MAŞALLAH; HERKES KETUM!
Eklenme: 7/11/2018 12:00:00 AM

Bilemiyorum

Nedendir, niyedir, niçindir?

Ama bir arıza-ı durum var gibi

Bir sessizlik..

Bir ketum hali..

Bir olup-bitene boş vermişlik var

Rehavet hkim

Tabi..

İl Valisi Hasan Basri Güzeloğlu şahsını kast etmiyorum..

Kurumsallık var

Valilik..

İlgili birimler

Bilumum diyorum..

Ki, diğer kurumlar da benzer bir tutum içerisinde..

Mevzulara; Fransızlar!

Her şey hasıraltı misali

***

çünkü buradan birçok meseleyi konu ediyoruz

Yazıyoruz..

çiziyoruz..

Konuşuyoruz..

Konuşanlar var

Sosyal,

Ekonomik,

Kültürel,

Sağlık dahil bir çok, kent meselesini dile getiriyoruz..

Kurumlardaki keyfiyet..

Yerel yönetimlerdeki zafiyetler..

Yolsuzluk..

Usulsüzlük..

Suiistimaller...

Yani dile getirmediğimiz, hadise yok

Ki ekseriyetiyle toplumsal mevzuular

***

İster pozitif..

İster negatif...

Ama ne hikmetse!

Ne kimse; üzerine alınıyor?

Ne de kimse, bu nedir diye sorguluyor?

Ne araştıran?..

Ne soruşturan

En önemlisi de; cevabi bazda, iki kelam eden de yok

Kamuoyunu bilgilendiren; hak getire

Siyasileri..

Seçilmişleri..

Teşkilatları boş verdik..

Kurumlar

Yetkili ve etkili zevat dediklerimiz..

Sanki herkes; birbirine bakarak, her şeyden razı

Hiç bir sorun yok..

Hiç bir hadise yaşanmıyor..

Sanki şehir, güllük gülistanlık..

Sanki kurumlar o biçim işliyor gibi...

***

İl Valisi Hasan Basri Güzeloğlu...

Bildiğim..

Ki tanıdığım kadarıyla

Yılların tecrübesine sahip..

Ki, 20 yıldır bilfiil Valilik görevini yürüten biri...

En kritik yerler..

En hassas illerde görev yaptı...

Görev anlayışında; hassasiyeti ilk koşul edenlerdendir

Soran, soruşturan, sorgulayan bir kimliğe sahip

çözüm üretici

Koşturan, bir yönetim felsefesini işletiyor

Ne hikmetse

Son aylarda; medyaya konu olan mevzulara; sessiz gösterilmesine, kendileri ne diyor?

Ya da sessizliği hissettiren duruşunu hikmeti ne?

En çok dikkatimi çeken de bu!

Der deremez de

Vali bey duymuyor mu? sorusunu ikmale getiriyor

Ya da Valilik duymuyor mu?

***

Biliyoruz ki..

Önceki valiler döneminde; böyle değildi..

Ki olamaz da

40 yılını bu meslekte geçiren biri olarak

En küçük bir hadise..

En sıradan bir konu yazı dilimi dahi

Gazetelere..

Televizyonlara..

Ki artık sosyal medya da var..

Konu edilmiş olunsaydı

Olumlu, olumsuz muhakkak ki, Valilik kamuoyunu bir bilgilendirmeye matuf kılardı

İlgili kuruma; bilgi notu gönderilirdi..

Ya da, seyriyle alakalı bir beyan söz konusu olurdu..

Ama şimdi; yok!

Hikmet-i mucibesi nedir kestirmek zor!

***

Biliyoruz ki...

Günlük gazeteler valiliğe gidiyor..

Hem de tomar tomar

Sosyal medya da takip ediliyor..

Yıllardır ayni işlem yürüyor

Özetle ifade edersek..

Valilikteki medya takip işleyişi de..

İl Valisine günlük olarak

Yerel ve ulusal gazeteler..

Özellikle kentle ilgili haber, yorum küpürleri dosya halinde sunulur..

Yani; bilgilendirme yapılır

Not verilir

Bilahare gerek görülürse; haber ve yorumlara dair işlem yapılır..

Diğer ilgili kurumlara da; gereği yapılması açısından, talimat verilir..

***

Kısacası

İş neden; sessizlik, ketumluk, görmezlik haline sokuluyor bilemiyorum..

Ya bizde bir arıza var..

Ya Valilikteki Vali bilgilendirmesinde bir arıza var..

Ya da, her şeye vakıflık var; sonrası neme lazım!

Velhasıl!

Her şeye rağmen diyerek...

İl Valisi Hasan Basri Güzeloğluna hal-i durumu hem hatırlatmak..

Hem de; vakıf olması açısından, bilgilendirmek istedim..

Bekleyip-görelim; etkisi ne olacak!

***

SAĞLIK

Yine mi diyeceksiniz?

Maalesef..

Ben yazmaktan..

Söylemekten..

Rezilliklerini yüzlerine vurmaktan bıktım..

Ama ne hikmetse; sorumlular bıkmadı..

Hala aynı; terane!

Sağlık sağlıksız işlemeye devam ediyor

Balık baştan kokar misali..

Yeni yönetim..

Yeni sağlık bakanı..

Umarım ki, Diyarbakırın sağlıktaki vahim haline neşter vurur

Mağduriyetler son bulur..

İşte son; hadise..

Koca bir hastane..

Selahaddin Eyyubi Hastanesi.

Ki hizmet alımı yapıyor..

Bir haftadır; MR ve BT çekilemiyor..

Neymiş..

Doktor istifa etmiş..

İyi de hastanede bu işi yapacak çok sayıda doktor var..

Ki hastanenin kendi kadrolusu..

Firma; anında doktor teminiyle mükellef

Ya da uzaktan okuma yapabilir..

Ama yok

Gaye vatandaşın mağduriyeti..

Gaye, bugün git-yarın gel..

Gaye, aylarca gün ver

Ama iş; paraya, hak edişe, faturalandırmaya gelince!

O cihaz da..

O doktor da..

O firma da, 24 saat ful çalışıyor..

Öyle ki; 5 dakikada bir MR çekiyor..

Milyonlar cuka

Kimin umurunda!

***

EHİL BİR KADRO

Kim ne der bilmem?

Belki erken bir ifade olabilir..

Ama görünen şekliyle..

Yeni sistem

Yeni yönetim..

Yeni, hükümet kadrosu..

Yayımlanan kararnameler

Oluşturulan ofisler..

Kurullar..

Askeri ile Yargı düzeyindeki reform niteliğindeki değişikler

Özü itibariyle

İşler ehil bir kadro tarafından organize ediliyor..

Genç..

Deneyimli..

En önemlisi de; politize olmamış; isimlerden teşekkül.

Başkanlık!

Ve tek elden yönetim!

Hayırlı olsun

***

KUTLU YOLDA

Erdoğan kürsüde konuşuyor..

İlk sözcük

Bugün çıktığımız kutlu yolculuğu Türkiyeye,

Milletimize,

İnsanlık için hayırlara vesile eyle Ya Rab..

***

BEDELLER ÖDETEN SİSTEM...

Geçmişte yol açtığı;

Siyasi,

Sosyal,

Ekonomik kaoslar sebebiyle ülkemiz çok büyük bedeller ödeten sistemi artık geride bırakıyoruz

***

MECLİSE DEĞİL, KIRATHANELERE.

Ayağa kalkmadınız

Oturdunuz..

Yan yattınız

Ayak ayaküstüne attınız

Tabi ki

Amuda kalkmayı.

Geviş getirmeyi..

Zil, takıp oynamayı da unuttunuz

Haset içinde kaldınız..

Oh be...

Peki, kime karşı?

Erdoğan mı?..

Yani Erdoğan değil de; başkası mı geleydi?

Kim?

Trump

Putin

Sarkozky

Markel

Yoksa Esed mi? geleydi

Neyse!

CHP bu

İşi de..

Gücü de..

Siyaseti de..

Zihniyeti de; ayağa düşmek.

Ötesi yok..

Devlet adabı..

Saygısı..

Tevazusu alabilmeleri için..

Diyorum ki; kıraathanelere mi gitseler?

Yok ya; gitmesinler..

Akşamcılara takılsınlar..

O ki..

Akşam yaptıklarını..

Sabah hatırlamıyorlar..

Sabah söylediklerini..

Akşam unutuyorlar..

Ne yazık ki..

Atatürkün partisinin hal-i vaziyeti böyle işte!

Ülkesine hasım..

Elin gvuruna dost

***

BU NASIL VİCDAN?

Galiba..

İnsanlığımızı da..

Vicdanımızı da..

İnancımızı da..

Değerlerimizi de

Kahredici bir noktada; atıl hale getirdik..

Yani insanı karakteri yok edip, öldürdük..!

Baksanıza..

Tren faciası yaşanmış..

24 insan hayatını kaybetmiş..

Yaralılar var

Ama birileri

Acılar üzerinden; hükümeti nasıl vurabilirim..

Erdoğana nasıl tu-kaka yüklenebilirim

Suçlu hükümet..

Suçlu Erdoğan..

Sanki, o trenin makinisti Erdoğan mış gibi bir zihniyet; terörü!

Ebe vicdansızlar

Erdoğan değil miydi ki; vakıa araştırılacak. İhmal varsa hesabı sorulacak?

Ne hallere düştük!

Ne acıdır ki..

İki tarafın da; taraftarları eee be vicdansızlar dedirtiyor..

Mesela..

Kimse..

Ki muhalifler de..

Neden milli yas ilan etmedik demiyor..

Bence edilmeliydi..

Bence bayrakları yarıya indirmeliydik..

Nitekim..

Erdoğan, Külliyedeki töreni bu minvalde sadeleştirdi..

Ama; milli yas ilan etmeliydi..