NARSİST'E NE DERSİNİZ…
Eklenme: 5/5/2021 12:00:00 AM

Evet ya siz; narsistçe birine ne dersiniz?..

Yanıta gelmeden önce

Sizce..

İster seçilmiş olsun..

İster atanmış olsun..

Makam ve mevki gözetilmeksizin bunu sorgulamak istiyorum!!..

Kişi...

O görev öncesi; şeffaflıktan, dürüstlükten, doğruluktan, samimiyet ve ihlaslı olmaktan dem vuruyorsa

Sözüm söz, deyip yemin ediyorsa

Eğer ki, o görevi alıp, yetkiyi elde ettikten sonra, kulağının üstüne yatıyorsa..

Halk deyimiyle o sözlere sırtını dönüp, zıttı yönde faaliyetler icra ediyorsa..

Ve bunu da; mahirce uyguladığı gibi kendince de kutsuyorsa!

Yolsuzluğu, usulsüzlüğü, vurgunu, talanı, rüşveti, adam kayırmayı, mubah görüyorsa!..

Hak, hukuk, adaleti de vicdani muhasebesinde değil, cüzdandaki doluluğa göre, uyguluyorsa!

Dün dündü, bugün bugündür sözünden daha çok narsistçe anlayışını benimsiyor..

Şimdi böylesi bir zat-ı muhtereme, ne dersiniz?

Dahası vasıfsaL karakter tanımınız ne olur?..

Neyse; yanıtınız ne olur onu bilmem..

Ki o sizde kalsın..

Benim diyeceğim şu, ne yazık ve hazindir ki kadim Diyarbakır şehrimde böylesi bedbahtlar cirit atıyor

Ahali de

Kurumlar da..

Devlet,-i aliye de bunların cenderesinde, inim inliyor?

Ama elden ne gelir?

Yoksa şehir bir bütünlük içerisinde dürüst bir adam yok mu çığlığı altında mumla arayış içerisine girer miydi?..

Maalesef!

çevremizi narsistler sarmış durumda!...

***

YALANIN PANZEHİRİ!

Hiç ama hiç kuşkusuz ki; doğruluktur?

Eğer ki, yalana kendi yalanınla karşılık verirsen, bilmiş ol ki; hakikati yok edenlerin başı sensin..

Yok, doğruluk ve hakkaniyet inancımın gereğidir diyerek yola çıkmışsan!

Hiçbir koşul, gerekçe seni doğru söylemekten alıkoyamaz!?..

Onun için de!

Doğrular unutulmamalı..

Emekler göz ardı edilmemeli..

Pek tabi ki, doğrudan ve emekten şaşmamak gerekir..

En önemlisi de, doğruyu ve emeği de, bıkıp usanmadan anlatabilmektir..

Zafiyete düşmeden, samimi, ihlaslı bir ruh haliyle, korumaktır..

Korkmadan, kuşkuya düşmeden, söyleyebilmektir

Büyüklerimiz boşuna o vecize sözü bize miras bırakmadılar..

Unutmayın ki;

Yalanın panzehiri her zaman doğruluktur?

***

KİM KIZDIRDI BAY KEMALİ!?..

Köpürdü yine bizimkisi!

Ama öyle böyle değil..

Vites yükseltti, direksiyonda boşluk çok da yalpalama yapıyor..

Fren de, tutmuyor..

Zikzaklar vahim tehlike yaratıyor..

Vaziyet denir ya an meselesidir, hangi duvara toslar hali

Onu bilmem..

Ama, bizim Bay Kemal çok kızgın bu kez!

Ağzına geleni, kontrollü döktürtüyor kendince!.

Neymiş

Türkiyede demokrasi denilen, anlayış kalmamış..

Var olan da, askıya alınarak, mevta edilmek isteniliyor

Yani, uygulama; sıfır

Peki, Anayasa

O mu, uygulanmıyor kabilinde diyor ki Anayasa bile askıya alınmış..

Zerre-i miskal, uyan, uygulayan, benimseyen riayet eden yok!..

(Vesayetçi anayasaya uyulur mu?..

***

Eee.. Başka ne olmuş, ülkemin hal-i durumuyla alakalı?..

Kızgın yüz ifadesiyle sıralıyor Bay Kemal

İnsan Hakları..

Özgürlükler..

Yaşam hürriyeti..

Fikir ve düşünce serbestiyeti..

Bunlar da askıya alınarak, yaşamasına imkan verilmiyor...

Sosyal, ekonomik, kültürel tahribatlar yaşanıyor..

Ama insanlar korkudan konuşamıyor

Aşı yok..

Sağlık sistemi çökmüş..

İnsanlar patır patır ölüyor

Kısm-i kapanma, tam kapanma

Eğitim verilmiyor..

İş, aş, yok yoksulluk artmış

Vatandaş çöpten geçiniyor..

Esnaf iflas bayrağı çekmiş..

İntihar eden edene, boşanan boşanana!

Bir de, içkiye yasak getirilmiş..

Yaşam özgürlüğüne bir müdahaledir tekel büfelerinin kapatılması!

***

Yani, gerçek ile doğruları alabora eden fren tutmaz halini sürdürürken bir de dünyaya kendince mesaj veriyor

Gür sesiyle, sesleniyor..

Eee ahali, duyduk duymadık demeyin..

Butün dünya duysun; ülkemin hal-i durumu berbat, sivil yönetim bizi vesayet altına almış diyor!

Sesi, Okyanus ötesine kadar gidiyor mu?.

Öyle ya, Biden neredesin, gel de gör halimizi der gibi

Bir de polise ilişkin kayıt yasağına tepkili..

Tepkiyi anlıyoruz da, işin takibi, sorgulayıcısı olması gerekirken, aynı trendde kızgınlığını sürdürüyor

Eeeyyy dünya görün bizi; yetti artık!!

***

Diyeceksiniz ki, ağzından dökülen kızgınlık ifadeleri, yeni değil..

Daha önce neler demiyordu ki?..

Öyle ya, Türkiyede can ve mal güvenliği olmadığını diyen de Bay Kemal değil miydi?..

Doğru..

Lakin, kızgın kelimeler ağzından çıkarken, hep sakindi..

Şimdi kızaran bir yüz yansıması var

Sanırım, köpürme halinin gerekçesi, 15 Temmuzdaki kontrollü sıvışmasının gündem olmasıdır..

Malum, 5 yıl geçti..

Hala o kanlı darbe girişimine yönelik gecede, tankların arasında nasıl, kontrollü geçtiğini cevaplayamaması!

Şimdi ne diyor; kahve içtik kahveeee?

***

Yani siz, ikram ettiniz de, davet ettiniz de mi gelmedik!

Siz ne derseniz bilmem, ama zihni kontrollü olan, fikri de zikri de komuta edilen, ülkesini ve milletini her siyasi sıkışmada ey dünya duyun bizi diye medet umanın düşünün, devlet-i aliyeyi teslim etme haliyle, neler yaşayabileceğimizi?.

İktidar olsa..

Cumhurbaşkanı olsa..

Partisi yönetimi eline geçirirse!..

Vay ki vay

Bir tarafta Bay Kemal, diğer tarafta Kaftancıoğlu, İmamoğlu yanında, hemşerimiz Tanrıkulunu solunda gör

Azizim..

Vallahi de, billahi de, ülke ve millet olarak yanar kül haline geliriz!

Aman ha!

Yahu sizde de hiç hafıza yok.

***

AH SÜLÜN OSMAN AH!?.

İşine geldiği gibi

Köşeye sıkışınca, bir çırpıda, onlarca rakamı sıraya dizer

Önemsiz bir konu imiş gibi mavra yapar..

Ve der ki; 224 at da sizlere ömür..

İsraf der, açlık ve yoksulluk der..

Bilahare, Kanuninin portresine 5 milyon lira cukka ettirir..

Döner; satın alındı ama Belediyemize bağışlanacak

Gidişat, seyirlik..

Gün vukuatsız geçmiyor İBBde..

Bay Ekrem İmamoğlu iş bitirici

Eee, Sülün Osman diye bir isimden niye söz edilsin ki?..

Portreyi şaibeli şekilde al..

Sonra kendine bağışlattır..

Atları piyasaya dağıt..

Sonra, Koşun, koşun.. İyi atlar var burada de

çiftlik malı, bedava at dağıt..

Aman ha dokunmayalım..

Neme lazım, Bay Kemal gibi kızarmaya başlayabilir!?..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Asla vazgeçmeyin, kaybedenler yalnızca vazgeçenlerdir.