KAFALARI KARIŞTIRAN "BAHANELER...?"
Eklenme: 7/28/2021 12:00:00 AM

Neymiş Covid-19a inanmıyormuş?

Neymiş Aşının herhangi bir etkisi yokmuş?

Neymiş Aşının yan etkilerinden korkuyormuş?

Neymiş Aşıyla insana çip takılıyormuş?

Neymiş Aşı kısırlığa yol açıyormuş?

Neymiş Aşı alerji yapıyormuş, ondan vurmuyormuş?

Neymiş Türk aşısını bekliyormuş?

Neymiş Bana bir şey olmaz, ben gencim?

Neymiş Bu işte yabancı ajanlar cirit atıyormuş?

Neymiş Aşı denilen şey, sudan ibaretmiş?

Neymiş Siz bi aşınızı olun, sonra bakarız?..

Neymiş Bu aşılar kalbe zarar veriyormuş?

***

Say say bitmez!..

Ne bir bilimsellik..

Ne bir akademik çalışma verisi..

Ne de, gerçekçi bir yaklaşım

Zerre-i miskal yok...

Ne hazindir ki, körü körüne bir tevatüre inanmışlık var!

Etkilenenlerin sayısı 23 milyon..

***

Hal-i duruma dair, işin çözümü!

Öncelikle;

Gayri bilimsel,

Gayri kanuni,

Gayri ahlaki halk sağlığını tehlikeye sokanların çıkar çarkına odaklanmak gerekir

Neyin hesabındadırlar?

Görünen o ki..

çoğu rant devşirmede..

Popülaritesini artırmak isteyenler var..

Müşteri profilini artırmak isteyen

İlaç dışı, maddelerini pazarlama var

çünkü, vatandaşın kafası karıştırıldığı sürece bu güruhlar çıkar temin ederler!

Netice itibariyle, oluşan güvensizlik duvarını yıkmak lazım!..

Yoksa pandemi sürecinden kurtulmamız mümkün olmayacak

***

Uzmanlar uyarıyor..

Bilim adamları uyarıyor

Ne için; ihmaller ve bahaneler zinciri yeni dalgalar yarıyor, yaratacak!?.

O zaman, dalgaları dalga kıranla, aşabiliriz..

Ki, aşı da o dalgakırandır?..

Ya aşı olup, dalgaları kıracağız..

Pandemi sürecinden kurtulacağız..

Ya da, aşı bencilliğiyle dönemsel dalgaları yaşamaya devam edeceğiz..

Pandemi süreci de, ilelebet sürer!..

***

DİYARBAKIR AŞIYA YÖNELDİ!

Son bir kaç gündür!..

Yazdıklarımız, söylediklerimiz..

İlgili ve yetkili kurumların da, hassasiyetleri?..

Kadim kentte aşı olma noktasında, hassasiyet oluşturdu

Randevular alınmaya başlandı..

Aşı stantlarına gidenler çoğaldı..

Sevindiren gelişme..

Ama yeterli değil..

çünkü, hastanelerdeki yatak doluluğu yüzde 40lara çıktı..

Yoğun bakımlar yüzde 65lerde..

Günlük vaka sayısı 500lerle ifade ediliyor..

Karantinaya alınan evler, mahalleler, aileler çoğaldı

Tabi, ihmaller ve boş vermişlik silsilesinin, bir sonucudur Diyarbakırın yaşadığı tablo!..

***

Bu arada, kişisel önlemlere dair ciddi bir keyfiyet var..

Maske takma, sosyal mesafeye uyma..

Ve hijyenik ortama, radikal tedbirler fora edilmiş

Toplu taşıma araçları, halk otobüsleri, dolmuşlar kontrolsüz!..

Tıka basa dolu

Ve kurallara uyan yok

Denetimlerin sıklaştırılması lazım.

Malum, insanlarımız yasaklara aşina oldukları için..

çiğnemeyi pek severler..!

***

NEFRET DUYGUSU!

Ne diyorduk; gizli bir el ülkeyi karıştırıyor?..

Milleti dizayn ediyor..

Ve bu el, tek eksenli nefret duygusunu, körüklüyor..

O nefrette, o körükte, tek hedefe odaklıdır..

Ki o hedefte, Erdoğandır?..

Öyle ya, mesele Erdoğan ise..

Ve ona karşı düşmanlıksa, gerisi teferruattır..

Velev ki, vatan ve millet, toprak dahil olsa bile!

İşte deşifre oldu; o elin nasıl işlev gördüğünü, kimi fonlayarak, körük olarak kullandığı

Tek adres; yerli ve milli olmaktır..!

***

NE DEMİŞLER

Evet ne demişlerdir, atalarımız!

Siz siz olun ve şunu iyi bilin

Domuzdan post, gavurdan dost olmaz?

Ama biz, ne alemdeyiz?

Domuzu sofradan eskitmiyoruz..

Gavuru da, baş tacı edip, kurtarıcı olarak görüyoruz!

Sizce vaziyet..

Atalarını unutan bir milletin hal-i perişanlığı içerisinde değil miyiz?

***

KILIçDAROĞLU BULDANA FRANSIZ!.

Neden; bu Fransız takılma hali!

Ne diyor Pervin Buldan

Ki son dönemlerde millet ittifakına dair, eleştiri dozajını artırarak

Diyor ki; Biz artık Millet İttifakında yokuz.?

Ki, Selvi sormuştu, Buldana!..

Size bu cepheden, bir katılım, çağrısı oldu mu?..

Verdiği yanıt; ne onlardan böyle bir çağrı geldi..

Ne de bizde böyle bir heves var

İhtiyacımız da yok..?

***

Hatırlarsak, Sırrı Süreyya Önder de bir yakıştırmada bulunmuştu, Millet İttifakına ilişkin

Kör Bıçak diye

HDP cephesinden yükselen bu çıkışlara, İyi Partinin tavrı bir yerde okunabilir, ama CHPnin, Kemal Kılıçdaroğlunun Fransız takılması!

Ciddiye alınmama haline, yanıt bulmak zor gelse de!..

Bir önceki seçimde; kazançlar sağlayan bir partinin, liderine es geçilmesi, sorgulama yapıyor

***

Ancak bu sorgulama, şöyle bir yanıtı ikmale getirmiyor değil!?..

Bay Kemal nasıl olsa, HDPnin sivil bir iradesi yok düşüncesiyle, onları muhatap almama ne gerek var tavrını sergiliyor!

Galiba, kimi muhatap aldığını bir o, bir de muhatap aldıkları bildiği için; kaygılar taşımıyor, onun için, rahat!

Peki, HDPnin legal lideri Buldan..

Ve Parti Yönetimi; kendilerine dair Fransız takılmanın, sivil iradeyle prangasını ne zaman kıracaklar?..

Asıl yanıt aranan soru bu!

GÜNÜN SÖZÜ

Gönlünün perişan olmasını istemiyorsan, perişan olanları gönlünden çıkarma.