BEDİÜZZAMAN'IN MÜNÂZARAT'I
Eklenme: 24.10.2025 00:00:00

16. Karıncayı emirsiz, arıyı ysupsuz bırakmayan kudret-i ezeliye, elbette beşeri nebsiz bırakmaz. lem-i şehadetteki insanlara inşikak-ı kamer bir mucize-i Ahmediye (a.s.m.) olduğu gibi, Mirac dahi lem-i melekttaki melike ve ruhaniyta karşı bir mucize-i kübr-yı Ahmediyedir ki, nübüvvetinin velyeti bu keramet-i bhire ile ispat edilmiştir ve o parlak zt, berk ve kamer gibi melektta şlefeşn olmuştur.

17. Kelime-i şehadetin iki kelmı birbirine şahittir. Birincisi ikincisine burhan-ı limmdir; ikincisi birincisine burhan-ı inndir.

18. Hayat, kesrette bir çeşit tecell-i vahdettir. Onun için ittihada sevk eder. Hayat, birşeyi herşeye mlik eder.

19. Ruh, bir kanun-u zvücud-u haricdir, bir namus-u zşuurdur. Sabit ve daim fıtr kanunlar gibi, ruh dahi lem-i emirden, sıfat-ı iradeden gelmiş, kudret ona vücud-u hiss giydirmiştir, bir seyyle-i ltifeyi o cevhere sadef etmiştir.

Mevcut ruh, mkul kanunun kardeşidir. İkisi hem daim, hem lem-i emirden gelmişlerdir. Şayet nevilerdeki kanunlara kudret-i ezeliye bir vücud-u haric giydirseydi, ruh olurdu. Eğer ruh, şuuru başından indirse, yine lyemut bir kanun olurdu.

20. Ziya ile mevcudat görünür; hayat ile mevcudatın varlığı bilinir. Her birisi birer keşşaftır.

21. Nasraniyet ya intıf veya ıstıf edip İslmiyete karşı terk-i silh edecektir. Nasraniyet birkaç defa yırtıldı, Protestanlığa geldi. Protestanlık da yırtıldı, tevhide yaklaştı. Tekrar yırtılmaya hazırlanıyor. Ya intıf bulup sönecek veya hakik Nasraniyetin esasını cmi olan hakaik-i İslmiyeyi karşısında görecek, teslim olacaktır. İşte bu sırr-ı azme Hazret-i Peygamber aleyhissaltü vesselm işaret etmiştir ki, Hazret-i İs nzil olup gelecek, ümmetimden olacak, şeriatımla amel edecektir.

22. Cumhur-u avamı, burhandan ziyade, mehazdaki kudsiyet imtisle sevk eder.

23. Şeriatın yüzde doksanı (zaruriyat ve müsellemt-ı diniye) birer elmas sütundur. Mesil-i içtihadiye-i hilfiye, yüzde ondur. Doksan elmas sütun, on altının himayesine verilmez. Kitaplar ve içtihadlar Kurna durbn olmalı, yine olmalı; gölge ve vekil olmamalı.

24. Her müstaid, nefsi için içtihad edebilir, teşri edemez.

25. Bir fikre davet, cumhur-u ulemanın kabulüne vbestedir. Yoksa davet bidattır, reddedilir.

26. İnsan fıtraten mükerrem olduğundan, hakkı arıyor. Bazan btıl eline gelir; hak zannederek koynunda saklar. Hakikati kazarken, ihtiyarsız, dallet başına düşer; hakikat zannederek kafasına giydiriyor.

27. Birbirinden eşeff ve eltaf, kudretin çok yineleri vardır; sudan havaya, havadan esire, esirden lem-i misle, lem-i mislden lem-i ervha, hatta zamana, fikre tenevvü ediyor. Hava yinesinde, bir kelime milyonlar kelimat olur; kalem-i kudret, şu sırr-ı tenasülü pek acip istinsah ediyor. İniks, ya hüviyeti veya hüviyetle mahiyeti tutar. Kesifin timsalleri birer meyyit-i müteharriktir. Bir ruh-u nurannin kendi yinelerinde olan timsalleri, birer hayy-ı murtabıttır; aynı olmasa da, gayrı da değildir.

28. Şems, hareket-i mihveriyesiyle silkinse, meyveleri düşmez. Silkinmezse, yemişleri olan seyyarat düşüp dağılacaktır.

29. Nur-u fikir, ziya-yı kalble ışıklanıp mezc olmazsa, zulmettir, zulüm fışkırır. Gözün muzlim nehar-ı ebyazı, muz leyle-i süveyd ile mezc olmazsa basarsız olduğu gibi, fikret-i beyzda süveyd-i kalb bulunmazsa, basiretsizdir.

30. İlimde izn-ı kalb olmazsa cehildir. İltizam başka, itikad başkadır.

31. Btıl şeyleri iyice tasvir, sfi zihinleri idlldir.

32. lim-i mürşid koyun olmalı, kuş olmamalı. Koyun kuzusuna süt, kuş yavrusuna kay verir.

33. Birşeyin vücudu, bütün eczasının vücuduna vbestedir. Ademi ise, bir cüzünün ademiyle olduğundan, zayıf adam, iktidarını göstermek için tahrip taraftarı oluyor, müsbet yerine menfice hareket ediyor.

34. Desatir-i hikmet, nevmis-i hükmetle; kavnin-i hak, revbıt-ı kuvvetle imtizaç etmezse, cumhur-u avamda müsmir olamaz.

35. Zulüm, başına adalet külhını geçirmiş. Hıyanet, hamiyet libasını giymiş. Cihada, bağy ismi takılmış. Esarete hürriyet namı verilmiş. Ezdad, sretlerini mübadele etmişler.

DEVAM EDECEK