İJA MAHSUMUN HA!...
Eklenme: 4/7/2021 12:00:00 AM

Hade oradan, hadeee.. İja düşünce özgürlüğü.. İja fikir özgürlüğü.. İja vatandaşız, düşüncemizi de serbestçe söyleme hakkımız yok mu?.. Var da.. Sizinkisi; insanı değil, şeytani?.. Siz gidin onu külahıma anlatın..!

***

Kurmay aklınız kurgusunda yer alıp, biz yokuz teranesiyle timsahlaşan bazı CHPliler gibisiniz!.. Hiç ama hiçbir şekilde masumiyet içeren bir hal-i durumunuz yok!!! Bizim yerli cicozun darbe çağrışımı yok, kaygılar var? kerameti de sizi kurtarmaz!

***

Sizi kurtaran, sizi bünyesinden çıkaran üniformanın gücünü aklınızdan, zihninizden, çıkarıp sadece vatandaş olmanızdır?.. Siz, rütbelerinizi kasaya koyun O zaman, söz söyleme hakkınız olur.. İsterseniz parti kurarsınız, isterseniz örgütlü bir yapı oluşturursunuz, ama ifadelerinizin altına, rütbe koyamazsınız!

***

çünkü, Cumhuriyetin kuruluş tarihi itibariyle!.. Ki, 15 Temmuzdaki hadiseye kadar.. Geçen zaman dilimi içerisinde, hafızalara kazınan nice askeri darbeler, muhtıralar, müdahaleler, ihtilaller yaşandı ki, bu Milletin Hafızasını doldurduğu gibi; istiab haddini de, o kadar aşmıştır

***

İşte, bundandır k öfke selinin oluşması! Gecenin bir vakti, Yüce Tük Milleti diye başlayan, Amiral rütbesiyle noktalanan, bir bildiri görüldüğü zaman; zihinlerde şimşekler çakmaz da, ne çakar?.. Pandoralarının kutusu, açılmaz da ne açılır? Türkiye demokratik bir ülke ise, ki öyledir.. Sivil bir yönetim iktidarda.. Der demez insanlar; Ne oluyor yahu demez mi?...

***

Cevap verin bakalım!.. Geçen hafta, Emekli Büyükelçiler.. Ki, Eski Milletvekilleri de; açıklama yaptı!.. Havanda su dövme misali, Montrö Sözleşmesiyle ilgili polemiklere tuz-biber olma gayretiyle; fikirlerini beyan ettiler.. Ama unvanlarını öne çıkararak, bildiriye imza atmadılar?.. Ve gecenin bir vaktinde, yayınlamadılar.. Peki, kimse darbe, muhtıra bir şey dedi mi; hayır?.. Demek ki, arıza-i durum zihindedir!

***

Bazı cicozlar diyor ki, soruşturma da neyin nesi?.. Fikirlere, düşüncelere, zihinlere pranga vuruluyor, olmaz böyle şey! Yok ya! Soruşturma bir bütünlük noktasında, demokrasinin, milli iradenin, sivil yönetimin korunup, kollanmasına yöneliktir.. çünkü, bu akıl, öne sürülen fikirler kaygıdan ibaret değil, risk ve tehlikeli hareketlerin olabileceğine ilişkin, tehdit var?

***

İşte bu tehdidin, özellikle geldiği güç ve arkasındaki, yapı önemli!?.. çünkü bu bildiri, bir günlük, iki günlük icraatın işi değil.. CHPli Kılıçdaroğlunun bizimkiler rakı sofrası kurup, gece hükümet kuruyorlar, sabah her şeyi unutuyorlar? söylemiyle, emekli amiral de böyle bir, sofranın muhabbetiyle, bildiriyi hazırlamadıklarına göre!

***

Demek ki, ilişkiler ağı yüksek!.. Öncelikle muvazzaflar var mı, bağlantı söz konusu mu?. Bu iş; örgütsel mi?.. İç ve diş bağlantılar var mı?.. Bildirinin saat ve zaman ölçeğinde, saklı bir antidemokratik kurmay aklı bulunuyor mu? Dedikleri gibi riskli ve tehlikeli hareketlerin olabileceğine dair, iklim yaratma gayesinin ciddiyeti nedir?..

***

Ağzı sütten yanan yoğurdu üfleyerek yer sözü boşuna söylenmiş değil Bir kaç yıl öncesi değil miydi ki, 251 insan tanklara, toplara, uçak savarlara, savaş uçaklarına göğsünü siper ederek, şehit oldu.. Cumhurbaşkanına, Başkanına suikast planlayanların varlığı.. 15 Temmuz hain darbe girişimi, unutulur mu ki.. Bu bildirinin boş vermişliği olmaz, elbette ki, sorgulanması gerekin, en ince ayrıntısına kadar!..

***

Bakıyoruz ki, bu hain darbeye güdümlü darbe diyen, o karanlık ve kirli gecede, tankların arasında sıvışıp ekran karşısına geçip kahve yudumlayarak, ihaneti izleyenler, hem bildiriye sahip çıkıyorlar, hem de bildiriye karşı tepkileri, suni gündem yaratılıyor diye, söylem geliştiriyorlar.. Nasıl bir akla ziyan durum ki anlamak zor?.. Kendilerine sormak lazım; Suni gündem yaratan kim?..

***

El insaf ya!.. Şu cicozlar, ki bizim yerli cicozlar da çok!. Neymiş; Ayasofya Baş imamı Boynukalın görüş açıklıyor da, Emekli Amiraller görüşlerini açıklamasın mı, diyecek kadar zavallılaşma hallerine bakar mısınız siz?! İyi de, O görevde, misyonu ve mimberin kendisine verdiği yetkiyle, Kuran-ı Kerimde geçen ayeti zikrederek, vaaz veriyor.. Sizinkisi neyin vaazı?

***

Sizinkisi, emekli amiraller olarak örgütlü bir yapıyla, ahkam kesiyorsunuz.. Hem de gecenin bir vakti, parmak sallayarak bunu yapıyorsunuz!.. Ki görüşleri de, hiçbir gerçeğe ve samimiyete dayandığı yok!.. O emekli amiraller tekaüt olmadan önce, yürekleri yetiyor idiyse çıkıp, konuşsalardı, kendilerine göre fetva vermiş olsalardı?!.. Ki, bugün dahi şahsi ve bireysel fikri beyanları olsaydı, kimse bunlar darbe ve muhtıra vericidirler diye, laf etmezdi?.. Sapla-samanı karıştırmayın; niyet halis değil!..

***

Bİ ANLAYIN YA Bİ ANLAYIN!

Öyle ön yargılı olana, istediğiniz kadar anlatın o anlamaz.. çünkü, üç maymun kodundan çıkmıyor.. çıkması da, beklenmez.. Ama ben yine de, şu Montrö Sözleşmesinin, nasıl gündeme geldiğini ve işte suni gündem dedirten, mevzunun zuhur edişini aktarmak istiyorum..

***

Meclis Başkanı Mustafa Şentop canlı yayında, gazetecilerin sorusunu yanıtlıyor.. Konu, İstanbul Sözleşmesinin Başkan Erdoğan tarafından fesh edilmesi.. Yani, sözleşmeden imzanın çekilmesi!..

***

Gazeteci Muharrem Sarıkayanın sorusu şöyle Mesela Sayın Cumhurbaşkanını kastetmiyorum ama bir gün bir Cumhurbaşkanı gelip Ben Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinden çekildim derse veya Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Sözleşmesini feshettim derse; bu mümkün müdür?

***

Şentop: Teknik olarak yapabilir.

***

Sarıkaya: Veya Montröyü tanımıyorum, feshettim derse?

***

Şentop: Yapabilir bunu. Sadece biz Cumhurbaşkanlığı ya da eski sistemle bakanlar kurulumuz değil; Almanya da bunu yapabilir, Amerika da yapabilir, Fransa da bunu yapabilir. Ama mantıkta mümkün ile muhtemel arasında bir fark vardır.

***

Marmara Denizinden ayran yapabilmek mümkündür. Yeterli miktar yoğurt bulursanız, Marmara Denizini de karıştırırsanız, bu aklen mümkün olabilir. Akli imkndır bu. İhtimal ise gerçekleşen bir işin olabilirliğidir. Bu muhtemel değildir.

***

Vaziyet bu iken!.. Verilen cevap açıkça ifade edilmişken! Denir ya, elinizi, vicdanınıza koyun.. Namus, şeref ve haysiyet kitabına el koyarak, söyleyin.. Burada, Montrö Sözleşmesinin feshi, tartışması, şuyu buyu gibi bir; sonuç var mı?..

***

Yazıya nokta koyarak!.. Diyorum ki, Aha Marmara Denizi orda duruyor Eğer ki, mevcut iktidar Montrö Sözleşmesini fesh etmek istiyorsa ve benim elimde Marmara Denizinde ayran yapabilecek kadar; yoğurdum var diyorsa buyrun yapsın!.. Ha, tekaüt olmuş amirlerimiz de, yok biz ayran yapmaya hazırız diyorlarsa, buyrun kurmay zekalarını ortaya koyup, mümküniyet oluştursunlar.. Hodri meydan!

***

AKŞENER VE KILIçDAROĞLU!

Millet ittifakının iki parti lideri.. Ama aralarında, dağlar kadar fark var.. Biri siyasetin ruhundan gelme, diğeri vesayete boyun eğen, atanmışlıktan gelme! İşte, emekli amirallerin bildirisine karşı, ortaya koydukları siyasi duruş

***

Meral Akşener her ne kadar partisinden mırın-kırın edenler olduysa da.. Ki ilk anda, benim şahsi fikrim bu bildiriye imza atanlar ve içeriği zevzekliktir başka da bir şey değildir?

***

Peki, Kemal Kılıçdaroğlu ne dedi? Bir kez daha vesayetçilerin zihniyetine el pençe durarak, 15 Temmuza yaptığı güdümlü darbe yakıştırmasını, bildiriye de Suni Gündem deyip, sıvışmaya yeltendi

***

Neyse!.. Görünen o ki, 4 imzacı CHP üyesi!.. Başkan Erdoğanın önceki günkü beyanı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylunun açıklamaları, gösteriyor ki; CHP yine tarihsel geçmişini tekerrür ettiriyor bu bildiride!.. Siyasette üretemediği başarıyı vesayet odağında yer alarak, icra etmenin gayretinde! Yani her zamanki gibiler!?..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Ne olmuş yani büyük adam olamadıysak, hayallerimizi satmadık ya.