ÖRGÜT MASUM MU YANİ?..
Eklenme: 2/20/2021 12:00:00 AM

Ne yazık ki o kıvama geldik..

Maşallahımız var

Başardılar..

Altına da okkalı imzayı attılar..

Kim mi attı?

Hep birlikte, kamikaze ederek; birbirimize giriştik ya!

Daha önce kutuplaşma ve hizipleşmeyi kısmi yönde yaşıyorduk..

Ama gel gör ki; şimdi onun da ötesinde, katil sensin, benim noktasına geldik?..

Muhalefet cephesini izliyorum!..

Ki, iktidara mensup olanlardan bir kesimi var ki, geri kalır yanı yok!..

Denir ya, ellerinden geldiğince haşin, öngörmez, kavgacı, hizip ve suçlayıcı psikolojik birer vakıayı da öteleyerek; saldırı kodunda, vur da vur

13 masum insanın hunharca katledilmesinin tetiğini çekenler masumiyet içerisine sokularak, sorumlusu sen misin, ben miyim der hale getirildik?

***

Kimse, yahu el insaf..

PKK bu adamları kaçırmadı mı, 5-6 yıldır ellerinde değil mi?..

Başlarından vuran, PKKlı değil mi?..

Bunlar, PKKnın barındığı mağarada vurulmadı mı? Bu yapı yasalar çerçevesinde, terör örgütü olarak, anılmıyor mu?..

Dünya ülkeleri, PKKyı terör örgütü olarak görmüyor mu?..

Hepsi vaki iken; ne bu karşılıklı hizipleşmenin getirdiği, PKKyı aklama siyaseti!

Karşı durulması gerekirken, yandaşlık neyin nesi?

Beyler, yapmayın, etmeyin, günahtır!..

60 bin insanın hayatına mal oldu; bu terör, şiddet, ölüm ve silahlar!..

Ve akan kanda, herkesin ama herkesin sorumluluğu var, ve o kan herkesin eline bulaşmıştır..

Lakin, gelinen aşama itibariyle PKK, küresel güçlerin coğrafya üzerine, vekalet savaşına döndü..

Ama hala anlamış değiliz

Ki birileri inatla ve ısrarla; anlamama zafiyetiyle, kör ebeyi oynuyor..

***

Üstat ne güzel ifade etmiş!

Siz bir cevap verin; Eli silahlı, dağdaki PKKlı mı daha tehlikeli, yoksa sivil hayatta, siyasi arenada, mecliste, örgütlü sivil yapılarda PKKcılar mı daha tehlikeli?..

Nasıl bakarsınız bilmem; ama ikinci şık daha bir tehlikeli olmaya başladı..

çünkü; birliği, dirliği tehdit ediyor!

İktidarı suçlamak..

En acımasızca eleştiri oklarını atmak..

Sabah, öğlen, akşam, durmadan- hız kesmeden laf yetiştirmek

Günde üç öğün sövmek..!

Şu veya bu fikriyatın yol haritasında, üzerinden tepinmek, kolay..

Ki bu hal, ucuz siyasetin ötesine geçmiş..

Muhalefet cephesi de, ne talihsiz ki hazin bir şekilde en ucuz, kıytırık bir o kadar da, ihanet çizgisini aşar bir agresiflikle, siyaset güdüyor..

Ve bu alanın değirmenine su taşıyor!...

İster ana, ister abla, ister yavru!..

Ve ister de, iktidarın ittifak bileşenleri..

Mevzuya dair sulha odaklanmaları gerekirken, acıları paslaşıp, bir daha böylesi ülkeyi ve milleti ğark edecek üzüntüleri yaşamama adına; çözüm üretici olunması gerekirken..

Yarım asırdır, ki eveliyatı bir asra dayanan hadiseyi üreten ve yaşatan milli meseleye kafa yorup, istişare odaklı barışı, dillendirmeleri lazım iken!..

***

Yahu, hiç kimsede bir vicdan, izan yok mu ki bu ateşe bir su dökme adına; elbirliğine odaklanalım!..

Yeter artık; emperyalistlerin, faşistlerin, küresel düşmanların oyuncağı, vekalet savaşçılarına dönüştürülen, bu ülkenin evlatlarını bunların biatkrı olmaktan, kurtarma adına ne yapabiliriz deyip; güçlerin birlikteliğine zihin yormak aklına, ne hazin ki gelinmiyor?..

Bilakis; al birini vur ötekine!..

Her kürsüye çıkan..

Her mikrofonu ağzının önünde gören..?

Yazılı ve görsel medyaya her söyleşi veren..

Bilerek veya bilmeyerek..

Ama ekseriyeti, günlük siyasetin, zihin fukaralığıyla siyasi ikbal, oy, makam ve mevki gayretiyle, ülkeyi ve milleti adeta yıkıma, kaosa, çatışma sarmalına satarcasına; kurşun gibi, laflar üretiyorlar

***

Ölümlerden beter bir acıyla, her ettikleri laf insani ve vicdani noktada kırmızı çizgileri aşarak; insanların ciğerine, yüreğine, beynine kurşun misali, saplanıyor.. Tahrip gücü; atom bombasından da beter!.

Korkunç olan gelinen ve bizi bize kırdıran, terörü görmez hale getirenin de, ülkenin yüzde 52sinin oyunu almış bir lidere karşı düşmanlık siyaseti!..

Bilmem farkında mısınız!

Erdoğan karşıtlığı, öylesine bir felaketin fırtınasına dönüştü ki

Ülkede var olan tüm terör örgütlerinin en kanlı faaliyetlerinden, yıkıcı yapılarından, 15 Temmuza dair hain darbe girişiminden, emperyalist haçlılardan beter bir halde; kindarlık ve gaddarlık güdülmeye, sergilenmeye ve yaşatılmaya başlandığı içindir ki; yıkım adına peş peşe particikler bile kuruluyor!

Maazallah; PKK masum mu!?.

***

ATEŞİ KÖRÜKLEYEN ANA MUHALEFET!

Kim ne der bilmem!..

İtiraz mı edilir, destek mi verilir?..

O kişiye özgüdür..

Lakin, ana muhalefet partisinin Lideri Kemal Kılıçdaroğlunun, katil devlettir diyecek kadar aynı seviyeye geldiği İl Başkanı gibi, Garadaki vahşetin sorumlusu, Erdoğandır söylemi en büyük; sırttan hançerlemedir?..

Ateşi körüklemektir, ülkeye ve millete terör yapısı üzerinden aklayıcılıkla, bel çıkmadır, ihanettir!

Düşünün!

Yaşanmış bir hadiseyle alakalı; iktidar bilgilendirme ziyareti gerçekleştiriyor Teröre karşı güvenlikte birinci derecede sorumlu kabinenin iki üyesi, bilgilendirme yapıyor

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar..

Kılıçdaroğluna ziyaret gerçekleştiriyorlar..

Gara operasyonuna dair; yazılı ve görsel bilgilendirme yapılıyor

Ki, bu bilgilendirme, Kılıçdaroğlu ile sınırlı kalmadı..

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşenere de aktarıldı

Bu tavır, herkesçe takdir gördü, demokratik bir tutum..

Muhalefetin dışlanmadığı, siyasetin birlikte yürümesi gerektiği.. İktidar da, muhalefette bu ülkenin çimentosu ve devlet idaresinde; kolektif ve entegrasyonu sağlayıcı olduğu, gerçeğiyle bakıldı!

Ve alkışladık...

***

Ama gel gör ki!..

Yukarıda ifade ettiğim gibi; siyasetin dili kurşundan beter, bir hale dönüşerek kan aktıran hale geldi..

Kılıçdaroğlu ve Akşener özel bilgilendirmeyi bir tarafa atarak, bardağı deviren bir siyaset diliyle saldırıya geçti..

13 Şehidin tek sorumlusu Erdoğandır diyecek kadar, basiret kilitlenmesi yaşadılar

Ne diyelim; Türkiyenin en büyük milli meselesi muhalefet, istikrarlı ve sağlıklı bir siyasete, ruh haline ve politikaya sahip değil

***

HDP VE İYİ PARTİ!

Herkesin kafasındaki soru!.. İyi Parti ve HDP terörist ifadesinden sonra bir araya gelecek mi?.. Aynı karede görünecekler mi.. İttifak kulvarında, yol yürürler mi?

Öyle ya!

Akşenerin HDPlilere terörist diye bir tabir kullandığı, rivayet edildi..

Buna karşı da, HDPli Buldan, cevap verdi..

Onları ziyaret edecektik, ama bize Akşener terörist dediği için, ziyareti askıya aldık. Görüşmeyeceğiz??..

***

Görüşme; ahaliyi pek ırgalamaz..

Ama; görüşmeme iki taraf için de, parti tabanını konsolide etme adına; hayra delalet olur

***

SEN NEYİ KARIŞTIRIYORSUN?..

Günün birinde, Nasreddin Hoca evinin önünde yere çömelmiş bir şey arıyormuş.

Sormuşlar, Hayrola Hocam, bir şey mi kaybettin?

Evin anahtarını kaybettim, onu arıyorum demiş.

Biz de bakalım, tam burada mı düşürdün diye sormuşlar.

Hayır yanıtını vermiş Hoca, Arka avluda kaybettim...

Şaşırmış ahali:

Pes Hocam, avluda düşürdüğün anahtar burada aranır mı...

Ne yapayım demiş, Avlu çok karanlık, onun için burada arıyorum...

Şimdi...

Bizdeki muhalefettin hal-i vaziyeti de bu!

Neyi nerede kaybettiğini bilmesine rağmen, başka mahfillerde işi karıştırmanın gayreti içerisinde?

GÜNÜN SÖZÜ

Bir bekleyeni olmalı insanın sen kendinden vazgeçsen de senden vazgeçmeyecek.