KORKMA, KAYGIYA DÜŞME BAŞARIRSIN!?..
Eklenme: 30.12.2025 00:00:00

Bil ki çıkacağın yoldaki hedefe ulaşman, cesaretin ve gayretinle kamildir!.. Değilse, patinajlı kalır, korkak ve kaygının esaretiyle, atılda kalırsın, dokunmayan yılan olunur!.. Ne yazık ki, bugün görüyor ve yaşıyoruz ki, ister sivil hayatta, isterseniz kamusal alanda böylesi bir esaret var!.. Ete, süte karışma!!.. Öylece yerinde otur.. Kimseye bulaşma, bulaşana da karışma, sus!!..

***

Sahi vazifesi bulaşma ve alakadar olmak olanlar, kendilerini olup-biten noktasında sarfinaz edebilir mi? Etmemeli!.. Oysa ki, mesele cenazedir!.. O cenaze bulunduğu yerden alınacak, adli tıpa götürülecek, otopsisi yapılacak?.. Sonra yıkanacak, kefenlenecek ve kabristana götürülüp toprağa verilecek.. İmam başında okuyacak.. Ve soracak, mevtayı nasıl bilirsiniz diye?!..

***

Hal bu iken, yapılması bunları elzem ve sorumlu kılarken, ya yapılmazsa!.. İşarete rıza gösteren, vazifesini ikmale getirmesi gereken içtimai talimatları, hükümleri yerine getirmezse!.. O zaman ne olur?! Elbette ki, o cenaze ortada kalır?Peki sebep!.. Zaafiyet mi, keyfiyet mi yoksa korku ve kaygının, toplumda hızla egemenleşmesi mi?!.. Maalesef mevzu, bu şıkta!

***

Kural belli!.. Hata yapmak insana mahsus.. Yeter ki o hatayı, bilerek, isteyerek ve kasten yapmamandır!.. Eğer ki bir şey yapıyorsan, illa ki hata yaparsın, hataya düşersin, yanlış iş ve işlem vaki olur!.. Ama bir şey yapmazsan, hatan sıfır olur lakin o zaman da, yaşamın da, oturduğun ve işgal ettiği makam ve mevki kadar kişiliğin ve karakterin de kifayetsiz kalır!..

***

Neslin hal-i durumu böyle!. Bu hal gelecek için vahim bir seyri gösteriyor.. Daha bir kaç yıl öncesine kadar; ne bizler, ne nesil adayları, ne de makam ve mevki sahipleri, böyle değildi.. Ahalinin ekseriyeti, atik ve atak her meseleye zihnini ve fikrini odaklandırır, bir şeyler elde etmenin gayretiyle, gecesini gündüzüne katardı!..

***

Şöyle bir hatırlarsak!.. İster çarşı, pazarda, işte, evde.. Sivil, resmi.. Makam ve mevki, sorumluluk karinesi içerisinde olan, herkes.. Yani yekünüyle, millet olarak, hiçbir tereddüte kapılmadan.. Ne sağımıza, ne solumuza, ne de arkamıza bakmadan, ben de, biz de, siz de varız der, atılırdık!.. Ve bu atılım, hedef her olursa olsun illa ki ulaşılır ve başarı sağlanırdı?!.. Ne diyoruz rehber ve kılavuz?

***

Halk arasında kullandığımız bir deyim; kılavuzu karga olanın burnu bilmem neden çıkmaz!.. Demek ki, aksakal mevzi almalı, demek ki mevki ve makam sahipleri ehil ve liyakat ölçüsünde sorumluluk üstlenmeli ki, yarının emanetini yükleyecek olan nesli, zihniyle, fikriyle, hayat idamesiyle sıhhatli kılmalı!.. En büyük lokomotifte çıkılan yolda sergilenmesi gereken üstün cesarettir!

***

Hayat maratonunda ya hata yaparsam korkusu, endişesi ve fikrinin zerre-i miskali, taşımamalı!.? Yaparım, başarırım, üretirim, kazanırım; ben varım ve de var olmaya devam ederim ruhunu kazanmalı!.. Ki bu ruh ve karakter, ne yaparsan yap, kimseye yaranamazsın bazlı üretilen algıları da, tuzla buz edersin!.. Düşün, tartış, önemse ki örülen ağların üstesinden gelebilesin!..

***

Nesil şunu da bilmeli!.. Siyasi, ideolojik ve hizipçi, vesayet üretici zihniyetin en büyük argümanı sindirilmiş bir toplum oluşturmaktır!.. Korkak, ürkek ve pısırık!.. Ve iktidar muhalifliğinde sıklıkla kullandığı slogan vardır.. Ey gençler, siz siz olun şunu iyi bilin.. Bu ülkede ve bu iktidarda hiçbir başarı cezasız kalmaz, bırakılmaz fitnesidir.. Oysa ki, tam aksinedir başarı cezayı bitirir!

***

Kaldı ki yeni dünya düzeninde ülkeler ve milletler sayısal yönde güç!.? Ya da savunma teknolojileriyle silah üretimiyle, kendini güçlü ve dokunulmaz kılmıyor!.. Her şey zeka savaşı haline geldi.. Zekasını nesliyle hemhal etmeyen, toplumlar üretici ve güçlü kalamaz, ayakta da duramaz, geriler!?. Zekanın ikmali de, cesaretle kamil olur!.

***

BAĞIMSIZ YARGI!..

11. Yargı paketi, Meclisten geçti tahliyeler başladı!.. Bugüne kadar kaç paket gelip geçti, bilmem.? Ki AK Parti iktidarında, bu 11inci ediyor.. Tabi bir asırlık siyasi tarih ve ülke yönetimi, nice paketleri getirmiştir!.. Aslında mevzu nettir! Yasaların da, kanunların da, Adalet Mekanizmasının da işleyiş sistemi, yerli ve milli olmalı!.. İthal edilen bir yargı sistemi ve kanunlar manzumesi bu milletin yaşam bedenine uygun değil!..

***

Ne dün, ne bugün, görünen o ki ne de yarın olacaktır?! Kaldı ki, Hakim teminatı ve de Yargı Bağımsızlığı yok ise!.. İthal olsa da yerli olsa da, sadra şifa verici olmaz!.. Ne sosyal, ne siyasal, ne ekonomik, ne de kültürel, medeni yaşamın zerre-i miskali, hakikati ve gerçeği bünyesinde barındıramayacağı gibi, işler de düzelmez!. Gerileme, gerileme, gerileme devri yaşanır durulur?!..

***

Duayen bir hakimin ifadesiyle, bu mevzuyu noktalayalım!.. Ülkenin ve milletin sıhhati, huzuru, güveni, istikrarı, eşitlik yapı ve kimliğinde, öncelik nettir!.. Önce hukuku tesis edip, ona üstünlük vasfını sağlayacaksın!.. Daha sonra, yargının bağımsızlığı önündeki, siyasi engelleri, ortadan kaldıracaksın.. Ötesi yok!.. Ama var olduğunu iddia ediyorsan, o zaman hükmü ferman; üstünlerin hukuku ve bağımlı yargıyı ikmal eder!?

***

GÜNÜN SÖZÜ

Mesele yerdeki mevtayı kaldırmaktır, gerisi kendi mecrasında vücut bulur!..