EMİRDAĞ LÂHİKASI II
Eklenme: 10.08.2012 00:00:00

Dördüncü İftirası: Said Nursi bazı kadınlara şeytandır demiş. Bu iftiranın aslı: Eskiden büyük şehirlerde açık-saçık, çıplaklık derecesinde hususan yarım çıplak Hıristiyan kızları şeytan kumandasında ahlk-ı İslmiyeye zarar veriyorlar.

İşte böyle birkaç tane açık gezenler hakkındaki bir sözü başka sürete çevirip mutlak kadınlara teşmil ederek tabiri çirkinleştirip istimal etmesi, pek çirkin ve zahir bir iftiradır. Kadınlarla muhavere namındaki risalemde: Kadınlara büyük bir hürmet ve ehemmiyet ve kıymet verdiğimi hatt şefkat cihetinde erkeklerden pek ileri olduklarından Risale-i Nurun mühim bir esası şefkat olduğundan bu mübarek hemşirelerimi Muhterem Hemşirelerim namıyla ydediyorum. Onların samimiyet ve ihlslarını ziyade görüyorum

Beşinci Hakaretkrne İftirası: Gerilemek ve irtica, yni İslmiyet ahkmına, ahlkına dönmek mnasıyla melun fikir tabiri kullanması Küre-i Arzı titretecek kfirne bir iftira olduğu gibi, yalnız Ispartalılara ve Nur talebelerine değil, belki lem-i İslma karşı bir ihanettir.

çok hasta ve çok ihtiyar

Said Nurs

[Üstadımızın köylerde dolaştığına dair çıkarılan uydurma habere karşı bir cevaptır; mcib-i merak hiçbir şey yoktur.]

Üstadımız Said Nursinin iki seneden beri misafir bulunduğu Isparta emniyetine bir mruzatımızdır.

1. Üstadımız Said Nursi otuz seneden beri Anadolu memleketinde gezdiği bütün vilayet ve kazalarda kendisini zabıtanın bir misafiri olarak telakki etmiş ve zabıta efradı daima dostane ve himayekarane muamele göstermiştir. Kurnın hakiki ve parlak bir tefsiri olan Risale-i Nuru Ispartada otuz sene evvel telife başlayan Üstadımız hakaik-ı imaniyeye gayet tesirli bir surette hizmet etmekle tamamen ahirete müteveccih olan bu hizmetinin dünyevi bir faidesi olarak, iman sebebiyle kalblerde fenalığa karşı daimi bir yasakçı bırakmıştır. Onun neticesidir ki, asayişin teminine vesile olmuştur.

Evet, Üstadımız adalet-i hakikiyeyi ifade eden Birisinin hatasıyla başkası mesul olamaz ayet-i Kuraniyesi ve Bir masumun hakkı yüz şerir için dahi feda edilemez gibi düstr-u Kuraniye gereğince, yüzde on zalimiler yüzünden doksan masumlara zarar vermek, hakiki adalete, evamir-i Kuraniyeye tamamen zıttır... diye her tarafta neşretmiş ve kendisine zulüm yapılmasına karşı millet-i İslmiyenin selmeti için Ben, değil dünya hayatımı, belki hiret hayatımı da feda ediyorum demiş ve demektedir.

Risale-i Nurun hakaik-ı maniye dersleriyle ve bütün mahkemelerde beraeti netice veren müdafaalarındaki Kur)ni hakikatlarla hayat-ı içtimaiyenin uhrev ve dünyevi saadetine rehber olan hakaikı ders veren ve dolayısıylla asayişin muhafazasına ve emniyet-i umumiyenin teminine en büyük bir vesile Üstadımız olduğu, hayat-ı içtimaiyenin saadetiyle alakadar hamiyetperver zatların tasdikıyla zabittir. Otuz seneden beri müteaddid tedkikler ve mahkemelerin beraet kararları vermesiyle ve şimdi de tamamen serbest bulunmasıyla ve eserleri büyük bir vüsatle her tarafta, Anadoluda ve alem-i İslamın merkezlerinde ve garb memleketlerinin bazılarında yayılarak takdir ve tebriklere mazhar olmasıyla en ince esrarına kadar büyük bir dikkat ve emehhiyetle her hli tedkik edilen Üstadımızın mcib-i mesuliyet hiç bir hali gösterilememiştir.

Devam Edecek