ÖĞRENCİ YEMEĞİ...
Eklenme: 7/30/2018 12:00:00 AM

Hani..

Halka mal olmuş bir deyim var..

Denir ki

Ucuz Etin yahnisi yavan olur

Yani; pek tatsız olur..

Ne yazık ki

Diyarbakırımızdaki Taşımalı öğrencinin yemeği de aynen böyle..

Ne tadı var..

Ne tuzu var..

Ne kalitesi var..

Ne de pişmiş; hali var..

Ve ne de; kumanya kalitesi var..

Yok..

Ki Yokun da ötesi çünkü zehirliyor..

***

Kısa bir süre önce; buradan dillendirmiştim

Burnuma pis kokular geliyor diye..

Ve bilahare mevzu edeceğim..

çünkü teyide muhtaç bazı; noktalar var diye...

İşte o noktalar..

Gelen bilgiler

Yetkililerin de; aktardıklarıyla

Tabiri caizse; işin içindeki bit yeniği ortaya çıktı

Neden kalitesiz?

Neden, zehirlenmeler yaşanıyor?

Neden; öğrencilerin kumanyaları yenilmiyor?

***

Bilindiği gibi

Diyarbakırın 17 ilçesi bulunuyor..

4 Merkez..

13 de taşra ilçe var

Köy ve mezralardan...

İlçe sınırlarında bulunan bölge okullarında eğitim gören

İlk ve Ortaöğretim..

İmam Hatip..

Ve düz lise öğrencileri dahil olmak üzere..

Taşımalı öğrenci oldukları için

Ders saatleri de eğitim saatine denk geldiği için

Yemek ihtiyaçları..

Yani öğle iaşeleri Devlet tarafından karşılanıyor..

Tabi ki; İl ve İlçe Müdürlüklerinin organizasyonuyla!

***

Taşımalı öğrenciye yemek desteği; uzun bir süredir var..

Sanırım; 15-16 yıla yakındır..

İş, ihale usulüyle yapılıyor..

Yemek firmaları ihaleye katılıyor..

Kazanan işi alıyor..

Ki Diyarbakır özeline baktığımızda; bu işi belirli firmaların yaptığını görüyoruz..

Derler ya; işin ehli olmuşlar..

Zaten, yemek ve kumanya kendi alanında sektörleşti!

***

Ne demiştik başta?

Ucuz etin yahnisi tatsız olur diye..

Gelirsek; yahninin yavanlığına!

İşte, vakıanın kilit noktası burada gelişiyor..

Malumunuz üzre

696 sayılı KHK yasası kapsamında bir karar çıkarıldı..

Hani; taşeron işçilerin, işçi statüsüne alınması..

İşte bu yasa devreye girince..

Kamuda personel çalıştırmaya dayalı hizmet alımları bitti..

Bu alanda; faaliyet gösterenlerin ekseriyeti; bu alana kaydı?

Ki hiç bir tecrübe..

Kalite..

Ve kendi alanındaki Ar-Geden bihaber olanlar dahil..

Merdiven altı; firmaları da unutmadan..

Bu şirketler

Bu firmalar..

Taşımalı öğrencilere verilen kumanya hizmet ihalelerine katılmalarıyla; iş yavanlaşmış?

***

Belki katılım; rekabetin üstünlüğü diye görülebilir..

Ne kadar çok firma..

O kadar çok rekabet

İyi hoş da; ya fiyat tespiti ve kalitesi

Ne yazık ki, soran yok..

İşte, kazın ayağının rengi burada değişiyor..

Firma ihaleye giriyor..

Raicin..

Bakanlığın belirlediği limitin de altında; fiyat veriyor..

İşi alıyor..

Sorgulamasını da; veriyor

Ama sonra!

***

Etinden hırsızlık..

Yağından hırsızlık..

Ekmeğinden..

Poğaçasından..

Helvasından..

Meyve suyundan..

Ki; bunlar kumanya için..

Ya; sıcak yemek!

çal da çal

İşte o da; yahninin yavan haline geliyor

Yani, Diyarbakırlıların deyimiyle; avşo oluyor

Pişmemiş fasulyeler...

Ekşimiş pilavları...

Temizlenmeden pişirilen sebzeler...

Bayatlanmış tavuk

Et yerine, kırıntılar

Öğrenci zehirlenir de

Öğrenci hastalanır da...

Öğrenci o yemeği yemez de?

Ne yenilir, ne yanına yaklaşılır

Eee..

İdare de zafiyet içerisinde ise!

Oh ne ala...

Her şey hasır altı...

Neymiş; öğrenciye yemek veriliyormuş?

***

Sonuç itibariyle..

Eğitim ve Öğretim Yılının; tatil dönemindeyiz..

Yeni yıla hazırlık var

Alımlar yapılıyor..

İhaleler var..

Taşıma..

Yemek..

Kırtasiye..

Yani enva-i ihtiyaç temini söz konusu..

Diyorum ki..

Her şey bir tarafa; öğrencilerin iaşesinde hassasiyet ve duyarlılık hasıl olsun..

Etkili ve yetkili zevata diyorum

***

Düşünün!

Bakanlığınız; bir öğün için belirlediği en düşük fiyat..

Aldığım bilgi ki kesin bilgidir..

1 öğün için; 4,32 TL..

KDV de hariç..

Sıcak yemek için de..

Kumanya için de

Ama merdiven altı firma çıkıyor; bu fiyatın yarısını atıyor..

Yani 2.70 TL teklif veriyor...

Peki; üç çeşit sıcak yemek?

Ya da, 5 çeşit kumanya nasıl sağlanacak bu parayla!

Yemek üretim tesisi..

Paketleme..

Soğutmalı araçlarla taşıma..

Servis..

Dağıtım..

Temizlik

Tüm bunların giderlerini de hesaba kattığınızda..

Ayrıca bu yıl; gıda ürünlerine gelen zamları katarsak.

Ki yüzde 40larda bu zam..

Gerisini siz düşünün..

Sizce?

Hepsi; 2,5 liraya yapılması mümkün mü?

Ne mümkün?

***

Demek ki..

Vaziyet ucuz etin yahnisine döner..

Öğrenci yemeğinden kısacak..

Yemek kalitesini düşürecek..

Artıkları

Kalitesizleri

çöpten toplama misali; öğrenciye yemek verecek...

Eee

Zehirlenmeler de...

Hastalanmalar da kaçınılmaz hale gelir..

Şimdiden bizden uyarı...

Merdiven altı tehlikesi büyük!?

***

NE GARİP DEĞİL Mİ?

CHP ve İyi Partide

Git..

Gitme..

İki eksenli siyasi serüven var

CHPde ne deniliyor?

Eeey Kemal!

Yeter artık git..

Git de kurtulak senden

İyi Partide..

Eeey Meral..

Ne olur gitme, kal..

Kal da kurtulak git diyenlerden

Vaziyet garip..

Lakin sonuç kesin..

Ne Kemal.

Ne Meral

Bilesiniz ki; bu dönem hiç de gidecek değiller!

Aha benden taahhüt!

OLDU MU YAVUZ?

Yavuz Bingöl

Mülakat vermiş..

Demiş ki..

Ben manav Mehmet değil, bilinçli bir seçmenim!

Şimdi..

Evet, şimdi oldu mu bu Yavuz?

Kaç yıl önceydi

Libas giymez Aysun diye biri vardı..

Demişti ki..

Benim oyumla, dağdaki çobanın oyu bir mi?

Dediği için; neler söylememiştik ki?

Ki sen de demiştin..

Sahi şimdi senin söylediğinle Aysunun dediği arasında; ne fark var?

Tabi ki, İkiniz arasında ne fark var..

Sakın ben erkek..

O bayan demeyesin..

çünkü bu zihniyetin raconuna ters..

Olmadı Yavuz, olmadı!

***

YORUM SİZİN

Memleketimden bir kare

Okur göndermiş..

Yer; Sümerpark...

Yorum sizin

Tabi vaziyetin hassasiyetine aman ha dikkat!

***

İCRA KONULAN çOCUK!

Bilmem..

İzlediniz mi, izlemediniz mi?

Ama, ekranlarda çok yer aldı..

Gazete sütunlarına geçti..

Hele ki sosyal medyada bir hayli paylaşımı oldu..

Neyse!

İcra Memuru

Elinde bir dosya..

Diğer elinde; zorla alıp götürdüğü 7 yaşındaki kız çocuğu..

Neymiş..

Annesi İcra yoluyla, onu alacakmış?

Yani, anneye teslim edilecek..

Kız çocuğu babada..

Ve kız çocuğu; gözyaşları içerisinde..

Şaşkın..

çok detaya girmeyeceğim..

Ama hakikat şu ki..

Ailelerdeki parçalanma; çocukları etkiliyor..

Ne babayı..

Ne anneyi..

Yıkılan; tarumar olan çocuklar..

çünkü..

Ne örf..

Ne adet..

Ne gelenek ve göreneklerimiz..

Ne de insani ve vicdani bir bakış kalmadı..

Vaziyet..

Tarafların çocuklar üzerinde, kozlar kullanması..

Kanunlar böyle emrediyor ya; nerde insanı hak!

Ne diyelim?

Ali korunmadıkça

Toplum ve ülke korunur mu?

Hal-i vaziyetimiz; neyi ikmal ediyor?

Sizce?