Emirdağ Lahikası
Eklenme: 28.12.2011 00:00:00

Ben de derim: O üstad nâmı verdiği ve çok kıymet verdiği şahıs ise, Risale-i Nurun şahs-ı mânevîsi olabilir.Ben de onun nâmına kabul ettim, Lâhika ya geçirdim; hem size de bir suretini gönderdim. Merak etmeyiniz... hastalığım gittikçe hafifleşiyor. Ispartalı Mustafa nâmında bir kardeşimizin samimî, fakat garib bir mektubu içinde vardı. Bu zât, hangi Mustafadır... bilemedim, ona da çok selâm ederim.Acib rüyası hayırdır, şimdi tâbir edemem... Umum kardeş ve hemşirelerimize birer birer selâm ve dua ederiz, makbul dualarını isteriz. Hasan Feyzinin güzel kasidesini, bâzı kelimeleri ilâve ile Lâhikaya geçirdik ve size de gönderdik. Said Nursî

Çok Aziz, Çok Sıddık ve Sâdık Kardeşlerim ve Risale-i Nur Cihetinde EMin ve Hâlis Vârislerim! Çok mânidar ve kuvvetli bir tevafuk ve şâkirdlerin sadakatlerine delil, bir zâhir keramet-i Nuriyeyi beyan etmeme bir ihtar aldım. Şöyle ki: Ben vasiyetnamemi yazdığım aynı zamanda, gizli münafıklar, benim itimad ettiğim hizmetçilerimi zâbıta tarafından yanıma gelmekten menettikleri aynı vakitte, fırsat bulup, tanımadığım birisiyle, sâbık dokuz defadan daha tesirli bir zehir bana yutturdular. Hem aynı zamanda, Tunuslu ve âlim kardeşlerimizden ve buraya kadar geçen sene beni görmek için gelip görüşmeden giden Hoca Haşmet, Yozgattan buraya yazıyor ki: Said vefat etmiş, Risale-i Nurun yüzotuz risalesi muhafaza edilsin. Tâ ki, ileride tabedeceğiz. Hem aynı zamanda Halil İbrahimin, vefatım hakkında bir hazin mersiye hükmündeki parlak mektubu, şâkirdleri ağlattırdı. Hem bu zamana pek yakın, Husrevin, kendi âdetine muhalif benim vefatıma dair bir-iki mektubunda, iki-üç gün ömür gibi tâbirlerle ecelime işaretleri, bir parça beni müteessir etti. Acaba ben gidiyorum diye endişe ettim. Hem bu aynı hengâmlarda, en ziyade hayat-ı dünyeviyedki vazifemi düşünüp vefatımdan sonra şâkirdler bu dehşetli zamanda benim bedelime de o vazifeyi yapacaklar mı diye çok merak ederken, birden Denizli, Milâs, Isparta, İnebolu, ümidimin yüz derece fevkinde ve öyle bir sahabetkârane ve iltizam-perverane o vazifeye koşup başkaları da ve muallim ve âlimleri koşturdular ki, beni hayret hayret içinde bıraktılar. Elhâsıl: Bu beş cihetteki tevafuk, zâhir bir keramet-i Nuriyedir. Kardeşlerim! Merak etmeyiniz, Cevşen ve Evrâd-ı Bahâiye bu defa dahi o dehşetli zehirin tehlikesine galebe etti; tehlike devresi geçti, fakat hastalık devam ediyor. Umum kardeşlerime birer birer selâm ve selâmetlerine dua edip şüphesiz makbul oloan dualarını isterim. Ve İneboluda ve civarında hem çok hanımların, hem küçük yavrularının Risale-i Nuru yazmağa başlamalarını ve Kurân dersini çok mâsumların almasını bütün ruh u canımla tebrik ederiz. Duanıza muhtaş kardeşiniz Sadi Nursî

Kardeşlerim! Siz müteessir olmayınız.. hem merak etmeyiniz. Yalnız, dua ile bana yardım ediniz. Çünkü, bir kaç gündür sol kolum çok ağrıyor, gece rahatsız ediyor. Kimseyi yanıma bırakmadığımdan, oda içindeki zarurî işlerimi zahmetle yapabilirim. Zannederim eskiden beri, bende bulunan kulunç illetinin bir şubesidir ki; buranın mizacıma çok dokunan maddî havası ve kışı, o insafsızların evhamı, tazyikatları ve mânevî kışı, damarıma dokunur. Âdeta bir yarım nüzul isabeti gibi ıztırap çektim. Fakat Lillâhilhamd, sizin makbul dualarınız, o tehlikeyi de hafif bir surete çevirdi. İnşâallah, o surette geçer; çok sevaplı faidesi, yerinde kalır. Kardeşlerim! Salâhaddinin yazısına göre, o havalide dahi Asâ-yı Mûsa Mecmuası çok faaliyettedir, fütuhat yapıyor. Demek o tarafta o çok ehemmiyetli vazife-i Nuriyeyi yapıyor. Yüzbin Elhamdülillâh, yazanlara da yüz Mâşâallah, Bârekâllah... Devam Edecek