NE VİRÜS AMA!?…
Eklenme: 2/26/2020 12:00:00 AM

Şu korona virüs var ya!.. Ne menem bir şeye dönüştü böyle.. Kasıp-kavuruyor fırtınası estiriyor Binbir türlü tanım ve neden üretildi; ölüm korkusu kurgulu olarak bu virüs üzerinden!.. Şu veya bu, denilerek herkes bir şeyler konuşuyor, konuştu!.. Akademisyeni de, savaş planlayıcıları da, biz fikir üreticiler de.. İşin bir ucundan çekip-çekiştirdik? Bu virüs neyin hikmetidir diye?..

***

Şimdi ne deniliyor?.. Bu virüs biyolojik bir saldırı silahı deniliyor Görüntü yok deniyor? Peki, gerçek mi, evham mı? Bence iki uçlu değnek misali, virüs algı üretici bir yıkım operasyonuna dönüştü.. Bir aracı olarak emperyalist güçler tarafından kullanılıyor.. Ve işin patronu da, uşakları da, yayılmasını isteyen argümanlar da; sonuç ve yayılma düzeyiyle tabiri caizse kendini deşifre ediyor?..

***

Algı üret ve sonra yok et! En basit haliyle, sormak gerekir! Biyolojik virüsün saldırısındaki hedef ülke, millet kim ve kimler? Yani ölüm korkusunu korkunç bir algıyla yayan ve büyük bir paniğe yol açan virüsün hedef kitlesi nedir? Hangi ülkeler hedef tahtasına konuldu? Virüs yüzünden izole edilen ülke ve coğrafya neresi?

***

Hiç kuşkusuz ki, hal-i hazırda iki ülke konuşuluyor.. Birincisi virüsün üreme gösterdiği ülke, çin!.. Ve buradan yayılıp, ölüm vakıası yaşayan, bir anda ikinci ülke konumuna düşen İran.. Ki komşu ülkeler de teyakkuzda.. İki ülke de şu an kendi içinde karantina politikası uyguluyor.. Nitekim İran sokağa çıkma yasağı ilan ettiği gibi; komşu ülkelerden virüsle birlikte mücadele etme çağrısı yaptı.. Kısacası Adan Zye her şey felç bir halde.. Ve büyük bir çöküş felaketi yaşanıyor..

***

Ölüm korkusu saran iki ülkenin küresel güçler ittifakında kimlerle düşman olduğuna bakıldığında, işte biyolojik saldırının kim ve kimler tarafından nasıl organize ettiğine dair, soruya bir ölçüde cevap vermiyor oluyor? Hiç kuşkusuz ki, ABD.. Yani Amerika! Yeryüzündeki en korkunç aktivitesi de, ölüm korkusu yaratan güç olma hesabıyla; yaşanan çağda yeni bir savaş kurgusu bu virüsle varlık gösteriyor...

***

Yoksa!.. Hastalıklardan, virüslerden dünyada her gün onbinlerce insan, yaşamını yitiriyor İşte, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerinden bir kaç örnek! Şimdi, Koronavirüsünden ölenlerin sayısı, 18 gün içerisinde çin genelinde 2 bin 594.. çinin en basit haliyle nüfusu 1.5 milyar.. Bu virüsten kaynaklı ölüm; bu kadar korkutucu mu olması gerekiyordu?

***

WHO verileri.. Yeryüzünde her gün 30 bin insan kanser hastalığından ölüyor.. Ki yılda, 10 milyon kişiye tekabül ediyor.. İranda yılda 110 bin kişi kanserden ölüyor çinde kanserden ölüm gün ortalaması, 100ün üzerinde.. Bakınız Amerikada normal gripten 25 bin kişi sadece dört ayda ölmüş!

***

Netice itibariyle, koronavirüsünden ölenlerin dünya genelindeki rakamsal verisine baktığımızda, çin genelinde 2 bin 594, İtalyada 5, İranda 15.. Peki başka var mı? Yansıyan yok.. Hal bu iken; koronavirüsin yarattığı ölüm korkusuyla nerdeyse her şeyi bırakmak üzereyiz, öyle ki, ülkeyi terk-i diyar bile edecek hale geldik?..

***

İşte bu noktada, kim nasıl bir yorum getirir bilmem!.. Ama, Türkiye ölüm korkusu üreten koronavirüsün kalleşlik besleyen güçlerin operasyonuyla yüz yüze gelmemek için, büyük bir titizlikle tedbirlerini aldı.. Kapıları, pencereleri sıkı sıkaya kapattı!.. Yani içimiz rahat!

***

Yoksa! Gardımızı almamış olsa idik, inanın ki İrandan beter bir hale getirildik?.. Ölüm vakıalarının yansıra, tecritte uğratılırdık ki, zincirleme olarak 2020 yılını çöküş zamanı olarak, tüketir hale gelirdik?

Netice itibariyle, insan öldürmek üzere programlanmış küresel bir savaşın içerisinde, kendini korumak tarihsel medeniyetle mümkün?..

***

Doğrusu, modern insan öyle bir hale getirildi ki, sağlık endişesine kapıldığında bütün metanetini kaybediyor, inandığı davaları bile bir kenara fırlatabiliyor Yaşanan hal de bu! Dolayısıyla ihtiyacımız olan şey panik duygusu değil, agah olup sükunetle hareket etmektir

***

BİRAZ DA SİYASET!

Eee.. Kongreler sürecine girince; kulisler de o biçim hareketlendi.. Enva-i dedikodu hakim!.. Kim, neyi hesaplıyor, ya da ittifaklar, ilhaklar Yani, aktör ve senaryo, figüranlar çok!

***

Önce bir CHPye bakalım!.. Kulislerde esen rüzgar, değişken!.. Ancak, CHP kendisine her daim muhalefet aracı ve demokratlığına da kalkan yaptığı tek adam fikriyatından uzaklaştı.. Artık, il kongrelerini tek adam talimatıyla yapıyor..

***

Peki, Büyük Kongrede tek adam hükmü, geçerli olacak mı? Görüntü öyle göstermiyor, ama Kemal Bey plan yapıyor? Muharrem İnce ile Selin Sayek Böke kulis dahilinde.. Ki ikilinin ittifakı da söz konusu. Tabi araya ittifak bozucu bir makas girmez ise

***

Kesin olmamakla birlikte, çünkü CHP bu.. Ülkenin hal-i vaziyeti gibi her an her şey olabilir gerçeğiyle! Kılıçdaroğlu, siyasi tarihinin en rahat kurultayından birine, yol alıyor.. Pek dişli yok Ha bu arada, Selvinin ifadesine göre; Kemal Beye rakip adaydan çok şöyle okkalı bir boş delege zarflarıyla çizik atmak isteyen, muhalifler yok değil

***

GÜLÜN YAPMAK İSTEDİĞİ?

Gezi vakıasına dair gurur duyuyorum sözüyle, gündemleşen Abdullah Gülün tavrı nasıl okunmalı?.. Aslında net Babacan kurgulu yeni parti menüsü öncesi, saha yoklaması yapıyor Erdoğan karşıtı tavır takınmak

***

Ki bunla verdiği mesaj şu!Eeeeyyyy Erdoğan karşıtları; sizin adayınız benim.. Gezi olayları sırasındaki beyanını hatırlarsak.. O dönemde; Demokrasi sadece seçim değildir demişti Bu fikre de cici demokrasi denildiğini de unutmayalım

***

Gül, Babacan libaslı bir saha hakimiyeti için, önümüzdeki günlerde çok konuşulacak, içten hesaplı konuşmalar yapacak.. Bakalım, bir dönem kardeşim Gül diyen ve bugün kendisine hasım kesilen Erdoğan, Gülü sahada kendisine hedef siyasetini icra edecek mi?.. Yani prim verir mi?..

***

YORULDUM, YANIT VERMEKTEN

Aynen de öyle!.. Gına geldi artık.. Her gören ve konuşanın dışında.. Atılan mesajlar.. Ne merak ve ne bitmek tükenmek bilmez soru aklıyla gelen şu, AK Parti İl Başkanı değişecek mi?.. Ne zaman değişecek?.. Kim atanacak?.. Kongrede aday çıkacak mı? mevzusu

***

Buradan yazmaktan, sorulara yanıt vermekten yoruldum.. Ama onlar yorulmadı?.. Daha iki gün önce ifade ettim.. Genel Merkez değişimi düşünüyor?.. Diyarbakır teşkilat. Ve Mevcut Milletvekilleri hayır, değişim olmasın diyor.. Serdar Budakla devam..

***

Biliyorum şimdi araya şu soruyu da, sıkıştıracaklar?.. Ki önceki yazıya bir okur şu lafı etiketlemişti İyi de bu parti, bu milletvekilleri Diyarbakırda yaşamıyor mu; seçmen neyi istediğini hala mı anlamış değiller? Artıda mıyız, ekside miyiz?..

***

Bilen biliyor da!.. Benim meramım, soru muhataplığı.. Karar verdim Olağanüstü bir durum vuku bilmez ise; bu mevzuyu açmamak üzere, kapatıyorum Gelen sorulara da yanıtım, buyrun AK Parti İl Başkanı Serdar Budak orada; gidin ona sorun sizi alacaklar mı, almayacaklar mı? Ya da seçili milletvekillerinden kimi görürseniz, ona sorun; siz niye değişmesini istemiyorsunuz?

***

Muhakkak biri bilgi verir.. Sorunuza yanıtta bulunur?.. Neyse açık kapı bırakıyorum; eğer ki iki taraftan da yanıt almazsanız, o zaman sorularınızı, bana yöneltebilmeye devam edersiniz?.. Şimdilik bu kadar?.

***

GÜNÜN SÖZÜ

Zaman, siyasinin ceket ilikleyeni, davul boynunda taşıyanı makbuldür!