Evvelen: Kahraman Nazifin ve hakikaten Nazif ruhunda ve sadakatında kendi arkadaşlarının makine ile vesair cihette Nura hizmetleri, bu memleketi cidden minnetdar edecek bir vaziyettedirler. Cenb-ı Hak, onları muvaffak eylesin.. min. Hususan makinelerinin mahsultı hem znetli, hem açık, hem sıhhatli (Hşiye: Bu defaki yirmidört sahifede yalnız iki-üç noktada (Kaf, Kef) olmuş, başka yok. Bir çok kelimesi noksan; mn anlaşılır; daha tamamına bakamadım.) olmasından, büyük bir muvaffakıyettir. Cenb-ı Hak, Nazife çok Salhaddinler, İbrahimler vermiş.
Benim kendi hattımla Zülfikarın başında bir parça yazımı istiyor. Gönderdiği yağlı dört sahifeyi kendi yazımla bu rahatsızlığım zamanımda bizzat yazamadığımdan, ben söyleyip benim daim ktibim yazsın. Bzı kelimeleri ben yazacağım.
Nazif kardeşimizin hem İstanbul; hem İnebolu Nurcularının nmına bayram ve yeni sene teberrükü hesabına gönderdiği madd üç nevi teberrükü adlım. Onların umum nmına detima muhalif olarak kabul ettim. Allah onlardan rzı olsun.. min.Onların hatırı için kaidemi kırdım.Ve mnev ve firdevsi olan Nur Zülfikarı ikinci Salhaddin olan Küçük İbrahimin nmına ve ekseriyet-i mutlakası Sözleri gayet güzel bir surette yazan ve Nazif sadakatinde ve alkasında bulunan kardeşimiz Mustafa Osmanın umum Safranbolu Nurcuları nmına gönderilen iki mecmuayı da beraber aldık. Cenb-ı Hak, Zülfikarın ve o iki mecmuanın harfleri adedince onların, İbrahim ve Mustafa ve İzzet ve refiklerinin ve yardımcılarının defter-i amline hasenatlar yazsın ve her harfine mukabil yüz rahmet eylesin.. min.
Hakikaten Mustafa Osman, ehemmiyetli ve çok gayretli iki cenah buldu. Nazifin, Salhaddini ve İbrahimi gibi; muallim Ahmed Fuadı ve darül-fünundaki Mustafa Oruçu bulmuş; o iki cenahla, inşallah Nur hizmetinde çok iş görecek. Hatt Mustafa Oruçla muallim Ahmed Fuad gibi ztların bu sırada tesirli bir surette hizmet-i Nuriyeye geçmeleri, Denizli kahramanı Hasan Feyzinin vefat acısını bir derece izale ediyorlar. Küçükİbrahim, Nazife ikinci bir Salhaddin hükmüne geçip çoluk çocuğuyla, kardeşiyle ve refikasiyle Nura ve makineye pek cidd çalışması, mektubunda namları bulunan Salih ve Gülcü Hüseyin ve Osman ve Zühtü ve İzzet ve Ömer ve sair oradaki Nurcuların sebatkrane, sarsılmadan Nur hizmetinde terakki etmeleri bizleri çok mesrur ettikleri gibi; bu memleketi de ileride çok minnetdar edecekler. Mşallah, İnebolu, küçük bir Isparta ve tam bir medrese-i Nuriye olduğunu isbat ettiler.
Saniyen: Nurs Köyü ve Nurs lakbımla ve Nurlarla münasebetdar üniversite mektebinin pek gayretli bir Nurcusu ve bir Abdurrahman ve bir Salhaddin kabiliyetinde Mustafa Oruça evvelce eski harfle gönderdiğimiz mecmualardan sonra, yeni harfle sekiz-dokuz parçayı da, onun istemesi ve üniversite talebeleri çok muhtaç ve müştakdır demesi üzerine gönderdik.Fakat o genç şkirdin tecrübesi az olmasından, Nurların himayesine kfi gelmediğinden; ve lyık ellere vermek ve muattal kalmamak için, Nur şkirdleri, hususan İstanbula yakın olan veya uğrayan vehayut İstanbulun içinde bulunanlar, Nurun neşir ve himayesinde ona yardım etmek lzımdır.
Slisen: Denizlinin bir mnev kahramanı merhum Hasan Feyzinin (R.H.) Isparta kahramanı merhum Hfız Alinin (R.H:) yanına gitmesi gerçi bizi çok müteessir ediyor, fakat onun gayet has bir talebesi ve Nurun hlis bir şkirdi Sıddık Muharremin dediği gibi deriz:
O, bir cihette, ölmemiş; belki vazifesini acele bitirmiş, lem-i berzaha istirahat için gitmiş, terhis edilmiş. Hfız Ali ile beraber, mnen, şefaatleriyle ve bıraktıkları tesirli Nur hakkındaki eserleriyle yardım ediyorlar; yine mnen Nura çalışıyorlar. Elbette mnev şehid hükmünde olmalarından, Meyvenin Onbirinci Meselesindeki İlm-i Nahiv talebesinin kendini medresede bildiği gibi; Hfız Ali ile Nur hakikatlarının müzakeresi ve vefat eden Nurcuların dairesinde meşgul olmalarını, merhamet-i İlhiyeden kuvvetle ümidvrız. İnşallah, Cenb-ı Hak, onun vazifesini dünyada gördürecek Nur dairesinde çok Hasan Feyzileri yetiştirecek. (Hşiye)
Devam Edecek