STATÜKONUN BEKÇİSİ!…
Eklenme: 7/29/2021 12:00:00 AM

Kim mi? Hiç kuşkusuz ki, CHPdir.. Bugün değil, bir asırdır bu böyle!.. Varlık geninde, iki temel haslet vardır, CHPnin!.. Değişmezdir.. Birileri, ya da algı noktasında, değişti, dönüştü, mutasyona uğradı gibisinden, bakıp dursa da! Özü itibariyle, sürekli o kodlar, kendini idame eder.. Döneme, konjonktüre göre, hareket eder!

***

Nedir o iki temel haslet kodu!?.. Birincisi, İslama, İslam medeniyetine, kültürüne, yaşam biçimine, tepkili ve alerji duyucu!.. Batıla ve batıya endeksli, seküler yaşamın savunucu, kollayıcısı! olmuştur.. İkincisi ise inkar ve asimilasyona odaklı, faşizan statükoculuktur.. Ve bunun, radikal savunucusu ve bekçisidir!

***

Yani, özgürlükçü, eşitlikçi, adil, hak, hukuk, nizamına sahip değildir.. Ne solcu, ne de devrimcidir!.. Öyle sosyal, demokrat olmadığı gibi, emekçinin de partisi olmamıştır.. Seküler, liberal, burjuvazi, tepeden bakan, halkını, milletini, hatta devletini de hakir gören, faşizan bir aklın, kültürün, medeniyetin savunucusu ve kollayıcısı olmuştur!

***

Dönemsel olarak!.. Kendine belli libaslar, kuşamlar, moderniteye odaklı; değişimi gösterse de; çok pudralı, çok makyajlı yüzü, en basit bir su ve yağmur damlacığında, kep düştü, kel göründü misali, gün yüzüne çıkıyor! İşte son, fışkıran hasletleri? Hedef; Suriyeliler, mülteciler, yabancı uyruklular!...

***

Eee elde siyasi malzeme kalmayınca, hasetlik düşmanlık üzerine kurgulu olduğu için, en zayıf kim varsa, ona hücum! Ki, seçim vaadi iktidara gelirsek, Suriyelileri göndereceğiz.. Neymiş; misafirlikleri uzadı

***

Bu CHP değil miydi ki? 1988de, Saddam zulmünden kaçan Kürtlerin Türkiyeye sığınmasına ne işleri var diyen?.. Az mı Merhum Turgut Özala, laf ettiler? Şimdi fütursuzca, kaba, insani ve vicdani olmayan, süfli ve galiz ifadelerle; Suriyeli mültecilere, faşizanca yaklaşım gösterilmektedir!

***

Hele ki, CHPli Belediye Başkanı Özcan!.. Teşkilattan gelme.. Vekillik yapmış.. Şimdi Belediye Başkanı.. Ne diyor; Yabancı uyruklu kim varsa, artık suyu 10 kat fiyatına satacağız.. 10 kat zam!.. Bir liraysa, 10 liraya suyu alacak. Katı atık vergisi de 10 kat!

***

Faşizmin dik alasını gösteren bu zihniyetin, açık ifadesi şudur

Su içmesinler.. Susuzluktan kırılsınlar. çekip buralardan gitsinler

Ödeyen olursa..

Ona da; 4üncü sınıf vatandaş muamelesi!..

O zaman, ekmeğe de, elektriğe de, ev kirasına da, çarşı pazar alışverişine de, 10 kat zam uygula!

***

Neo Naziler gibi.. Ya da Yunanistandaki Mülteci kampları gibi!.. Bir kamp kur!.. O insanları oraya topla.. Ne ekmek ver, ne de su!.. Kampın dört bir tarafına da elektrik ver.. Kaçan çarpılsın.. Eğer ki bunlarla bir sonuca gidemedin, o zaman gaz odaları oluştur, ya da Nazi kampındaki gibi insanları fırınlarda yakıp, yağlarını çıkar!..

***

Eee; bolu beyinden, köroğlu olur mu?!.. Neyse; bunun şakası, ironisi bile; korkunç ve dehşet verici!.. İşin özüne, insani, medeni, rahmani, hakikatine gelirsek!.. Ey İslama haslet, insanlığa faşizan kesilen, CHPnin bu anlayışının zihni fakir savunucuları olan, beyleri, bayanları!

***

Tarihinden, kültüründen, inancından, atasından be haberdar olduğunuzu biliyoruz!.. Ama siz biliyorsunuz ki, tüm dünya Türkiyede yaşayan tüm kimliklerin insani ve vicdani merhametleri, en üst seviyededir.. Ki, misafirperverliğimiz tartışılmazdır..

***

Tarih boyunca, dinine, diline, rengine ve ırkına bakılmaksızın; mazlum insanlara, milletlere kucak açıp, sahiplenen bu millettir!.. Adaletle, hukukla, eşitlikle kendinden sayıp, kardeş etmiştir.. Ve bugüne kadar bize sığınan düşman dahi olsa, düşmana teslim etmiş değiliz!.. Dar, çıkmaz fikrin bedbahtları bilirler mi ki, 3 kıtaya, 7 iklime hakim olduğumuzu ve el uzatan şefkat sahipliğimizi!

***

Hiç düşündünüz mü!?.. Neden Siyonizm, neden Haçlı Emperyalizmi, neden küresel sömürgeci yapılar, Türkiyeye karşı yekvücut olup, düşmanlık besliyorlar.. Ve hiç düşündünüz mü, yer küresinin üçte birinin bir umut olarak, Türkiyeye baktığını! Evet, Türkiye büyük bir devlet ve millettir!

***

Velhasıl!.. İnsanları ayrıştırıp, ötekileştiren, dünün faşistleri, faşizan statükocuları, emperyalizmin, batının ve batılın kumandasıyla; insanlar arasında düşmanlığı yayıp, nefreti pompalayanlar; hiçbir şekilde, bu milletin insani ve vicdani, rahmani duygusundan zerre-i miskal, saptıramazlar!

***

Önemli notumu da, düşeyim!.. Yani, gelelim; Göçmen Sorununa!.. Evet büyük bir sorun.. Gederek de artıyor.. Salt Türkiyenin değil, dünyanın sorunu.. Ama en çok etkilenen biziz Bunu, net akılcı bir politikayla, faşizan, statükocu, bencil bir fikriyatla değil.. Aynı zamanda; kapıları açın , kim gelirse gelsin diyerek de, değil.. Olay makul ve insani değer ölçüleri içerisinde; tartışmalı, çözüm üretmeli! Beka meselesi haline ne getirelim, ne de getirmeyelim!.. Orta yolu, yıkmadan, yakmadan bulalım!

***

MAHALLEMİZDEKİ FAŞİSTLER!..

Ne yazık ki, çoklar.. Ve giderek de çoğaldılar.. Eee; nerden bileceksin ki, soysuzun yüzüne ustaca kamuflaj yaptığını.. Kuzu postu giymiş, kurt!.. Ne hazindir ki, mahallemizdeki faşistler de öyle.. Demokrasi, insan hakları, özgürlük, eşitlik, çevrecilik, hak, hukuk, adalet gibi maskeleri takmada, hayli mahirdirler.

***

Ve biliyorlar ki, günümüzün en değerli, kıymetli, dokunulmazlık zırhının bunlar olup, libası bu alanda giyersek, itibarı da, alıcısı da çok olur!.. Ki bu zırhın sayesinde, neler yapmıyorlar ki?.. Alayı ekran ekran, sütun sütun faşizanlığını, icra edip, zehrini akıtıyor Neyse; maskeler düştü..?

***

Kimler, kimlerin nam-ı hesabına fonlanıp palazlandıkları! Garip olan, hala yüzsüzce, fütursuzca, arsızca arz-ı endam ederek, sanki hiçbir şekilde yüzlerine tükürülecek bir durum yaşanmamış gibi; boy gösteriyorlar.. Öyle ya; yıllar yıllı kendilerini gizlemeyi, başkalarını da, hedef aldıklarını da, gelen emirle itibarsızlaştırma suikastlarını gerçekleştirmede, hep üstün oldular!

***

Neydi sloganları! Vatan, millet, sakarya!.. Ama tersi, fikriyatla, sahipleniliyordu!.. çünkü, vatanını, milletini, devletini seven, sayan, sahiplenen her kim var idiyse; onlar için hasım olduğu gibi, yandaş derlerdi.. Kendilerine de, bağımsız, objektif, tarafsız ve özgür deyip dururlardı

***

Peki bugün.. O ustaca, suikastlarıyla her şeyi kirlettikleri gibi, itibarsızlaştırdılar! Ki hala da o kirlemeyi, çamur at tutmazsa izi kalır kabilinde, kullanmaya ve üretmeye devam ediyorlar.. Ve hazin olan da şudur ki, bir kesim inanarak fondaşlıları sahipleniyor! Ne diyorduk, şaşmaz ilkemiz; Yerli ve Milli olmaktır

***

SEçİM YASASI, SEçİMİN TAKVİMİDİR!

Yine seçime dair, erken mi, baskın seçim mi, zamanında mı seçim, tışması sürüp gidiyor.. Ve, cemşit pilavı gibi ısıtılıp, ısıtılıp servis ediliyor

***

Ama bilinen şudur! Artık liderlerin beyanlarını da bir kenara bırakalım! Şu an için, seçim yasası üzerine, kafa yoruluyor.. Kesin olan da şudur; seçimler yeni seçim ve partiler yasasına göre, yapılacak

***

Yani, Seçim yasası ne zaman çıkarsa çıksın!.. çıktığı tarihi göz önüne alarak, yapılacak seçim ancak ve ancak bir yıl sonra olabilir.. Seçim yasası çıktığı yılda, uygulanmaz.. 365 gün sonra olur!?.

***

Bu erken seçim için de geçerli!.. Diğer seçimler için de geçerli Önce seçim yasası çıkacak sonra bir yıl geçecek ondan sonra seçim mümkün olacak.. Nokta!

***

Demek ki, seçim yasası ve partiler yasasına odaklanıp, ne zaman Meclise geleceğine!.. İçeriği, maddelere dair mülahazaları görelim!

GÜNÜN SÖZÜ

Kendisinden fazlasıyla iyilik gördüğün kimseye fenalık etmen insanlık değildir.