Geçen hafta boyunca daha çok, Amerika ile Rusyanın (sanırım Ukraynayı da bilgilendirerek!) birlikte hazırladıkları Rusya-Ukrayna arasındaki savaşı bitirecek 28 maddelik bir barış planı konuşuldu. Rusya aleyhine neredeyse pek bir maddenin olmadığı (Rusyanın Avrupada bloke edilmiş parasının bir kısmını Ukraynaya verme taahhüdü dışında) anlaşma maddelerinin en önemlileri, Ukrayna kesinlikle NATOya alınmayacak. Ukrayna ordusu küçültülecek. Menzili St. Petersburg, Moskova gibi şehirlere ulaşabilecek nükleer silahlardan arındırılacak ve NATO askeri Ukraynaya girmeyecek. Hatırlayacak olursak, Rusya-Ukrayna savaşının en önemli sebebi Ukraynanın Natoya alınma fikriydi. Bu anlaşma imzalanırsa, -ki, Zelenskynin imzalayacağı söyleniyor- sonuç Ukrayna ve Avrupa açısından tam bir fiyasko olacaktır! Bu yüzden Avrupada bu maddelere karşı bir itiraz yükselmekte gecikmedi. Avrupanın küreselcileri savaşın devam etmesini ve Avrupa ülkelerinin de Rusyaya karşı bir savaşın içine girmesini istiyor. Özellikle lokomotif görevi gören Almanya ve Fransa bu yönde bir takım çabalar içine giriyor ama ne silah ne asker olarak bir hazırlık içinde olmadıkları için tepkileri söylem durumunda kalıyor. Giderek artan ekonomik sıkıntılar da Avrupa ülkelerinin elini kolunu bağlamış durumda. Bu arada Rusya saldırılarına devam ediyor ve neredeyse Donbası tamamen işgal etmesi an meselesi. Rusya girdiği yerlerden kolay kolay çıkmayacaktır, Kırımda olduğu gibi. Bu yüzden eli iyice zayıflayan Zelensky anlaşmayı imzalayabilir; tabi arka planda Avrupanın baskılarına karşı koyabilirse!
Ukrayna daha önce, 1932-1933 arasındaki 1 yıllık kısacık sürede Sovyet Rusyanın başındaki Stalin eliyle açlıkla sınanmış ve Holodomor adıyla anılan o dönemde -ülkeye yiyecek girişi ve insanların çıkışı yasaklanarak- yaklaşık 5 milyon insan açlıktan öldürülmüştü. Sovyet Rusyanın ilan ettiği kolektivizasyona (kısaca malda ortaklık, daha kısacası her şey devletin!) karşı çıkan ve bağımsızlığını ilan eden Ukrayna çok ağır bir şekilde cezalandırılacak diğerlerine göz dağı verilecekti! (Bu arada hatırlatayım, bu ülkede de bir zamanlar Stalinistler yaşardı. çinde arkasına aldığı siyonistlerle köylü toplumdan işçi devrimi(!) çıkaran ve bu sırada 70 milyon kişiyi katleden Maoya canı gönülden bağlı Maocularımız vardı!) O acı dolu 1 yıldan bir tek örnek bile yaşanan vahşeti anlatmaya yeter. unutamadığım hikayelerden biridir; bir anne açlıktan kırılan 4 çocuğunu yaşatmak için 5. çocuğunu kesip diğerlerine yedirmişti! Düşüncesi bile insana korkunç gelen bu olay ve benzerlerini Ukrayna halkına Stalin isimli cani yaşatmıştı maalesef. Bir zamanlar 2 kutuplu dünyada -düzenin sahipleri tarafından- kapitalizme alternatif gösterilen sosyalizmin ve onun uygulayıcısı Stalinin yaptığı bu görülmemiş katliam, baskı ve korkutmayla tam 50 yıl insanlıktan gizlenebildi. Küresel Sistemin Sosyalizme ihtiyacı kalmamıştı ve bu rezil katliam ifşa edilerek Sovyetlerin dağılma süreci hızlandırılmıştı. Bugün ise Ukrayna halkı acı dolu geçmişinden ders almamışcasına, komedyenlikten başka bir meziyeti olmayan Zelensky isimli şarlatanı başkan yaparak 21. Yüzyılda da acılara boğuldu maalesef. Ukrayna yine harabeye döndü ve Ukrayna halkı o harabelerin altında kaldı! Sonuç olarak; birilerine olan nefretiniz sizin de aklınızı zayii etmesin. Şarlatanlarla, zübüklerle hayal ettiğiniz şeye ulaşamadığınız gibi günün sonunda hayal kırıklığı ve pişmanlığı yaşarsınız ancak! Ya adam olacak, içimizden adam gibi adamlar çıkarıp öyle yürüyeceğiz, ya da o zaman gelene kadar eldekiyle idare etmesini bileceğiz!
...
Gazzede bir ateşkes oldu ama İsrail terör devleti katliamlarına ara vermedi. Gazze, Lübnan ve Suriyeye yönelik saldırılar tüm hızıyla devam ediyor ve özellikle Gazzenin çocukları bir bir şehid ediliyor. Ateşkese garantörlük yapan ülkelerin bir an önce devreye girmesi ve İsraili ne şekilde olursa olsun durdurması gerekiyor. Zaten Gazze yüzünden kaybettikleri prestijlerini iyice yitirmemek için başka bir seçenek kalmamıştır. İsrailin özellikle Suriyede rejimin kendini toparlaması ve otoriteyi sağlamlaştırmasının önüne geçmek için çok yoğun bir çalışması var. Bu amaçla Suriyedeki Dürzileri eğitiyor, Sdgnin içindeki yandaşlarını yönlendiriyor. İsrail şu an Suriye içinde arkasına aldığı (Amerikadaki) Siyonist şebekeyle birlikte kazanmış gibi bir görüntü veriyor ancak, Türkiyenin de Suriye üzerinde çok hayati hedefleri olduğunu unutmamak lazım. Türkiye için ölüm kalım meselesi olan Suriyedeki mevcut rejimin toprak bütünlüğünü sağlama alma girişimleri ilerleyen günlerde iyice kendini gösterecektir. Türkiye ya güzellikle ya da zorla Suriyede istediğini alacak ve İsrail artıklarını da toplayıp defolup gidecektir diye düşünüyorum.