Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, İstanbul BB. Maçını 10 tescil etti, bu karardan 1 gün sonra İzmitte Antalyasporla karşılaşan Diyarbakırspor,5 ay sonra galip gelerek ligde kalma yolunda umutlandı. İç ve dış güçler (!) başladı yorum yapmaya. Neymiş efendim, siyasilerden Genelkurmay Başkanına kadar herkes  "Diyarbakırspor ligde kalmalı" diye açıklama yapmış, bu yüzden ligden ihraç edilmedi, sezon sonunda da ligde bırakılacak. Siyasetin ve dış etkenlerin futbola müdahalesi olmadığını savunmak günümüz koşullarında akla uygun değildir. Dünyanın her yerinde böyle müdahaleler var, ülkemizde ise belirli dönemlerde fazlasıyla yaşanmıştır. Geçmişte Diyarbakırspor da maalesef bu şekilde kullanılmıştır. Şimdi öyle mi? Her şeyden önce o zamanki koşullar ile şu anki durum çok farklı. Devletin Diyarbakırsporu argüman olarak kullandığı dönemde bölgede çatışmalar had safhada olduğundan insanların ve gençlerin spora yönlendirilmesi gibi bir gaye vardı. Şimdi çok şey değişti. Ne Türkiye eski Türkiye ne de bölge eski bölge değildir. Devletin Diyarbakırspora ihtiyaç duyduğu (!) o dönemlerde kulübe para yağıyordu. Satılmayan otobüs ve minibüs hattı, kesilmeyen kesinti ve aktarılmayan ödenek kalmadı. O dönemleri çok iyi biliyorum. Şimdi kulübün tüm gelirleri hacizli, başbakanın katıldığı geceden toplanan para dışında hiçbir gelir yok. Bu dönemle ilgili yapılabilecek olumsuz iki eleştiri var. Birincisi; kulüp yönetimlerini belirlemede iktidar partisi mensuplarının etkili olması. İkincisi; yönetim şeklinin Diyarbakırspora yakışmayacak düzeyde olması. İktidarın Türkiyede yakın olduğu tek kulüp Diyarbakırspor mu? Bana Süper Ligde iktidar partisine yakın yönetimi olmayan kaç kulüp gösterebilirsiniz? Bunun için iktidar partisini suçlamanın da anlamsız olduğunu düşünüyorum. Kentin spor bileşenleri, iş ve sivil toplum örgütleri ile tüm siyasi dinamikler bir araya gelerek güçlü bir yönetim için kolları sıvadı da birileri mi bunu engelledi? Bugün atıp tutanlar ne acıdır ki Diyarbakırspora sahip çıkma konusuysa sınıfta kalmışlardır. Diyarbakırsporun derme çatma yönetimlerle Süper Ligde mücadele etmesi Diyarbakırın siyasi, ekonomik ve sportif rantını yiyen Diyarbakırlıların ayıbıdır. Geçenlerde o kadar Sivil Toplum Örgütü bir araya geldi ama ellerini taşın altına koyma konusunda hiçbir çaba gösteremediler. Diyarbakırda söz sahibi olmak, çıkıp açıklama yapmakla, belirli konularda ahkâm kesmekle olmuyor beyler. Tekrar konunun özüne dönelim. Diyarbakırsporun Bursaspordan sonra İstanbul BB. Maçı için de hükmen yenik sayılmayarak ihraç edilmemesi Diyarbakırsporu kurtarma operasyonu değildir. Futbol Federasyonu, Diyarbakırspor üzerinde yürüttüğü operasyonlarla kendisini ve Bursasporu kurtarmıştır. Bunu görmemek için kör olmak lazım. Eğer Diyarbakırspor ihraç edilseydi, Fenerbahçe ve Beşiktaşla beraber kaldığı için bu iki takımın hanelerine 2şer puan yazılacak, bu da Bursaspora şampiyonluk yolunda engel anlamına gelecekti. Bir sezonda 2 takım ihraç edildiği için ligin tescil edilmemesi, FİFA, UEFA ve dünya futbolu bazında Türkiyenin imajının zedelenmesi gibi durumlar söz konusu olacaktı. Bir de işin yayıncı kuruluş tarafı var ki bunu kimse dile getirmiyor. Adam bu işe milyon dolarları veriyor, ligin seviyesinin düşmesini ister mi? Futbol Müsabaka talimatı tipik Türk yasaları gibi. Lastik misali nereye çekersen çek, her türlü kararı almaya müsait maddelerden oluşuyor. Futbol Federasyonu yönetimi, ilk madde olan hükmen yenilgi kararını Bursaspor maçı için kullanarak Bursasporu liderliğe taşıdı, üçüncü madde olan o andaki skor seçeneğini de onaylayarak maçı 10 tescil etti. Bu işte en kazançlı çıkan Futbol Federasyonu ve Bursaspor oldu. Bir taşla iki kuş vurdular. Olay bu kadar açık ve net iken şeytanın avukatlığını yapmaya gerek yok. Diyarbakırsporu kurtarmak isteyen Bursadaki olaylar için Bursaspora en ağır cezayı verir ve devamında 6 maçlık saha kapatma cezalarına yol açan olaylar da olmazdı. Hepsinden önemlisi devlet bu kadar aciz mi ki takımı (!) küme düşme hattında can çekişsin. Devlet tarafından kollanan takımların bu kadar aciz durumlara düşürüldüğünü, dışlandığını hiç gördünüz mü? Yıllar önce dikta rejimlerin desteklediği Kızıl yıldız, R.Madrid ve S.Bükreş gibi takımlar dünya futbolunu salladı. Sahi Diyarbakırspor devlet tarafından bu kadar destekleniyorsa neden iki arpa boyu ileri gidemiyor? Onun için bırakalım kendi kendimize iftira etmeyi ve "Diyarbakırsporu nasıl düze çıkarabiliriz?", bunun hesabını yapmalıyız. Herkesi Diyarbakırsporun ligde kalması için güç birliği yapmaya davet ediyorum.