KANAYAN YARALAR!…
Eklenme: 3/2/2021 12:00:00 AM

Yani, 28 Şubat bitti mi?.. O vesayetçi, jakoben, seküler, inanç düşmanı, anlayış yok oldu mu?.. Batılın, batının, emperyalizmin, yüz yıldır ikmale getirdiği, vesayetçi senaryoları artık, yazılmayacak mı?..

***

Yani, 28 Şubat bin yıl sürecek sözünün, muteberliği ve gerçekçiliği, son buldu mu?.. Bir daha koruma, kollama, güvende tutma görevini üstlendikleri halkını kendine düşman belleyen, tekçi anlayış kendini idame eder mi?..

***

Yani, Tanklar, toplar, tüfeklerle tehdit edip, korku yaratma adına yürütülmez mi bir daha ülkemin şehirlerinde caddelerinde!?.. Milli iradeye, sivil yönetime, seçilmişlere, örgütsel yapılara parmak sallayan, sırt dönen, laf eden, kapısına kilit vurduran, ab-ı hayat tanımayan kerameti kendinden menkul omuzu kalabalıklar, ulumaz mı?..

***

Ne yazık ki, hepsi tartışmalı bir durakta bekliyor!.. Ve hepsi bir muammalık içerisinde; kendinde vazife bekliyor?? Yani, ne bitti denilebiliyor, ne de diri denilebiliyor?. Söylenen tek şey vardır.. O da; uyuyan, pusuya yatan, gün bekleyenler var deniliyor

***

Peki, 28 Şubatın açtığı ve kanayan yaralara dönüşen mağduriyetler ne olacak?.. 24 yıl geçti, ama hala mağduriyetler giderilmiş değil.. Özellikle, Yargı kararları noktasında Cezaevinde ömür çürütenlerin haddi hesabı yok!?. İşinden, aşından, koltuğundan, makamından olanların hal-i perişanlığı!!?.. Ki sakıncalı görünmeleri?...

***

Beri yandan, eğitimlerine pranga vurulan on binlerce kızımız; geleceklerinin karartılması?!.. Ya hayalleri buldozerle yıkılan, yakılanlar! Evet, 28 Şubatın açtığı yaralar kapanmadı, izler silinmedi!.. Beri yandan da hesap da sorulmadı?.. Asker mi, Yargı mı, Meclis mi, Medya mı?.. Ve tabi ki; banka hortumlamaları mı!?..

***

Sahi, kime dokunuldu?.. Hiç kimseye Ve o hiç kimseye dokunulmaması, 2001deki ekonomik kriz tufanı.? Ardından, 27 Nisan E-muhtırası.. Gezi Vandalizmi.. 17-25 Aralık.. MİT operasyonu.. Hendek-barikat terörü.. 6-8 Ekim olayları.. Ve; nihayetinde 15 Temmuz hain girişim

***

Kısacası bugün bile yaşadığımız bir çok sıkıntının temelinde; 28 Şubatın yıkımı vardır.. çünkü, göbekten bağlıdır yaşanan ve yaşatılanların silsilesi!.. Ve FETÖ denilen yapının önünü açan, saha hakimiyetini sağlamasına imkan veren de, 28 Şubat ve ruhudur!

***

Sonuç itibariyle, 28 Şubatın ve Şubatçıların hür türlü şekilde varlık göstermeye çalıştığını bilmemiz gerektiği gibi.. İktidar içerisinde de, muhafazakar kesimde de, ciddi bir yapılanma, gayretinde bulunduklarını da, unutmamamız gerekir diye not düşmek lazım!..

***

Onun için de, uyanık olunmalı.. Açılan, yaratılan yaralara da, merhem olma adına; adımlar atılmalı Nasıl ki, 1960taki mağdurlara tanınan tazmin hakkı adımı ve kararı alındıysa, 28 Şubata ve 12 Eylüle de, aynı hakların tazmini tanınmalı?..

***

Aksi taktirde; vesayetçiler her dönemde malzeme olarak kullandıkları mağduriyetler üzerinde senaryo üretmeye dayalı, şeytani planlarını, bu kulvarda da kullanmaya başlarlar!?.. Etki-tepki misali, duygu körüğü bilinmeli!..

***

ERBAKANIN ANMA ETKİNLİĞİ!

Dün de ifade ettim.. Bugün de üstüne basa basa diyorum ki! Kimse ama kimse, bu milletin.. Hele ki, muhafazakar, mütedeyyin, inancında, ibadetinde olanların!.. Halis, muhlis, vatanını, milletini, devletini, bayrağını sevenlerin!.. İstiklal savaşının, milli mücadele harbinin ruhunu yüreğinde, taşıyanların, aklıyla oynayamaz!!I..

***

Denir ya, o mazide kaldı! çünkü biliyor ki, yıllar yılıdır bu milletin aklıyla, zekasıyla, hafızasıyla oynayan, emperyalizmin içteki piyon, satılmış ajanları hiçbir şekilde; bu millete ve ülkeye iyi niyet, beslemiş değiller.. Her daim, vesayetin, batılın ve emperyalizmin köle yaverleri olarak, varlık göstermişlerdir

***

Erbakanı anma etkinliğinde; tek safta bulunanların siyasi geçmişlerine, partilerinin tüzüğü ve icra ettikleri politikaya bakıldığında.. Dün neredeydiler, bugün nerededirler?.. Her şey, çıplak bir gözle, açık yüreklilikle irdelendiğinde; timsahın gözyaşları net olarak görülür Ve bunu da, en bariz şekilde görmesi gereken, Milli Görüş camiasıdır

***

Bay Temel! Aldanılmamalı, 15 dakikalık herkes milli görüşçü oldu aklının, duygusunu dışa vurmasına! 28 Şubatın, sillesini, şamarını, hakaretini, küfrünü, buldozer gibi üzerinden geçilenin, iktidardan al aşağı edildiğini bir uzman çavuştan bile, azar işitildiğini? unutmamalı Bay Temel!!

***

Velhasıl!.. Söylenecek söz şudur.. Aman ha aman! O karenin, ittifak hesabıyla, kuzu postuna girmiş, kurtların varlığı olduğunu, görmeli, unutmamalı.. Ve de aldanmamalıdır! Hesap; oyda oydur..

***

TÜRKİYEDE SEKÜLER SİYASET!

Sevgii dostum, Cemal Toptancının kaleme aldığı; kitabının başlığı bu.. Türkiyede Seküler Siyaset Geçtiğimiz hafta itibariyle, kitap reyonlarında yerini aldı.. Ters Köşe Yayınlarından.. Kitap, hayli ağır ve içeriği dolu..

***

Kitabın muhtevası; Siyasi arenamızda tek partili dönemden günümüze kadar tebarüz etmiş legal ve illegal örgütlerin, Din, Dil, Ahlak ve Tarih perspektifinde; Demokrasi, Eğitim, Laiklik, Adalet, Hizmet, Basın, Kılık Kiyafet, İsraf ve Dış Politika bakışlarına bir pencere açıyor.

***

Seküler Siyasetin ülkemizde kuruluşundan günümüze kadar zihniyet olarak yaşattığı tahribatları anlatıyor. Özünden kopan yabancılaşan değer yargılarına düşmanlaşanların yaşattığı ihanetleri gözler önüne seriyor.

***

Birlik ve beraberlik içinde kurtarılan bu ülke coğrafyasında yaşayan milyonların nasıl ötekileştirildiklerini örnekleriyle hatırlatıyor. Demokrasiye karşı tahammülsüzlüğün nişanesi olarak darbeci vesayet anlayışına sığınan, jakoben anlayışın tahakkümüne vurgu yapıyor.

***

Özellikle, tek Parti döneminin CHPsinin doğurduğu legal ve illegal Marksist, Leninist, Maoist ve Trockist örgütlerin tahrip ettikleri değerler sonucunda ortaya çıkan ırkçılık akımının ülkeye verdiği zararları örnekler vererek, dikkat çekiyor.

***

Dönemlerin verdiği zararlara vurgu yaparken, sadece mala kastedilen ülkenin ekonomisine darbe vuran, bunun yanında on binlerce insan kaybına sebep olan bütün bunların yanında kutsal değer yargılarını tahrip eden terör örgütlerinin üremesinin nedenlerini bire bir anlatıyor Toptancı dostum!.

***

Kısacası, Cemal Toptancı! Yılların birikimiyle, elde ettği doneleri döktügü yazıda, Materyalist merkezli sistemin dayatılması ve Ulusalcı Hümanizmanın doğurduğu Seküler Siyasetin, bu ülkede temsilcisi konumunda bulunan CHPden HDPye legal siyasal örgütlerden tutun, DHKP-Cden PKKya kadar illegal Türk ve Kürd orijinli terör örgütlerinin bir arşiv çalışması olarak okurlarına aktarıyor

***

Toptancı, kitabını bir bütünlük içerisinde, Diyarbakırda HDP İl Binası Önünde, iki yıla yaklaşan zaman dilimi içerisinde; PKK tarafından kaçırılan evlatlarının teslimi, geri dönmesi için, nöbet tutan ailelere atfediyor.. Öyle inanıyorum ki, arşiv çalışmayı siz de, önemle irdeleyeceksiniz?!

GÜNÜN SÖZÜ

- Her seven isimsiz bir kahramandır ve insan, sevebildiği kadar insandır!