MESAİ SAATİ…
Eklenme: 11/30/2019 12:00:00 AM

Sıkça aldığım bir şikayet.. Kamuda mesai mefhumu gözetilmiyor diye!.. Yani; 08.00 ila 17.00ye riayet eden, dikkate alan pek yok!

***

Yani bir beri-berdanlık var.. Özellikle, öğleden sonra iş ve işlem yapmak zor!!. Gelen kapıdan dönüyor..

***

Ekseriyetiyle şikayet konusu olan kurumlar, sağlık, eğitim, valilik, kısmi olarak belediyelere bağlı birimlerde; mesai kaçışı olurken bugün git yarın gel, memur yok gibi gerekçeler yaygın şekilde icra ediliyor Bankalar ha keza!..

***

Tabi; balık baştan kokar hakikatiyle!.. Mesai uygunsuzluğunda; kurum amiri ve yetkililerin en çok keyfiyet içerisinde olmasının bir sonucu olduğunu da göz ardı etmemek gerekir.. Yani denetim kontrolü

***

Söz, mesaiden açılmışken!.. Şu makam araçlarına da bir oto-kontrol şart.. çünkü, bir çok daire müdürünün makam aracı aile servis aracı gibi; çarşı-pazar mesaisi yapıyor..

***

SAHTE PEYGAMBER

Adamın adı sahte peygambere çıktı.. çarşaf çarşaf haberler yapıldı.. Alimler, ulemalar, imamlar, ilahiyatçılar, en muteber şahsiyetler bile; eleştiri ve tepkilerini Kuran-ı Kerimi tahrif etmesinden dolayı, kendini peygamber, mehdi, ilah olarak gösteren zevata gösterirken!..

***

Dikkatimi çekti!.. Bursadaki cenazesine, yüzler, binler değil bine yakın insan katılım gösterip, müritlik yapmış.. Fazla söze gerek yok.. Söylenecek söz; milletimiz bir alem olmuş..!

***

SEçİM SEçİM DE!

Sahi, en küçük bir siyasi mülahazada hemen erken seçim deyip duruluyor.. Peki, çözüm mü?.. Kim nasıl bir felsefe ve aksiyon geliştir bilmem.. Ama erken seçim mevcut siyasi partiler yasasıyla, yani hal-i hazırdaki mevzuatın ekseninde yapılırsa yapılsın; netice yine bildik..

***

Eski tas eski hamam..! Siz isterseniz Başkanlık sisteminden söz edin, siz isterseniz Cumhurbaşkanlığı sisteminden dem vurun, ya da Parlamenter sisteme dönüş deyin, veyahutta başka bir yönetim sistemini ikmale getireceğiz deyin!.. Yani ne derseniz deyin!

***

Şu; seçim yasası şu siyasi partiler yasası ve şu liderlik sultası pek tabi ki, bölge ve iller üzerine çöreklenmiş hacı abiler sultası kendini idame ettiği sürece; ayda bir seçim yapsanız; nafile zerre- miskal; çözüm getirmez.. Hele ki, mevcut Anayasa demoklesin kılıcı gibi sallanıyor hali var iken!

***

Demek ki, erken seçimden önce siyasi partiler ve seçim yasası, parti liderliği sultasının değişmesi gerekir! Hacı abilere yeter ördüğünüz ağlar denilmesi lazım!

KARŞI MAHALLE..

Görünen o ki, Erdoğan karşıtı mahallede, yeni bir rüzgar estiriliyor.. Kim rakip olsun.. İmamoğlu mu, Babacan mı, Davutoğlu mu?.. Doğrusu, Babacan ve Davutoğlu bir hedefe odaklı ise; neden iki ayrı sokakta yürüyorlar.. Tek sokak, tek çatı.. Ki İmamoğlunun sokağından geniş olsun.. Değilse; İmamoğlu daha bir artılı şu an.. Figüranlar, Kılıçdaroğlu, Akşener ve Karamollaoğlu da olunca; İstanbula yeni başkan gerek!..

***

BABACANA DAİR İKİ KELAM..

Okur ısrarıyla, mevzu ediyorum.. Düşünceniz nedir? diye gelen bir soru.. Ali Babacanın yeni siyasi sürece ilişkin çıktığı yol seyrine dair bende oluşan kanı şu!..

***

Babacan! Liderlik vasfı noktasında; güven verici değil.. Yani haşmetli bir duruşu yok!.. Ama iyi bir rehber ve yol gösterici, yani yardımcı olur.. Özellikle de, ekonomik alanda, siyasi alanda değil..

***

Teke Tekteki performansına gelince; pek de siyasi çıkış, muhalefet, yüklenilebilecek yeni bir argüman geliştirmedi.. Klasik, beyanlarla soruları geçiştirdi.. Yani muhalefet mahallesindeki liderlerden ayrıcalık doğurmadı..

***

Ancak dikkatimi çeken; Erdoğana dair tek bir laf ediciliği olmadı.. Eleştirmedi.. Olup-bitenin sorumlusu olarak göstermedi, politikaları irdelerken; etrafında dolanınca, Babacanı siyasi serüveni kime odaklı olacak sorusunu, gündeme getirmedi değil?.. Hani denir ya; suya sabuna dokunmadı.!

***

TAŞI GEDİĞİNE KOYMA!!

Hikayesi şöyle Zamanın birinde bir kadı varmış Bu kadı, hem hırsız hem de huysuzmuş. Vicdanı bırakıp cüzdana sarılmış. Kadının bu ünü hemen şehre yayılmış, hakkında bir sürü dedikodu yapılmış. Taş duvar işçiliği yapan bir halk şairi kadıya bir hiciv yazmış.

Kadı: Hicve yeltendi beni, şehrin bir hödüğü, dinlemek bence tenezzüldür, çatlak düdüğü diye cevap vermiş.

Taş ustası şair, hiç geri kalır mı? Hemen kadıya karşılık vermiş: Haksızlarla uğraşırken Hakka değil, nakde tapar.. Paraları üleşirken Hakkı koyup, şerre sapar yollu bir şiir söylemiş. İşte şairin söylediği bu söze karşılık olarak şair taşı gediğine koydu diye söylenmiş.

***

YAĞMUR YAĞMAYINCA!

Ülke kuraklık içerisinde; bir damla yağmur yağmıyor.. Ne yapalım; yağmur duasına çıkalım demişler.. Peki hoca.. Şu, bu derken; nefesi kuvvetli diye bir hoca getirmişler.. Ahali hep birlikte tepeye çıkmışlar.. Yağmur duasını yapmışlar.. Gün boyunca, dua edip durmuşlar.. Ama bir damla yağmur yağmamış..

***

Kalabalık Hocaya tepkili.. Hoca efendi hani yağmur yağacaktı, yağmadı.. Yağmur nerde? Bu çıkışa karşı Hoca efendi terslemiş.. Hadi oradan sizi bilmem neler?.. Sizin kalbiniz bozuk demiş.. Hocanın bu çıkışına iyi de bizim niye kalbimiz niye bozuk cevabını vermişler..

***

Hoca efendi de şu karşılığı vermiş.. Eğer yağmur yağacağına inansaydınız, hepiniz beraberinizde şemsiye alıp buraya gelirdiniz.. Ama bakıyorum bir tek kişide şemsiye yok.. Bir ben inandım, şemsiye aldım, buraya gelip dua ettim, ama o da yetmedi!..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Memur mesaisi; bugün git, yarın gel..!