Öyle görünüyor!!!

Sinyali geçtiğimiz hafta, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç çakmıştı..

Bir düzenleme yapılmalı diye..

AK Parti ve Meclis kulislerinde, yoğun bir mevzu ediliş var kısm-i afa dair..

Bir taslaktan söz ediliyor..

çok teferruatlı diyorlar..

Tümüne vakıf değilim..

Cezaevinden sıkça aldığım af var mı yönündeki mektuplara, kısm-i bir yanıt, nottasında olup-biteni, son durumu aktarmak istiyorum..

Malum, cezaevlerindekiler hep dışarının özlemi ve umuduyla, yaşama tutunurlar!..

Bu da böyle bir katkı umut katkısı olsun..

Cezaevlerinin bugünkü hal-i durumu, çık sıkıntılı!

Tıka basa dolu..

Kapasitelerinin üzerinde; kimi yerlerde yerde yatan var!..

Ki 92 bin fazla mahkum var..

Yoğunluğu minimize etmek adına; kısm-i affa gidileceği kesin!..
Son olarak pandemi döneminde uygulandı!..

Açık cezaevlerinde kalan mahkumları geçici süreyle tahliye edildi..

Ama eşitsizce..!

İşte bu düzenleme genişletilecek..

Denetimli serbestliğe ayrılmalarına beş yıl veya daha az süre kalanlar, kalan sürelerini denetimli serbestlik altında dışarıda infaz etmelerinin önü açılacak.

Bu da, 31 Temmuz 2023 öncesinde cezası kesinleşmiş olanları kapsayacak..

Ancak, iktidar ve muhalefetin bu yönde uzlaşıya varması gerekir!..

Meclise verilen kanun teklifleri var..

Ki en son, İyi Parti vermişti..

Ancak belirlenen tarihe ilişkin, eşitlik ilkesine aykırılık söz konusu..

Şöyle ki..

İki davayı ve iki kişiyi baz alırsak..

Suç aynı..

Ceza aynı..

Ancak, cezanın kesinleşip, onaylanma evresinde birinin cezası kesinleşmiş, diğerinin ise cezasının kesinleşme süreci devam ediyor..

Vaziyet böyle olduğu için kısm-i aftan biri yararlanıyor, biri yararlanmıyor?!

Bu gecikme de, cezaevindekilerden kaynaklı değil..

Yargı sürecinden, kaynaklı!..

Mahkemelerin..

Yargıtayın işleyişiyle ilgili..

Bu da adaletsizliği ikmale getiriyor..

Onun için 31 Temmuz 2023 tarihi, cezanın kesinleştiği tarih değil, suçun işlediği tarih olarak esas alınmalı.

Zaten, evrensel hukuk kuralları da bunu gerektiriyor..

Dün TV100 yayınına katılan Bakan Tunç bu yöndeki soruya yanıt verdi.

Basına yansıyan af değil bu. Kovid yasasından faydalanamayan cezaevinde bulunanlar yararlanmıştı.

Ama suç tarihi bakımından cezaevinde bulunanlardan daha önce suç işleyenler bundan yararlanamadı.

Bu konuda onların bir talepleri var.

Bunun takdiri Türkiye Büyük Millet Meclisinde.

Burada eşitlik ilkesi açısından bir düzenleme yapılabilir ama bu bir af değil..

Bir açıklama da MHP Genel Başkan Yardımcısı Fetih Yıldızdan geldi..

Yıldız, denetimli serbestlik çağrısı yaptı..

Yeni bir düzenleme yapılarak suç tarihi esas alınmalı, bu adaletsizlik ortadan kaldırılmalı

Suç tarihi ve ceza kesinlik tarihindeki eşitliksiz, giderilmeli!..

Önümüzdeki hafta Yargı Paketinin muhtevası bu yönde netleşir..

Ne diyelim..

Belki Ramazan, olmazsa Kurban Bayramında bu düzenleme çıkar..

Cezaevindekiler çifte bayram, yapar..

Tabi notumu da düşmek istiyorum!..

Suça karşı verilen cezanın affına her daim muhalif olmuşum..

Tek desteğim var o da; kader mahkumları..

***

TFFYE YAZIKLAR OLSUN!..

Futbolumuz milli mi değil?..

Peki yerli mi hiç değil?..

Tüm lig takımlarına bakın..

Artık Amatördeki takımları da dahil edebiliriz..

Alayında, milli ve yerli bir ruh ve oluşum yok..

Görmek de mümkün değil..

Zerre-i miskaline önem verilmeden hepsi, elin oğluna hayran kesilmiş!..

Bir değil, iki değil üç değil..

Öyle ki, bir düzine yabancı futbolcu barındıran kulüp var1

Sahadaki kadronun ilk 11inin üçte ikisi yabancı!..

Hani bir söz var..

Elin oğluyla gerdeğe girme..

Peki, başarı var mı?..

Ya da futbol kalitesi..

Yok...

Ticari sektörel bir faaliyet ve kazanımla; milli ve yerlilik fora edildi..

Kalitesizlik!..

Şimdi ne konuşuluyor!..

Hakemlerin fecaatleri..

Güven kalmadı, yerli hakemlere!..

çözüm olarak, önerilen ne?..

Maalesef yine elin oğlundan medet umuluyor..

Ki olan oldu!..

Galatasaray-Fenerbahçe maçını Sloven Hakem Slavko Vincic yönetecek!..

Bugün göreceğiz..

Elin oğlunun adaletini.

Sonuç ne olursa olsun..

Yazıklar olsun diyorum, bu minvalde medet umma halinize!!..

Düşünsenize..

Kendi evladınıza güvenmiyorsun..

Kararlarına saygı duymuyorsun..

Arkasında durma cesaretini göstermiyorsun..

Gidip; elin oğluna güveniyorsun..

90 dakika ülkende kalıp, sonra gidecek..

Üstüne üstlük cebinden milyonlarca lira ödüyorsun!..

Bu nasıl bir akıl tutulması anlamak mümkün değil!..

Sizi bilmem..

Ama bu tamamen;

Ülkenin milli ve yerli ruhuna,

Hakemine..

Futbol otoritesine..

Pek tabi ki siyasal yönetimine korkunç bir hakarettir, zilletlik halidir!..

Nokta..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Yerli olmayanın, milli olmasını beklemek, abesle iştigaldir!