İSTEMEZÜK TAVRINIZ KİME?!…
Eklenme: 3/4/2021 12:00:00 AM

Anayasa için ne diyoruz; yamalı bohça!.. Dönemsel olarak, şurasından, burasından, ötesinden, berisinden çekiştirilip duruldu.. Olmadı böyle, olmadı şöyle deyip; bir yerlere yama yapılarak, çürüyen bölge değiştirildi.. Ya da; dikiş atıldı

***

Tüm yamalara rağmen, konuştuğumuz ne?.. Vesayetçi bir Anayasa Darbecilerin anayasası.. 60ların, 70lerin, 80lerin, diyoruz!.. Milleti değil, devleti kutsayan.. Kendini koruyan, milleti hasım gören devlet aklının bütünleştiği, mevkute, dedik durduk!

***

Peki, şimdi neyi konuşuyoruz!.. Yepyeni, sıfırdan, ter-ü taze Cumhurun arkasında bulunduğu bir cumhuriyetin faziletiyle; Sivil bir Anayasa yapalım.. Ki, herkes ama herkes ben bu Anayasada varım diyebilsin.. Teklif de, siyasal iktidardan

***

Teklife, muhalefet nasıl bir tavır sergiliyor?. İşte burasına dikkat etmek lazım.. çünkü, burun kıvırıyor, sırt dönüyor, teklifi de, isteği de, toplumsal beklentiyi de, önemsemeyerek, anlamsızlaştırıyor.. Diyeceksiniz ki, elbette ki öyle yapacak, çünkü gayesi müesses nizamın kalıcılığıdır

***

Biliyor ki, postalların, vesayet kurumlarının apoletlerinin, toplama vekillerin, transfer mebusların, kapalı kapılar ardında, hesap ve kurguların, batının ve emperyalizmin gösterdiği yeşil dolara aşık olanların keyfine göre yeni Anayasa değişikliğine gidilmeyecek

***

Ve yine biliyorlar ki!.. Halkın seçtiği, milli iradesini emanet ettiği sivil yönetim söz sahibi olacak.. Pek tabi ki, bu halkın tümüne referandum kapsamında, sunularak işte milli mutabakat denilerek, yeni bir anayasanın, teminine gidileceğini biliyorlar

Tıpkı, 1921deki gibi..

***

Sorsanız!.. Siz, Eşitliğe mi, özgürlüğe mi karşısınız.. Yargı bağımsızlığını istemiyor musunuz?.. Hukukun üstünlüğünden, şeffaflığından, siyasetin ahlak ilkelerine bağlılığından, yana değil misiniz?

***

Özgürlükleri istemiyor musunuz?.. İnsan Haklarını, kişi hürriyetini, mülkiyet hakkını savunmuyor musunuz?.. Dil, din, renk, ırk ayrımcılığının olmadığı, herkesin eşit bir vatandaşlık tanımına rıza göstermiyor musunuz?..

***

Verecekleri cevap, elbette elbette istiyoruz, savunuyoruz, arka çıkıyoruz!.. Öyle ise, buyrun Yeni Anayasanın bel kemiğini oluşturan ve önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğanın, açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planının bir ucundan tutup, sahiplenin

***

Yok!.. Biz karşıyız.. İyi de; hani elbette elbette istiyoruz diye söylenip durdun.. Bu ne kıvırma.. Kıvırmıyoruz ama, Başkanlık sistemi var ya?.. İşte o Ha bir de; üç madde diyorsun, al senin olsun?

***

Denir ya, at denize balık bilmezse halik bilir?.. Burun kıvıran muhalefetin hal-i durumu olsa bile.. Hükümet, yeni anayasanın omurgasını teşkil edeceğini beyan ettiği, İnsan Hakları Eylem Planını tavizsiz hayata geçirmelidir?

***

Her ne kadar, hal-i hazırdaki meclis aritmetiği Yeni bir anayasanın değişikliği noktasında, iktidar bileşenlerini yeterli göstermiyorsa da!.. çünkü, 360 sandalye lazım Partilerdeki değişimler, sonuca etki eder mi, bilmem?..

***

Ama, referandum adına bir iradenin ortaya konulması gerekir.. Birileri koymazsa.. İstemezüklerinizde devam ederse de.. O zaman, Cumhurbaşkanı Erdoğanın söyleyeceği söz şu olur.. Üzerime düşeni ben yaptım?..

***

SANCAR VAKIASI!

CHPli Teoman Sancar vakıası tam bir lağım çukuruna döndü.. Deştikçe, pis koku daha bir vahşilik kazanıyor.. Neyse, dün galiba diyerek bazı noktaları dile getirmiştim.. Ama, gidişatın seyri midem bulandırıyor

***

Onun için de, son sözümü söyleyip, defteri yargı sonucuna kadar kapatıyorum çünkü, vakıada her türlü suçlama, iğrençlik söz konusu.. Kaset var, şantaj var, çete var..

***

Beri yanda; tecavüzden, tacizden, eşcinsellikten söz ediliyor.. İhale yolsuzluğu var deniliyor.. Ataşehir, Bodrum ve Kuşadasında bir dizi; sapık ilişkilerin, iddiaları havada uçuşuyor

***

Hasılı, rezilliğin, iğrençliğin, sapıklığın, ahlaksızlığın, şerefsizliğin, haysiyetsizliğin her yönüyle kendini inşa ettiği, kepazelik bir durum.. Umarım yargı, bu pisliği yağdan kıl çeker misali, temizler!

***

GÜNEYDOĞUNUN RENGİ MAVİ!

Kovid-19 haritası.. Sayfa renkli değil, onun için haritadaki renk tonu gözükmüyor Doğu ve Güneydoğu coğrafyası, mavi renkte Bakanlığın verilerine göre bu ton, risk oranını en düşük gösteriyor

***

Vakıa sayısı az.. Ölüm riski düşük.. Bulaş, korkutmuyor.. Yani, normal yaşama dönüşte, en özgür yaşanabilecek bölge Sevindirici, umut verici İki gündür, konuşuluyor Bölge illeri isimlendirilerek, muhteşemsiniz diye..

***

Batı illeri; gıpta ediyor.. Öyle ki, sosyal medya paylaşımlarında, helal olsun Güneydoğu.. Vallahi ülkeye medeniyet dersi veriyorsunuz resmen

***

Doğrusu, pandeminin ilk döneminde de, renk mavi idi.. Sonra, dalgalanmalar, ziyaret, gel-gitler, batıda çalışan işçilerin, kısıtlamalarla eve dönüşleri.. Okullar, üniversite.. Bunlar, bölgenin rengini bir anda kıpkırmızı yaptı?..

***

O gün birileri, yine fitne üretici bir hal-i vaziyetle, Güneydoğu insanını ölüme terk ediyorlar.. Tedavi, ilaç, hastane, hekim, yetersizliği iddiasıyla; toplumsal buhran yaratıp, buradan nasıl bir kriz ve kaos üretebilirim gayesiyle, çaba sarf etti

***

Şimdi de; maskenin, mesafenin, temizliğin önemle yerine getirilmesi.. Uyarıların pür dikkat, uygulamada somuta erdirilmesiyle; elde edilen risk oranındaki düşüklük, mükafatına dil uzatanlar var Mavi rengi kumpas gören var?..

***

Ne diyorlar; olamaz böyle şey?. Bu işin içerisinde bir bit yeniği var.. Niye.. Bölge insanı, geleneğine bağlıdır.. Taziyesini de, düğününü de, aile birlikteliğini de, gözardı etmez.. Misafirliği terk etmez..

***

İyi hoş da.. Tedbirleri alırsan.. Maskeni, mesafeni, temizliğini tavizsiz yerine getirirsen.. Yani boşboğaz halini, günlük hayat akışı içerisinde, salya akıtarak yapmaz isen, niye virüsle mücadelede başarılı bir sonuç almayasın ki?..

***

Neyse; her ortamın boş boğazları vardır?.. Biz yine de, mavi rengi korumaya, kollamaya devam edelim.. Maske, sosyal mesafe ve temizliğe tavizsiz önem verelim.. Ki, mükafatına tez elden kavuşabilelim.. Ölümler, acılar, hastalıklar yaşamayalım!?..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Her dert insanlara söylenmez. Gün gelir seni o derdinle vururlar.