SİZE, EL İNSAF YA!…
Eklenme: 1/25/2022 12:00:00 AM

Zat-ı muhterem sitem ediyor, karla mücadelede sınıfta kalındığına ilişkin, yaptığım eleştiriye!.. Diyor ki, hiç mi hizmet yok, hiç mi karla mücadele yapılmıyor, hiç mi emek sarf edilmiyor?..

***

Ediliyor, edilmesine!.. Lakin, sahada bir beceriksizlik, bir hazırlıksızlık, bir çözüm üretemeyiş, bir üstesinden gelinememe hali var!?.. Onun için de, size el insaf bu kent bu hali mi yaşayacaktı?!

***

Kent hala kar esareti altında bulunuyor!.. Kaldırımlar kar kütleleriyle dolu.. Dört bir taraf, buz pistine dönmüş.. Cadde ve sokaklar, kaldırımlar yürünemez bir hal yaşatıyor ve yaşanılıyor Kentin en modern semtleri kar dağlarıyla geçilemiyor...

***

İnsanlar yaya olarak işe gidip, gelirken, çarşı-pazara gitme çabası içerisine girerken, düşe-kalka yürüyor!.. Hastanelerin acil servisleri; düşüp bir yerlerini kıranlarla, dolup taşmış haldedir!!!.. Yaşlılar camiye gidememenin çığlığıyla tepki gösteriyor..

***

Şehrin en varoşundan en modern semtine kadar kar ve ilgisizlik esareti aynı serzenişi içeriyor Küreme ve tuzlama var da yok.. Vatandaş tuz yerine, çakıl dökülüyor diyerek, bas bas bağırıyor!

***

Elektrik ve Doğalgazdaki aksamalarla karanlıktayız, üşüyoruz, nerde yöneticimiz diyerek, feryat figanların sesi arşı alaya ulaştı, ama siz duymamaktasınız, ki el insaf diyorsunuz!?..

***

Ve hala, yüzlerce yerleşim birimiyle ulaşım sağlanmıyor!.. Hava eksi 17de.. Bazı ilçelerin karayolları ulaşıma açılmayı bekliyor.. Şehirler arası yollar bile kapalı.. Otobüs seferleri yapılmıyor?..

***

çermik ve çüngüş, çınar, Lice ve Kulptan hastalar ha bire, Mehmetçiğin mücadeleci ruhuyla bulundukları yerden alınıp, hastanelere yetiştirilmeye çalışılıyor!

***

Tüm bunlar, katlamalı vücut bulmuş bir kentte bulunuyoruz!!.. Ve böylesi bir halin yaşanacağını, meteoroloji haftalar öncesi bas bas bağırıp uyarıp, duyurularda bulunmuş iken!..

***

Ki sizler de, araç filonuzun önüne geçip, biz hazırız diye beyanatlar verdikten sonra, hal-i durum bu tabloyu ortaya koyuyorsa, bir düşünmek gerekmez mi?!

***

En acı hal ki, önceki gün itibariyle yeni bir hava kütlesinin etkisinin altına giriyor olmamız?!.. Kar yağışı, tipi ve fırtına.. Daha bir hafta önceki yağışın esaretinden kurtulamamışken, yeni esaretin altından nasıl çıkacağımızı bilemez halde bulunuyor ve karamsar karamsar herkes düşünüyor!?.. Ki siz de..

***

Diyarbakırın sözde Uluslararası Havalimanı iki damla yağmurla, yere düşen kar taneciklerine, esen rüzgara, oluşan sise teslim olup, uçuşlar sürekli iptal ediliyorsa!.. Ve binlerce insan çok yönlü mağduriyetler yaşamaya mahkum ediliyorsa; bu ne hal demek gerekmez mi!?

***

Diyorum ki, azıcık durup düşünmeniz lazım değil mi?!.. El insaf ya, ben bu kentin yaşayanlarına böylesi bir işkenceyi, zulmü, mağduriyeti nasıl yaşattım, ya da yaşatıyorum deyip, muhasebe yapmanız, yapılması lazım gelmez mi?!..

***

Azıcık dışarı çıkıp, etrafı görüp, bakıp, ne oluyor, ne bitiyor diye, sorgulamak lazım gelmez mi?!.. Ah ki ah, el insaf be yöneticim!!!

***

MEMDEKİ DEĞİŞİKLİK!

Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürü Yüksel Arslan görevden alındı.. Yerine Tokat İl Müdürü Murat Küçükali atandı Milli Eğitim Müdürlüğündeki(MEM) değişiklik, bir çok yönüyle sorgulanıyor Daha bir kaç ay önce asaletini almış biri ne oldu da; görevden el çektirilip, merkeze alındı? Bana ulaşan çok iddialar var.. Ama ekseriyeti teyide muhtaç!.. Sadece iki gerekçe bende, kanaat oluşturdu!...

***

BİR.. Malum, Arslan, Antalyadaki görevini vekaleten yürütüyordu, Diyarbakıra da vekaleten geldi.. Üç ay önce, asaletini aldı.. Yani Müdürlük kadrosuna kavuştu.. Tıpkı, Diyarbakırda kadro alma hüllelerinin son dönemlerde hakim olması gibi o da, bir halka oldu.. Ki bu asaletten sonra, bir başka görevin gelebileceği konuşuluyor?

***

İKİ.. Malum, son dönemlerde sıkça yolsuzluk ve usulsüzlükler gündeme geldi.. Öğrenci taşıma ihaleleri ile iaşeler.. Ki, kısa süre önce Bakanlık müfettişleri Diyarbakırda 52 ayrı soruşturmanın incelemesine başlamıştı. Hazırlanan raporlar doğrultusunda,fazla dallanıp, budaklanmadan merkeze çekildiği konuşuluyor..

***

Her ne ise; MEMdeki değişiklik eğitim camiasında şok ve sürpriz olarak, değerlendiriliyor.. Zaten kurum bir bütünlük içerisinde, politize olmada, başı çekiyor!.. Son bir kaç yıldır, MEB Müdürlerin rant odaklı işlevinden başka bir şey konuşulmadı, tartışılmadı.. Ki eğitim ve öğretimdeki başarı da iller sıralamasında sondan üçüncü!

***

Yeni Müdür Küçükaliye hayırlı uğurlu olsun derken, işinin de hayli zor olduğunu, ağır bir yük, enkaz bir kurum devraldığını bilmesini isterim

***

OLDU MU ŞİMDİ?

Olmadı.. Hiç ama hiç yakışmadı! Bay Kemal ve Meral Hanım.. Şu Sedef Kabaşla alakalı, arz-ı endamınız, fikri beyanınız, nezaket kurallarının, dışında vücut bulduğunu söylemek isterim!!.. Siz de, saygısızca, düzensizce, ahlaki seviyeyi düşüren, hadsizce sergilenen tavra, bel çıktınız!

***

Daha da ötesi!.. Racon kesici bir üslupla, Ne olmuş, bir atasözü söylemiş, ne var bunda, niye gocunuyorsunuz. Sedef Kabaş yalnız değil, sloganları geliştirdiniz.. Hele ki, Özgür Özelin pişkince, Cumhurbaşkanına hakaret suç sayılmasın noktasında, yasa teklifi Meclise sunma hali! Yazık da yazık!..

***

Sizin yapmanız gereken, benzer edepsizliklerin bir daha vücut bulmaması, sizlerin de aynı muhataplığa ve hakarete maruz kalmamanız için, net bir tavır ortaya koymanız gerekirdi.. Neden; eleştiriler nezaket sınırlarını aşmamalı, hakarete dönüşmemelidir.. Kabaşın yaptığı düzeysiz, kabul edilemez, eleştiri sınırlarını ve haddini aşmıştır.. demediniz!

***

Eğer bunu demiş olsaydınız!!!.. İnanın ki, bu ülke insanının gözünde çok ama çok büyük bir saygınlık kazanmış olurdunuz!.. Ve o zaman da, bu eleştiriye ve hakarete tutuklama kabul edilemez deme hakkını da, elde etmiş olurdunuz!

***

Şu pişkince Meclise verilen yasa teklifinin sonucunun nereye varacağını da, kestirmeniz gerekir!.. Eğer ki, Hakaret suç olmaktan çıkarılırsa.. Bilin ki, saygınlık diye bir kavram ve hassasiyet kalmaz.. İş, Atatürke hakareti sıradanlaştıran, noktasına gider!.. Hakaret bir suçtur, ceza-i müeyyidesi de, olmalıdır!.. Tekrarında, hapis olmalı!..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Yapılan yasalar bütün herkesi bağlamıyorsa, toplumda onları bile isteye çiğneyebilen tek bir insan bile varsa, o yasalar hiçbir işe yaramıyor demektir.