KAR KURUMLARI BUZ KESTİ!…
Eklenme: 1/20/2022 12:00:00 AM

Gecenin bir vakti!.. Evin penceresinden kar yağışını izliyorum!.. Dört bir taraf, gelinlik giymiş misali, bembeyaz örtüyle kaplanmış! Romantizm soluyan bir hava.. Kartpostallık anlar var.. Huzurlu ve keyifli..

***

Ki kadim şehrin yaşayanları da aynı duygular içerisinde gecenin gizemliğiyle lapa lapa olmayan ama, huruk huruk yağan kar tanelerine odaklandı! Ağaçlar, binalar, sokaklar, park halindeki araçların üstünü hızla kar tanelerinin oluşturduğu beyaz örtünün masumiyetine odaklandı

***

Nitekim gece boyunca, sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlar hep romantizm kokup durdu!.. Yağan karın oluşturduğu kartpostallık karelerde yer alabilmek için uğraşanlar, sokağa, parklara çıkanlar oldu! Güzel ve keyifli, bir o kadar da huzur verici; yağan karı izlemek ve havasını solumak, kar topu oynamak!! Yüzdeki soğuğun hissine varabilmek!...

***

Tüm bunları izlerken, çocukluğum gözlerimin önüne geldi!..70lerin, 80lerin kışı!.. O tarihlerde, Diyarbakırın yaşam alanı bu kadar geniş değildi.. Yenişehirin bir kısmı, Kayapınar tamamen ve Bağların Bağcılar bölgesi denilen alanlar yoktu!.. Kent daha bir küçüktü.. Nüfus oranı da araç trafiği de, azdı!

***

Ama kar yağdığında, diz boyunu da geçerdi Sokaklar, caddeler, evler kar altında kalırdı.. Bata, çıka okula giderdik.. çatılardan, damlardan temizlenen karlar, sokak aralarında devasa tepeler oluşurdu.. Kimi zaman o tepelerin üzerinden evlere, çatılara çıkılırdı.. Tüneller oluşurdu..

***

Sokaklarda, kimi yerde caddede genç, erkek, çocuk kızakla kayardı.. Leğenler, merdiven ayakları, tahta kim eline ne geçirseydi, yokuş aşağı kendini bırakıp kayardı.. Şehir içi trafik ve araç sayısının azlığıyla, yollar boş kaldığında, kar sefası da, cefası da çekilirdi, ama eziyet ve çile öne çıkmazdı!

***

Ama bugün!.. Yarım asrın yaşamdaki tüm değişikliklere rağmen.. Ki şehir büyüdü, alan genişledi, bir değil onlarca mahalle, sokak oluştu!.. Nüfus da artı. Bir Diyarbakır değil, on Diyarbakır oldu. Şehir iken Büyükşehir oldu Araç sayısı arttı, trafik yoğunluğu, kangrenleşen sorun haline geldi.. Tabii beklentiler de değişti.. Tek değişmeyen, kısır ve verimsiz yönetimsel anlayış ile kentin yaşamına huzur ve istikrar sağlayıcı, çözüm üretici olmayan alt yapısı oldu!

***

Nitekim, dün sabah Diyarbakır işte böylesi kahredici bir esaret ve çile zinciriyle uyandı.. Gece huruk huruk yağıp, romantik gözüken ve o hisle duygular geliştiren kar, sabah 30 santimetreyi bulması, buz ve don, herşeyi buldozer misali, yıktı geçti Koca şehir esaret altında kaldı

***

Yüzlerce araç yollarda kaldı, bir o kadarda mahsur kalanlar. Zincirleme kazalar peş peşe yaşandı... İnsanlar ana yollara, caddelere, ulaşamadı Bir çok kişi, bulunduğu sitenin bahçesinden bile çıkamadı! Her şey kilitlendi.. Servis araçları bile; taşımakla mesul olduğu işçiyi, memuru kurumuna taşıyamadı.. İşe güçlükle gidenler oldu, kimi de gitmedi!.. Adım atılacak hal olmadığı gibi kaldırımda da yürünemedi!

***

Toplum ulaşım araçları.. Ki Belediyenin halk otobüsleri bile.. Karlı yolları aşamayıp, hizmet üretemedi! Ne bir tuzlama, ne de yolu açma ve ne de çarşı pazardaki karın temizliği?...

***

Kısacası!.. Yılın ilk karı olmazsa da, etki ve kalıcı olan kar yağışının romantizmini yaparken! Şöyle Lapa lapa kar yağsa da, her yer bembeyaz olsa da, seyretsek! diyoruz.. Ama kar yağınca da, Diyarbakırın işte böylesi bir esarete mahkum olmasının acı çilesini de dün yaşadık.. Görünen o ki, hafta sonuna kadar benzer çileyi yaşamaya devam edeceğiz!.

***

Hele bir de!.. İlgili ve yetkili kurumlar günler öncesi hazırız, sıkıntı yok, filomuz beklemede derken!.. Ve tabi ki yağan karın ne kadar etkili olacağını, Meteoroloji bas bas bağırıp, hafta sonundan buyana uyarılarda bulunduğu vaki iken! Ne hazindir ki, huruk huruk yağan kara, buza kentteki tüm kurumlar saplanıp kalınca; romantizm bitti, günlük hayatın felçliği başladı!

***

Elektrik kesintilerinin voltaj düşüklüğü, beri yanda doğal gaz hatlarındaki aksamalar!.. Denir ya; çilelerin de çilesini bir işkence misali, Diyarbakır ahalisi yaşadı!.. Beri yanda, Diyarbakırın merkez ilçelerinin dışında kırsal ilçeler, köyler ise ne ulaşım sağlanabildi, ne de elektrik verilebildi? Kar her şeyi Buz kesti?

***

Dün gün boyu haber merkezinin, benim şahsi telefonum, sosyal medya hesaplarım gelen binlerce şikayetle adeta kilitlenip, durdu.. Yaşanan ve yaşatılan halle alakalı; edilen bedduaların haddi hesabı yoktu!.. Bir mega kent, kara böyle mi saplanıp, buz kesilerek günlük yaşamı felç eder? Karayolları da sınıfta kaldı..

***

Sonuç itibariyle! Huruk huruk yağan kar yağışı, tıpkı yaz döneminde yağan yağmurla deşifre ettiği hakikatin beyanıyla; günümüz kent anlayışı sorunları çözmede ırak Biliyorum, birileri diyecek ki, kar esareti Türkiyeyi esir aldı, Diyarbakırı esir almış olması, doğal değil mi!?.. Ne diyelim; ahali söylesin!

***

Nitekim, Büyükşehir Belediye Başkanvekili ve İl Valisi Münir Karaloğlu karla mücadele çalışmalarıyla alakalı, sosyal medyada yaptığı paylaşıma ahali gerekeni söylemiş! Özellikle personel ve araç sayılarına ilişkin twitterdeki paylaşımın altına düşen notları ilgili ve yetkililerin de, tabi ki kendisinin de okumasını isterim!.. Belki, bugün, dünden kötü olmaz!?

***

KEMAL BEY GİDİCİ Mİ?..

Görünen o ki, Kemal Beye yol verilecek gibi! Bakar mısınız, CHP kulislerine.. Ankara ve İstanbul arasındaki sıcak trafiğe.. ABD ve AB ile olan temas dahil! Komplike bir ittifakla 11 Belediye Başkanı İmamoğlu nam-ı hesabına, Kemal Kılıçdaroğlunu alaşağı etme, operasyonu hazırlığı içerisinde!?..

***

Ve bu rotada, Kemal Beyin en yakınındaki a takımı da, tıpkı 15 Temmuz kurgucuları gibi; fena bir dip oyma gayreti var.. Sen de mi, brütüs misali.. Nitekim Kemal Beye son dönemlerde yalan ve iftira içerikli sözde belge ve bilgilerle ciddi manada bir itibar suikasti yaşatıyorlar.. Güvenilmez diye!..

***

Anlaşılan odur ki!.. Kemal Beyin üzeri fena ve geniş, kalın bir çizgiyle, çizilmiştir!.. Kesin olmayan bir bilgiye göre de, bunun için 300 milyon dolar destek finansı sağlanmış.. Devir al parayı!.. Netice itibariyle, CHPyi kontrol altına almak isteyen akıl, Kemal Beyle bu işin olmayacağını anladı!.. Sonuç; eee, kasetle gelen, aynı operasyonla gidecek!.. Kendi düşen ağlar mı?..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Sadece devletin konuşma hakkına sahip olduğu bir memlekette, kim neye göre güven ve inanma duygusunu beslesin ki!