SİYASİLER SAMİMİ Mİ?
Eklenme: 9/23/2021 12:00:00 AM

Evet, önce filmi bir başa saralım!.. Kürt sorunu diye tanımlama getiren Kürtlerin demokratik yöndeki beklentilerine dair hal-i hazırdaki çıkış ve gündemin siyasi yoğunluğunu önce kimden geldiğine bir bakalım? Malum, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlundan geldi?..

***

Kılıçdaroğlu, bir belgeselde, Kürt sorununu çözmek için meşru organa ihtiyacımız var. HDPyi meşru organ görebiliriz diye bir laf çaktı.. Tabiri caizse HDPye bir pas atmış oldu, Kılıçdaroğlu.. Ama karşı taraftan gelen ilk hamlede top taca çıktı çünkü, HDP Van Milletvekili Sezai Temelli, sosyal medya hesabından verdiği yanıt, topu oyundan çıkardı.. Dedi ki; çözümün adresi ve asıl muhatabı İmralıdır..

****

Temellinin bu ifadesi; akla ziyan görüldü.. Ve; yoğun tepkiler aldı.. Vakıa, Kılıçdaroğlunun söyleminden daha çok, HDP siyasi iradesini inkar ediyor mu şeklinde değerlendirilen Temellinin beyanı tartışmayı alevlendirdi Gerçi, HDPnin Kürt tabanında, Temelli gibi Türk soluna olan alerji ve bunlar mı, bizi temsil ediyor düşüncesiyle, pek samimi görülmezse de! Partide, Eş Başkanlık görevini yapmış olması, parti kurmay heyetinde yer alanların arasında bulunması nedeniyle; mevzu derinleşti!

***

Nitekim, iki gün boyunca HDPnin üst yönetimi sessiz kaldı.. Halk deyimiyle sükut ikrardan gelir vecizesiyle, Temellinin beyanı HDPnin resmi görüşü, olarak ele alınıp, konuşuldu.. Kamuoyunda da, negatif karşılık buldu.. 48 saat sonra; bu rota seyir değiştirdi?.. Ve ilginçtir, direksiyonu kıran, HDPnin Genel Merkezi değil, Edirne F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan, Eski Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş oldu..

***

Demirtaş, şu paylaşımı yaptı! Dedi ki; Benim bildiğim HDP, Kürt sorunu dahil olmak üzere, Türkiyenin tüm sorunlarının çözümüne taliptir, irade sahibi siyasi bir aktördür ve elbette muhataptır. çözümün adresi de doğal olarak TBMMdir. Tabii ki HDP, Kürt sorununun çözümünde tüm tarafların ve her kesimin açık ve şeffaf katılımını, muhataplığını bilecek siyasi birikime ve deneyime sahiptir. Faydasız ve çoktan tükenmiş tartışmaları gündeme getirmek çözüme katkı sunmaz.

***

Dikkatler Demirtaşın bu çıkışına odaklanmışken ne tesadüftür ki, bir kaç dakika sonrasında, kerameti kendinden menkul Temelli, bir televizyon programında, kırdığı potu telafi etmek ve sözlerine açıklık getirme gayretiyle, konuştu!.. Amacının Kılıçdaroğlu ile polemiğe girmek olmadığını söylerken, kendi kendini şöyle tekzip etti

***

O tweetteki görüşler elbette kişisel görüşümdür. Partiyi elbette bağlamaz. HDP adına bağlayıcı açıklamayı tabii ki yetkili organlarımız yapar. Yaptığım şey bir durum tespitiydi. HDP elbette meşru muhataptır.

***

Ankara siyasetinin kulislerinde, Temellinin ilk andaki itiraf niteliğindeki HDPnin siyasi iradesi yok, İmralı ve Kandil söz sahibi noktasındaki çıkışının, Parti Kapatma davasında güçlü bir delil olabileceği gibi!.. Yani, Anayasa Mahkemesi karşısında HDPnin elini zayıflattığı görüşü hakimdi olmadı değil?

***

Yüksek sesle bunlar dillendirilip, konuşulurken, HDPden karşı açıklamalar peş peşe gelmeye başladı Önce HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancardan geldi. Ki Sancar, parti görüşünü, partiye yakın bir ajansa verdiği demeçle açıkladı.. Dedi ki;

***

Kalıcı bir barış istiyorsak, çok geniş toplumsal mutabakat ve meşruiyete ihtiyaç var. çözümün adresi Meclistir, hiçbir aktör gözardı edilemez. HDP kendi siyasi aktör rolünü ve toplumsal gücünü elbette hem muhataplık hem de çözüm için sonuna kadar kullanmaya hazırdır.

***

Sancar parti görüşünü bu minvalde deklare ederken, İmralıyı es geçmedi.. Fakat Kürt sorununda başka aktörler de var. İmralının da bu konuda bir rolü olacaktır diyerek, İmralı adresini dışlamadı. Dikkatle kurduğu cümleler parti içine yönelik uyarı da içeriyordu: Şimdi İmralı ile HDPnin rolünü karşı karşıya getirmek, Kürt sorununa bütünlüklü yaklaşımı zorlaştırıyor. Hatta büyük ölçüde ortadan kaldırıyor.

***

HDP cephesinde, gelişmeler bu seyri ihtiva ederken, CHP kanadında yine konuşan Kılıçdaroğlu! Muhalefetin birinin gittiği, diğerinin döndüğü, muhalefetin kürsüsü haline gelen televizyon kanalında konuşan Kılıçdaroğlu, İmralı muhataplığına, çıkış yaptı

***

Bizim için bu konuda tek adres var o da TBMMdir. İmralı da Kandil de muhatabımız değildir diyerek önce Temelliye yanıt verdi Ancak, muhataplık yelpazesini genişletti ve çözüm reçetesine kendisine has siyasetiyle çerçeve ekledi:

***

Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşu dahil en kritik sorunlarını Mecliste çözmüştür. Kürt sorununun çözüm yeri de Meclistir. Parlamentoyu çözüm yeri olarak gösterirken sadece HDPye çağrı yapmış olmuyorum. Bütün partilere çağrı yapıyorum. Geçmiş dönemde Meclis dışında çözüm denendi ve başarısız oldu. çünkü adres yanlıştı, strateji yanlıştı. HDP meşru bir partidir. Vatandaştan oy alarak Meclise gelmiştir, bu bakımdan muhataptır. çözüm parlamentoda ve üniter yapı içinde olacaktır. çerçeve elbette Anayasanın ilk dört maddesidir. Vatanın bölünmezliği, üniter yapısı, bayrağı, Türkiye Cumhuriyetinin nitelikleri çerçeveyi oluşturur.

***

Bu tartışmada millet ittifakının diğer ayağındaki İYİ Parti, ne diyor sorusu sorulmaya başlandı.. Beklenen yanıt, İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlundan geldi Kılıçdaroğlu desteklenerek; Bu parti Türkiyede anayasa ve kanunun belirlediği sınırlarda icra-i faaliyet ediyor. Bu partiye devlet tarafından bütçe tanzim ediliyor. Gayrimeşrudur diyecekseniz açılmış kapatılma davasının sonucunu beklemek mecburiyetindesiniz. HDP gayrimeşruysa altlarındaki kırmızı plakalar kaldırılsın, terörle ilişkileri varsa partileri kapatılsın. Sonuna kadar arkasındayız

***

Tabi, muhalefetin diğer küçük particiklerinden de benzer söylem ve ifadeler kamuoyuna yansırken, AK Parti ve MHP bu konuda ne diyor, merakı da yüksek bir dozaj aldı AK Parti, temkinli bir tavır içerisinde olup biteni AK Parti Grup Başkanvekili Emin Akbaşoğlu üzerinden yorumladı Yorum şu oldu; CHP, HDP ve İYİ Parti arasında bir ittifak var. CHP, HDPyi adres olarak gösteriyor; HDP de İmralıyı adres olarak gösteriyor. Aslında ortaklaşa İmralıyı adres göstermiş oluyorlar.

***

Rotayı gerilim atmosferine sokan hamle ise, MHPden geldi Sert çıkışı Bahçeli, üstlenerek Türkiyede Kürt sorunu diye bir sorun yoktur dedi Ve ekledi; Var diyen, olduğunu ısrarla dayatıp iddia eden kim varsa kalbi Türk milletiyle bir atmayan namertlerdir. Kılıçdaroğlu, olmayan bir sorunu varmış gibi sunarak, HDP ile sürdürdüğü yasak ilişkiyi ve ahlaksız ortaklığı resmileştirme, meşrulaştırma arayışına girmiştir. HDPyi meşru organ görmek demek, PKKyı muhatap almak demektir. HDP, terör örgütü PKKnın mazbata almış maskeli halidir.

***

Son beş günün öyküsü böyle.. Ancak, hikayenin gidişatıyla alakalı nedenler, cevap aranan sorular çok?.. Kılıçdaroğlunun, çözüm adresinin düne kadar Meclisi gösterdiği vaki iken, HDPyi birden adres göstermesi, nedenler silsilesini barındırıyor?.. Neden şimdi; gündeme getirdi?

***

Buradaki amaç, HDP ile İmralı arasındaki suskun fay hattını yeniden hareketlendirmek mi, yoksa önümüzdeki seçimlerde HDPyi devre dışı bıraktırarak, kendine oy potansiyeli mahkumiyeti yaratmak mı? Bir tarafta da ittifak pamuk ipliği misali, İyi Parti ile HDP arasındaki gel gitlerin oluşmasını şimdilik suskunlaştırmak mı?!.. Şimdiden bu sorulara yanıt aramaya odaklanırsak, niyet okuma, olacağı için; zaman durumu tefsir eder diyorum!.

***

Şunu da samimiyet karinesi içerisinde değerlendirirsek!.. CHP Lideri Kılıçdaroğlunun çözüm istiyoruz sözünün hakikati ne kadar, güven tesis veriyor.. Ya da, samimiyet!.. çünkü, Kürtlerin talebinin karşılanması var olan sorunların çözümü noktasında, geçmişte Mecliste bir komisyon kuruldu.. Ki O komisyonun başkanlığını da Naci Bostancı yaptı.. Ama CHP bu komisyona bırakın evet demeyi, Meclisteki temsiliyette üye dahi vermedi!

***

Kürtlerin bir çok demokratik haklara kavuşmasını sağlayan, soruların çözümüne dair en samimi adımlar atan, en yıkılmaz tabuları yıkan, inkar ve asimilasyonu ayaklar altına alan, yasakları kaldıran da, Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu bilmek lazım Ki, Millet İttifakının da, Erdoğan düşmanlığı üzerine kurgulandığını da görmek gerekir!Yoksa, bu ittifak hedefte Erdoğan olmazsa bir saniye içinde; dağılır..!

***

Sonuç itibariyle; bir okurumun, yazıma düştüğü not gibi!.. İnkar ve asimilasyonu Kürtlere dayatan CHP, şimdi Kürt seçmenin yanağına çözüm istiyoruz minvalinde sahte bir parmak bal, HDP Yönetiminin yanağına da, ekşimiş bir parmak reçel sürme siyasetini icra ediyor! Kürtler buna inanalım mı? İzleyip göreceğiz!

***

GÜNÜN SÖZÜ

Samimiyet hakikatlerin yol rehberidir!