birliğin ve dirliğin gücüyle bütünleşip; bayram yaşamadı..

Yaşamadığı için, bayram da yapamadık..

Ve Bayramlar geldiğinde hep söze buruk, hüzünlü, gözü yaşlı diyerek, başlıyorduk..

Görünen o ki, son iki yılda yaşadıklarımızla, nerde o eski bayramlar sözümüz, bayağı eskilere matuf kılıyor.

***

Tabi, hamurda bizim de tuzumuz yok mu?.

Var..

Hem de, daha bir vahşi benlikle, kendimizi manevi hayattan koparıp, kapital yaşama, köle ettik

Sözde modern dünya..

Sözde çağdaş medeniyet.

Sözde ve yine sözde dünyevi işlerle, köleleştik..

Baş döndürücü bir şekilde, benlik kaybına uğradık

Ailelerimizi..

Yakınlarımızı..

Komşularımızı..

Büyüklerimizi..

Hatta annemizi, babamızı, kendimizi bile maddiyatın bedbahtlığına kaptırarak, unuttuk!

Acı diye bir duygu kalmadı..

Merhamet diye bir medeniyet bırakılmadı..

***

Dahası, kutsal değerlerimizi de, tarihe terk ettik!

Kültürümüzü de

Gelenek ve göreneklerimizi de..

İnancımızı..

İman ettiğimiz değerleri dahi, kapitale kurban ettik..

Hasılı kelam..

Kendi gerçeğimizle, fersah fersah mesafeler inşa ettik

Yoksa, Bayramları birer tatil günü olarak, değerlendirip koşuşturur muyduk?.

Ya da, el öpmeleri..

Sevgiyle kucaklaşmayı..

çağın teknolojisiyle, iki mesaj, bir telefon deyip, ırak kalma haline meyil verir miydik?..

Yani kendimizi unuttuk!

***

Ettiklerimiz yüzündendir ki, bugün geldiğimiz noktada

Belli ki kıymetini bilmediğimiz bayram ve bayramlaşma nimeti de elimizden alındı, gitti, uçtu...

Artık en yakınlarımıza bile fiziki mesafe zorunluluğu var.

El öpemediğimiz gibi, sarılmak da yasak!

Dahası indiğimiz sokakta, dolaştığımız çarşı pazarda, girdiğimiz dükknlarda maske takmak zorundayız.

İşin en kötü yanı ise tanısın ya da tanımasın tüm insanlar birbirlerine şüpheyle yaklaşıyor artık..

En yakınımız bile aksırsa, tedirgin oluyoruz.

***

Vaki olan da şudur ki

Mahut virüs hayatı tüm insanlar için eşitledi gibi

Nitekim, yalnızca Müslümanların bayramları hüzünlü geçmiyor

Diğer inanç grupları da, İslam dışındaki ülkeler de aynı trend içerisinde, korku ve panikte!

İşte burada idrak etmemiz gereken şudur..

Virüsün öğrettiği, kederde, acıda, elemdeki eşitlenmeyi acaba sevinçte ve kıvançta da becerebilecek miyiz?

***

Hali hazırda, herkesin merak ettiği tek şey var

O da, virüs sonrası dünyanın nasıl bir hal alacağı keyfiyeti

Eski tas eski hamam mı olacak?..

Yoksa bir çil horozun şafakla hediye ettiği yepyeni bir dünya mı gelişecek?..

Ancak görünen o ki..

Uzmanların da bilim adamlarının da fikri beyanları bu yöndedir..

Virüs, diğer ölümcül virüsler gibi hayatımızda hep olmaya devam edecek..

***

Sonuç itibariyle!..

Dünya aynı çark döngüsüyle dönmeye devam edecek..

Önemli olan; İslam dünyası ğark olduğu hal-i perişanlıktan kendisini kurtarabilme adına, bir dirilişe meyil verecek mi?.

Mescid-i Aksanın işgali..

Kudüsün Siyonizmin çizmeleri altında inim inim inlemesi..

Ortadoğuda, Büyük Ortadoğu Projesinin yarattığı yıkımlara dur denilebilecek mi?..

İslam ülkeleri piyon, şovenist, despotça yönetimlere son verebilecek mi?..

Osmanlı ruhunu..

Selahattin Eyyubinin iman kudretini

Fatihlerin

İslam sancağını yer yüzünde yeniden şahlandıran bir ruhu diriltebilecek mi?...

***

İşte bu ruh dirildiği zaman!

Bilmiş olalım ki;

Hüzünlü, buruk, acı dolu bayramları geride bırakacağız..

Eski bayramların, şefkatiyle, merhametiyle, bereketiyle, insani ve vicdani bolluğunun okyanusunda, diriliriz!

Aksi taktirde; hal-i vaziyet dünden beter olur..

Biz yine de, hüzünlü bayrama merhaba diyelim..

Evlere kapansak da..

Sokağa çıkamasak da..

Kucaklaşamazsak da..

Yüzde maske, arada sosyal mesafe olsa da!..

Ki bu halimiz, virüs belasını geriletmekte önemli bir işlev olacak..

Ona inanıyorum...

Ama hal-i duruma diyebileceğimiz!.

Allah (cc.) bizleri İslam alemini ve insanlığı beterinden saklasın..

Bayramınız, mübarek olsun!

***

GÜNÜN KAHKAHASI!?..

Ali Babacan

Demiş ki

2018de Abdullah Gül muhalefetin ortak adayı olsaydı kazanırdı?..

***

Ne diyeyim, Allah kahkahanızı hiç eksik etmesin!

***

GÜNÜN İKİ YÜZLÜ SİYASETİ.

Yine Ali Babacan.. 2018de, AK Partide Milletvekiliydi.. Erdoğanın Cumhurbaşkanlığı adaylığına ikinci imzayı veren kişi

Ama, Abdullah Gülün muhalefetin çatı adayı olması için de çabalayan kişi

***

Yani.. Bir tarafta AK Parti içerisinde, Erdoğanı aday göstermiş..

Yani.. Bir tarafta, Erdoğana kumpas kurmanın göbeğinde oturup, muhalefete Gülü pazarlamış..

***

Vaziyetin ikmaline ne denir?!.. İhanet mi, siyasetin iki yüzlülüğü mü?.. Vallahi ne derseniz deyin, o sizi bağlar..

Bunlar konuştukça; kep düştü, kel görünüyor?

***

Ne diyeyim; Allah sizi bildiği gibi yapsın

***

GÜNÜN SORUSU..

Ahali soruyor Ali Babacan mı şimdi, çıkıp siyasi ahlak dersi verecek!?..

***

Kirli siyasetin göbeğinde yer alacaksın.. Kumpasın ve siyasi iki yüzlülüğün organizatörüyüm diyeceksin.. Ve bunları ahalinin huzurunda bir meziyet olarak, itiraf edeceksin.. Sonra da çıkıp, siyasi ahlak dersi vereceksin

***

Sanırım, ahalinin önerisi bu kez şu olacak?.. Ala Babacan çıkıp, şekilde gördüğünüz gibi diyecek ki Siyasi ahlaksızlık, siyasi iki yüzlülük, siyasi ihanet aha da, örnek ben

***

Ne diyeyim.. Azıcık, siyasi ahlakın temini için olması gereken değil mi?..

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Hırs başarısızlığın son sığınağıdır.,,