REZİLLİĞİN DİBİ!…
Eklenme: 9/13/2021 12:00:00 AM

Yetti ya, sizin bu rezillikleriniz!? Ne melem bir şey sizin be arkadaş! İnanca, dine ve İslami hayata dair, kin, haset ve nefret faşistliğiniz yetmedi mi ya!!.. Ruh aleminizde, yaşam kültürünüzde, siyasi ve ideolojik felsefenizde, bu toprakların insanlarına vesayet dayatmanız yetmedi mi?.. İnkarı ve asimilasyonu dikta etmeniz yetmedi mi ya yetmedi mi?! Yetti ya, yetti!..

***

Bakar mısınız son rezilliklerine!.. Lağım misali Ve bu lağımlığı, milli bir günde, özgürlüğü, hürriyeti, kurtuluşu düşmanı, alt etme gününde; sergiliyorlar! Edremitin düşman işgalinden kurtuluş töreninde vurulan zincirlerden, üzerindeki kara çarşaftan kurtulup, özgürlüğüne sözde kavuşmuş kadın müsameresi yapılıyor Ve o kurtulan(!) kadın bir de Ay yıldızlı bayrağı açıyor!

***

Sanki, ülkeyi işgal etmek isteyen haçlılarla, Siyonistlerle, Emperyalistlerle bu ülke insanları savaşarak, şehit düşerek, gazi olarak, mücadele etmemiş!.. Sanki, Nene hatunlar, Fatma bacılar çarşaflarıyla, tülbentleriyle, başörtüleriyle, inançlarıyla, dini değerleriyle, İslam şiarıyla, omuzladıkları bombaları, mermileri cepheye Allah-u Ekber nidalarıyla taşımamışlar!

***

Edremit ahalisi; özgürlük savaşını düşmana değil de inanca, başörtüsüne, kılık-kıyafete karşı, batının ve batılın nam-ı hesabına yapmış gibi gösteren müsamere.. Denir ya, tepeden tırnağa, iğrençlik içerdiği gibi ilkel, basit, bayat, şizofren bir hareket!.. Ki, günün anlam ve önemine de, halel getirdi! Gaflet ve delaletin lağımında akan iğrençlik; özgürlük diye tanımlanamaz, ifade edilemez!...

***

Özgürlük, hürriyettir!?.. Özgürlük bir dayatmanın libası olamaz.. Edremitin düşmandan kurtuluş günü; özgürlüğün ve hürriyetin sembolü olduğu gibi, isteyenin istediği kıyafeti giyebilmesine dair özgürlüğü de, kapsar Bir kıyafet, bir giyim şekli; kişinin iradesiyle, inancıyla, değerleriyle, örf, adet, gelenek görenek ve kültür ile medeniyetiyle kimlik bulur! Yeter ki, o kimlik özgür olsun..

***

Eğer ki, o kimlik bir dayatma sonucu olmuşsa!.. Yani, çarşaf bir dayatmayla, kadınlara giydirme zorunluluğu inşa edilmişse, bilinmeli ki, özgürlük gelir ve o dayatılana son verdirtir.. Yok eğer, çarşaf giyme özgürlüğü dayatmayla kaldırılmışsa, isteyen çarşaf giyemiyorsa, özgürlük geldiğinde kara çarşaf özgürlüğüne kavuşur

***

Hiç bir kişi, zümre, yapı, oluşum, cemaat, dernek veya vakıf; kılık-kıyafet, giyim ve tabi ki, inanç hürriyetine pranga vuramayacağı gibi, asimile de edemez! İsteyen istediğini giymekte özgür ise, o zaman Kara çarşaf giyen kadının özgürlüğüne, kimse el uzatamaz!.. Artık çağın en ayıp, rezillik halidir; kişilerin giyimleriyle uğraşmak!..

***

Sonuç itibariyle!.. Böylesi, bağnaz, fütursuz, şuursuz, banal, komik, tutarsız ve kibirli, hakir, rezillik ihtiva edici, lağım düşünce ve ideolojilerin tahakkümünden ülke ve millet olarak, arınmamız gerekir!.. Ve kimse, Ay Yıldızlı bayrağı, tinetli ideolojisine libas olarak gösterip, müsamere kimliği altında, kullanamaz!..

***

Bu arada, Edremitteki rezilliğin faturası salt ilçe Kaymakamını görevden almakta, kalmaması gerektiği gibi, CHPli Belediye Başkanı da, ki ev sahibi olması münasebetiyle, hesap vermelidir!.. çünkü, bu tablo, toplumsal yönde ayrıştırıcı, fitne üretici huzura ve güvene, istikrara suikast teşkil etmektedir! Onun için de, böylesi lağım anlayışlara artık yetti denilmeli ve yasal bir mevzuatla, dini ve ulvi değerler koruma altına alınmalıdır

***

çünkü, pervasızca dini değerlere karşı sergilenen saldırganlıklar karşılıksız kalıyor.. Hal böyle olunca da, İslama hasım olanların iştahlarını kabarttığı gibi, batıl anlayışların da palazlanmasına vesile olmaktadır! İslam ülkesinde, ahali İslamı özgürce yaşamıyorsa, demek ki sözün bittiği noktaya çoktan gelmişizdir!...

***

ŞUNU DA UNUTMA!

Siyasi ve ideolojik fikriyatın ne olursa olsun, ey bu ülkenin evladı, genci, yaşayanı!..

Unutma... O çarşaflı anneler;

Doğu Romayı dize getiren Alparslanı,

Kudüsü esaretten kurtaran Selahaddini,

İstanbulu fetheden Fatihi yetiştirdi..

Bil ki, O çarşaflı annelerdir Nene hatunlar, Fatma bacılar..

Unutma

Onlardı yavrularını cennete gönderir gibi, çanakkaleye yollayan

O çarşaflı annelerin inancıydı, İslam topraklarında, ay yıldızlı bayrağı dalgalandıran..

Eğer ki;

Onların çarşafından,

Onların giyiminden,

Onların inancından,

Onların yaşam ve hayat düşüncesinden rahatsız olan varsa bil ki O bu ülkenin düşmanı, bu milletin hasmı, bu vatanın evlat ve torunlarının ata düşmanıdır

Alparslanın,

Selahaddinin

Fatihin,

çanakkale Kahramanlarının önünde hezimete uğrayanlar rahatsız olur!

Unutma, unutturma bunu!

Unutursan, bil ki atanı ve kendini unutup inkar edensin!

***

OYLAR RENKLENDİ!

Evet ya, seçime zaman var.. Ama görünen o ki, sandıktan çok renkli oylar çıkacak.. Şimdiden renkleri, isimlendirebiliriz.. Şöyle ki;

İnat oylar..

İhanet oylar..

İntikam oylar..

Biat oylar

Ve kapital oylar

Diyarbakırlıların deyimiyle başımın sadakası olsun oylarını da unutmayalım!..

***

12 Eylül!..

80 ve sonrası!.. 12 Eylül 1980den bugüne; 41 yıl geride kaldı. Mazi olan o günden bugüne kaç darbe girişimi ve organizasyonu yaşandı Hangi iktidarlar al aşağı edildi, kaç kaos üretilerek hükümetlerin ipleri çekildi.. Ve; 15 Temmuz kanlı darbe planı.. Ve tabi ki, 80 öncesi de, tek parti şeflik döneminden başlayıp, gelinen süreç noktasında!..

***

Ne yazık ki hala, Türkiyede darbe ihtimalleri, darbe girişimlerine dair niyet sahibi olanların varlığından söz edip, tartışıyoruz!.. Ve birileri de; darbeyi iştahlı, iştahlı sevici ruhla, dillendiriyor..

Eğer ki hal-i vaziyet kendini idame edecek ortam buluyorsa, demek ki darbeciler de, darbe planlayıcıları da ıslah olmamışlardır.. Ya da, ıslah edici cezai bir yaptırım, içerisine girilmemiştir..

***

Dün 12 Eylülün sene-i devriyesiydi!.. Ceberut darbeciler yargılandı, rütbeleri söküldü, ama bir teki bir gün dahi mahpus yüzü görmedi.. Ki, 28 Şubatın darbecilerine de ceza verildi, rütbeleri önceki gün itibariyle söküldü, şimdi bir kaçı cezaevinde, bir kaçı da hastanede!..

***

Ama velakin, tablo hala özde değil, sözde seyrediyor..! çünkü, hala darbeleri savunanlar var ve hala, darbeci anlayıştan medet umanlar var.. 12 Eylülden söz ederken, darbelerin siyasi, iş, medya, yargı ayağına dokunulmadığını dillendiriyorsak, demek ki arıza bildiğimiz gibi, derin!.

***

Vaki mi, vatanseverle darbeciler bir arada yan yana, omuz omuza olsun.. Ama ne yazık ki; ülkemizde böylesi bir işbirliği var.. Darbelere ve vesayet girişimlerine gerekçe uyduranlar var..

Ki, en önemlisi de, siyasi parti liderleri darbeleri kınıyorlar ama velakin, hala darbelerin yasalarıyla, hükümleriyle, kanunlarıyla kendilerine libas giydiriyorlar!..

***

Yani, sahte bir vatanseverlik, sahte bir demokrasi, sahte bir hukukun üstünlüğü inanmışlığı!.. Kendi milletine ve devletine silah çıkan; bu milletin ve devletin evladı ve seveni olamaz!..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Bütün büyük olayların, büyük düşüncelerin önemsiz bir başlangıcı vardır.