ÖYLESİNE, TAKILSAK MI?..
Eklenme: 10/13/2021 12:00:00 AM

Yoksa!.. Evet ya takılmasak mı?.. Yok yok, takılalım.. Bugün de öylesine, kulisleri bir, zihni keyfiyetle turlayalım.. Ciddi mevzulara limon nasıl sıkılır bir görelim..

***

Oy, seçmen, sandık, tercih eksenli anketler bugünlerde hayli revaçta Ve pür dikkat alayında kararsızlar çok yüksek.. Ki artık, Bay Kemalin partisine, geri dur diyecek kadar Nazar değmesin..

***

Peki, kararsızların bir de, nazarsız dağılımı var?.. İşte burada, ağız sulandıran bir limon sıkma var.. Nasıl mı?.. Siz aksiyonel bir süreçte, gerilimin pik yaptığı bir zamanda? İş, aş, pandemi, fahiş fiyat, hayat pahalılığı vaki iken, kimse ben kararsızım der mi..?

***

Sahi ya, niye desin ki?.. Mevcut atmosfere muhalifse, neden kararsız kalsın ki?.. Siz der misiniz, demez misiniz ama vaziyet, ciddi ve psikolojik bir durum!..

***

KARARSIZLARI KİM KARARLI KILIYOR?

Buarada yarım kaldı; kararsızların bir sonraki adımda, dağılım işleminin nasıl yapıldığı sorusuna yanıt?.. Kim hangi kritere göre dağıtıyor kararsızları?.. Seçmen kararsızım diyorsa; ne muhalefete ne de iktidara gitmeyecek demek ise kim kimi neyle paylaşıyor?. Yani hangi hakla

***

Neme lazım! Nasıl olsa, parti kurmak kolay Bakar mısınız, partisinden, liderinden ayrılanlar büyük bir hışımla, haset ve nankörlük aktifliğiyle, parti kurmaya koşuyorlar, çalışıyorlar. Her şey bir dilekçenin başında...

***

Bakarsınız, bizim kararsız diye söylenip durulan, kararsız seçmenler de bir saniye, deyip biz de parti kuruyoruz derse Ve adını da Kararsız Parti konulsa, hal-i durumunuz ne olur deyin bakalım!?.. Dereyi görmeden paçaları sıvamayın...

***

Sizi bilmem.. Ama, parti liderlerinin alayı, ittifak kurma adına, enva-i organizasyonu her yol mübahtır anlayışıyla, ikmale getirir.. Eee; muhalefet Cumhurbaşkanı adayı bulmanın kısırlığı içerisinde olurken, kararsızlar ipi göğüslemez mi?.. Kilit parti kararsızlar..

***

Siyasetin bu kulvarı ciddi ama çok ciddi, irdeleyerek sorgulamalı.. çünkü, 2023ün iktidar yolu, Kararsız Partinin tercihinden geçiyor

***

SİYASİ CİNAYETLER Mİ?

Laf gevezeliğine takılıp giderken, ciddi meseleyi unuttuk.. Muhalefet kaygılı, endişeli, korku içerisinde imiş? Nedeni de; seçime doğru siyasi cinayetler olabilirmiş? Yok daha neler, demek isterdim, ama diyemiyorum

***

çünkü, bunu diyen Ana Muhalefet Lideri Bay Kemal.. Ki, İyi Partiden Koray Aydın da konuştu Bir kaç beyaz sakallı olan da, tabi ki bıyığı azıcık uzun olan da, diyor siyasi suikastlar olabilir?..

***

İçime korku girdi Panik halde, kulislerdeki lafları ciddileştirirken, Fahrettin Altundan cuk diye bir beyan geldi.. Bir bildiğiniz varsa.. Meşru bir duyum söz konusu ise.. Dostların, iç ve dıştakilerin mesajı, pusulası, kulağa fısıldama hali var ise! Eee; neden koşup savcılığa olup-biteni anlatmıyorsun!

***

Burdan uzak! Allah korusun.. Yarın, öbür gün bir vakıa olursa.. Bomba, silahlı, ya da intihar saldırısıyla; siyasi cinayet işlense. Can kaybı, ülkenin kaotik ortama sürüklenmesi, devlet ile milletin çatışır noktaya gelmesi!

***

Dahası, dış orjinli vesayetçi amellere prim verilmiş hal-i vaziyette, hiç mi vicdanın sızlamayacak?.. Sızlamaz belki, ama o akan kandan, fail kadar vebal sahibi olacaksın!

***

Kuliste yürürken bir adım ötesindeki dost, ciddiye mi alıyorsun! Almayalım mı yani!.. Adam koca ana muhalefetin lideri, diğeri de ortağının iki numaralı ismi, ki sakalı ve bıyığı beyazlamışlar da var!

***

SÖYLEYENE DEĞİL, SÖYLETENE BAKALIM!

Tarih sayfalarını çevirdiğimde; karşıma çıkan tablo noktasında!.. Hele ki, darbelere kontrollü darbe diyen, eli silahlı yasadışı güçlere dostlarım diyen, terör örgütü üyelerine arkadaşlar diye seslenenin; sağ gösterip sol vurma mahirleri de, vaki iken!.. Ciddiye alınmaz mı, e be cancağızım! Alınır alınır!

***

O zaman, Savcılara onlar gitmiyorsa!.. Peki savcılar niye onlara hele bir gelin, nedir bu duyumlarınız, bu söylemlerinizdeki hakikati bir anlatın deme hakkına sahip değiller mi?. İlgili merciler duyumun kaynağını bulup Sen nereden biliyorsun aslanım, siyasi suikast olacağını? diye de sormaları gerekmez mi? Gerekir...

***

Gel gelelim; Erdoğan yerine aday üretim makinası da çıktı.. Güya Erdoğanın siyasi hayatı artık sağlığını fena şekilde zorluyor.. Onun için çekilmesine dair, planlar yapılıyor Hadi ya Peki, Erdoğan sonrası kim?.. Hulusi Akar İyi de, Soylu değil, Kurtulmuş değil, hatta damat değil de, neden Akar?..

***

Neyse, muhalefetin siyasi ahlakı, ucuz etin yahnisi yavan olur minvalinde bir kimliğe sahip!Yoksa; elin gavuruna oturup-kalktıkları her an için; ülkelerini ve iktidarlarını eleştirirler miydi?.. Macron bile yanlarında, taban yalar halde!.. Ne diyorlar, dünya ülkelerine, Erdoğanla çalışmayın, 2023 sonrasını bekleyin!..

***

çABALAR TOPLUMSAL OLDU MU Kİ?

Gelirsek, Diyarbekirimize!.. Ama azıcık ciddi olacağız.. Öylesine laf üretmeyelim? Herkes soruyor; neler oluyor, neler bitiyor diye?.. çok yanıt verdik Ama bugün Naci Sapanın dünkü köşesinde şehir adına uğraş verenlere atıfta bulunarak ikmale getirdiği bir soru var çabalar Toplumsal Değil?

***

Sevgili Sapana desem ki! Vaki mi bugüne kadar, gelen giden tüm ali devletin zat-ı muhteremleri dahil.? Ki, yerli diye bildiklerimizi de katarsak.? Siyasiler, seçilmiş ve atanmışlarımız da; toplumsal bir uğraşın, çabanın içerisine girdiklerine vakıf mısın!.. Sanmıyorum..

***

Ki ben hiç vakıf olmadım Var olan hep bireysel çıkar odaklı, rant temini olmuştur Ki bugün bile dahil, aynı anlayış, kentin kanayan ve kangrenleşen yarası gibi aktif Sanayi, turizm, tarım diye üç başlığı öne çıkarmışsın!

***

Dört bir tarafı barajla kaplı, en verimli arazilere sahip Diyarbakırın kendisine has bir tarım politikası ve stratejisi var mı..? Yok.. Yine, sanayi yönünde tarımsal bir sanayisi söz konusu mu?.. Değil

***

Turizm deseniz!.. Hep yaldızlı, makyajlı kelimelerle, ikmale getiren sözcükler var?.. Ötesi, hiçbir şey!.. Sur hala virane, şehirde turizm kültürünü aktifleştiren yok

***

Gelen-giden turistte geçiş güzergahı! olarak, Diyarbakırı kullanıyor Turizmde konaklama merkezi değilseniz, sizin bacasız fabrikanız, üretimsiz demek!

***

Bir eksik ayak daha var Diyarbakır Sağlık alanında da bir üs olma, misyonuna sahip.. Peki, sağlıktaki işleyiş, özellikle hastaneler düzeyinde bir sağlık söz konusu mu ki o üs olma vasfını ikmale getirsin? Maalesef değil?

***

MALAMINI DİYARBEKİR?

Hasılı kelam, Diyarbakır taşı gibi bahtı kara sözüyle malamını Diyarbekir türküsünü söyletiyor Acı duygularla dün olduğu gibi bugün de, söyleyip duruyor.. çünkü, hiçbir şekilde çabalar toplumsal bir aklı, anlayışı, felsefeyi ve kültürünü benimseyerek, icra etmiş değil

***

Onun için, vaziyetin ikmalindeki arıza-i durum, Adan Zye kentin dinamikleri, bileşenleri ve otoritesindeki zafiyetlerden kaynaklı.. Bilaistisna, hepimizin kabahati kadar, sorumluluğu da var? Ne dersin, haksız mıyım Sevgili Naci

***

OKUR SORUSUNA YANIT..

Bayan bir okurum, önceki yazıma not düşmüş.. Diyor ki, Tamer Karadağlı ile Nihal Yalçının vakasına ne diyorsun?..

Doğrusu böylesi hadiselere, pek dalaşmam..? Ve de pek mevzu edilmesine de, gönül vermem Ama son yıllarda bir alışkanlık, bur ruhsal bağımlılık noktasına geldi ki, en basit, en sıradan hadisemizi de, politik bir girdaba sokup, üzerinde cebelleşiyoruz

İkilinin arasındaki sahne çekişmesi de, maalesef bu minvalde bir kimliğe büründü?

***

Yanıta gelirsek

Ucuz bir kabalıktı Karadağlının tavrı..

Vasat bir konuşmaydı Yalçının düşünceleri..

Hasılı klişeleşmiş fikri analizle ucuz kabalık, vasat konuşma bir anda politik mevzuların hasb-i halinde, trend alarak, rekor kırdı..

***

Dikkat ederseniz, Altın Portakal ödülleri konuşulmuyor..

Kim ödül aldı..

Kim neye hangi kritere göre, ödüle layık görüldü, kısmına odaklanan yok

Ne reklam ama!?..

Lakin toplumsal bir çaba ve menfaat yok, her şey kişisel, ancak peşinde koşan toplum ..

Garabet bir hal-i yaşam..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Yaşanan hayat, mendil satan çocuğun burnunu koluyla silmesi kadar acımasız!