VALLAHİ Mİ?… HE VALLAHİ?…
Eklenme: 11/20/2020 12:00:00 AM

Aynen de öyle!..

Mevzu ilk aktarıldığındaki hal-i vaziyet aynen de böyle oldu

Sabah çayında, karşımda oturan dedi ki..

Önceki gün, Ali Babacanın canlı yayınını izledin mi?..

Yok dedim!.. Meraklandım.. Peki ne konuştu?..

Ooooo neler konuşmadı ki?

Meğer ki, Babacan da Gezicilerdenmiş?..

Hadi ya, diye sorunca; he vallahi deyip, devam etti!

Gezi olaylarında davacı olmuşsunuz diye gazeteci Ona soruyor?..

Babacan bu soruya ne cevap verdi biliyormusun!?..

Cevabı şu oldu?

Ben davacı değildim.. Şikayetçi de olmadım.. Mağdur da değildim. Savcı tek taraflı, tüm bakanları mağdur olarak değerlendirip dava açmış..

Mevzu heyecan sardı

Merak tansiyonum da yükselince

Eee; devam et diye karşımdakine ses tonumu yükselttim..

Gazeteci de demedi mi, O zaman davadan çekilin diye?..

Dedi, dedi..

Peki, cevabı ne oldu?..

Şu oldu?

Araştırdım, davadan çekilmek kanunen mümkün değil-miş

***

Hepsi bu mu?..

Yok, hakimlere ve savcılara buradan sesleniyorum diyerek, racon kesti?..

Bugün buradan savcılara sesleniyorum..

Ben davacı değilim

Silin benim adımı

İşte bunları söyledi, Ali Babacan!

İlk refleksim; vallahi mi?

Karşımdakinin de yanıtı, hem vallahi, hem billahi..

***

Vay da vay!

Şu siyaset, hırs, koltuk, haset ve kin ne kadar da, karakter bozguncusu be kardeşim, dedim!

Karşımdaki racon bu

Olmaz mı?

Adam ben; demokratım diyor..

Adam ben; liberalim diyor..

Adam ben; özgürlükçüyüm diyor

Adam ben; batılıyım diyor..

Yani adam ben, dünün değil, bugünün, günün adamıyım!..

Neyse!

Biz de bu saatten sonra diyemeyiz ki?..

Eee be adam!..

Gezi olaylarının üzerinden koca bir 7 yıl geçti..

O gün niye konuşmadın..

O gün niye ekranların karşısına geçmedin..

O gün niye mağdur değilim, şikayetçi değilim narasını atmadın?

O gün niye Savcılara benim ismimi silin diye seslenmedin.

O gün niye Gezi Olayları masumane bir hareketti demedin.

***

Yoksa!..

Evet yoksa, karşımdakinin çayının son yudumunu alıp, söylediği gibi!

Koltuk tatlıydı..

Makam ve mevki vardı

İktidar gücüydü..

Hayat toz pembe misali, her şey emre amade noktasında idi!

Hükümetti, hükümet..

Onun için; ketumdu?

Peki şimdi niye ketum değil

Eee, o da yeni koltuk arayışıyla dile geldi?..

Netice itibariyle!

Bu söylem değişikliği, Babacanı sütten çıkmış ak kaşık yapar mı?

Ne mümkün?

Yapsa yapsa; hadi ordan seni gidi dünün kripto gezicisi yapar?

Ki bu hal-i vaziyet de!

Adamın adamlığını sorgularlar!..

Sizce!...

***

KURKUT DAVASI!

Dün bir-kaç okurum mesaj atmış!

Diyor ki, Kemal Kurkut davasıyla ilgili, neden iki kelam etmiyorsunuz?..

Son karar içinize siniyor mu? diye sormuşlar!

Öncelikle ifade edeyim..

Belli ki, müdavim okurlar değil..

Ve yine belli ki bize, yeni yeni, aşinalar!

Ya da farklı bir meramları söz konusudur..

Her ne ise...

Yoksa, gerek üç yıl önce yargısız infaz diyerek, kaleme aldığım bir çok yazı gibi!..

Sözün attığı manşetleri hatırlarlardı

Dava süresiyle ilgili, yorumlarımıza; vakıf olmuş olurlardı..

Ve tabi ki, geçtiğimiz Salı günü Uzay Haberde yayımlanan Büyüktimurla Gündem programının kamuoyundaki yankısını bilirlerdi

Dahası, Hukuk reformu başlıklı tartışmanın içerisinde, ne kadar mevzu ettiğimize de muttali olurdular?..

***

Neyse!.. Bizi takip etmeleri dileğiyle..

İki kelam etmeye gelince

Malatyalı..

Üniversite öğrencisi..

Genç, delikanlı Kemal Kurkutun öldürülmesi sıradan bir hadise değildir!..

Kameralara da, fotoğraf karelerine de, yüzlerce kişinin gözleri önünde; vuku bulan bir olay!..

Açık ve nettir

Hukuk, mahkeme, dava!..

Yani; yargı hangi kararı verirse versin, umarız ki cezasızlık çuvalına konulmaz!

Ancak, Kurkutun vurulması, katledilmesi yekn şekilde; yargısız infazdır..

Bizlerin de, kamuoyunun da vicdanında; failler noktasında verilebilecek tüm cezalar kifayetsiz? kalır!

Lakin; istenilen hukukun üstünlüğü ve adaletin tecellisidir?

***

SİYASİLERE DAİR TEHDİT!...

Ah ki ah!

Hakikatlere karşı, atılan bir slogan!

Susma sustukça sıra sana gelecek?

Eee..

Hal-i vaziyet siyasiler de böyle olunca!..

Elbette ki, tehditler havada uçuşur!?.

İşte; son tehdit!..

Kime ve kimden geldiğine bakılmaksızın!..

Eğer ki, ilk gün!..

Sarı inek hikayesinde olduğu gibi; boyun eğilmemiş olunsaydı..

***

Seni tehdit eden benim adamım..!

Beni tehdit eden senin adamın!..

Hesabı ve sahiplenilmesi, olmamış olunsaydı!..

Siyasete müdahale edenlere, prim verilmeseydi!?..

Kısacası; tehdit kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun

Edenin de, edilenin de, kimliğine, siyasetine, ideolojisine, fikrine, rengine, ırkına bakılmaksızın

Yekn; karşı durulsa!..

***

Zerre-i miskal taviz verilmezse!..

Sen, siz kim oluyorsunuz siyaseti ve siyasetçiyi tehdit ediyorsunuz denilse!

Tehdide ab-ı hayat tanınmasa

O kimseler tehdit kelimesini bile akıllarına getirmezler

Korkarlar ve kaçınırlar

Ve böylesi bir gaflet de vücut bulmaz!?..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Aldığınız ürünün fiyatında saklı olan sır; Onun GDOsuz, hormonsuz, organik olup olmadığıdır!