Hem bzı cümleleri tadiltla beraber Lhikamıza geçirdiğimiz Mustafa Osmanın ve muallim Mustafa Sungurun müşterek acib mektupları gösteriyor ki; merhum Hasan Feyzi nevinde bir sünbül orada inkişafa başlamış, inşallah çok bçarelerin manını kurtaracaklar. Hususan onların mahiyetinde ve Ispartanın küçük msum kahramanlarına benzer Rahmi nmında ondört yaşında bir mektebli çocuğun fedakrane Nurların derslerini gaye-i hayat bilmesi, bizleri ve Nurcuları cidden sevindiriyor. O havali için gneçlerin kurtulmasına bir fl-i hayırdır.
Risale-i Nurun Zülfikar ve sair mecmuaların intişarı için büyük yardımlarda bulunan ve merhum şehid Hfız Alinin en mükemmel tarzda yazdığı ve Nur fabrikasında tam çalışkan bir arkadaşı ve sdık bir vrisi olan Hfız Mustafanın eline emanet bırakılan bütün Risale-i Nur eczaları onun eline geçmesini temin eden Ahmed Fuadı ve emaneti ona teslim eden kardeşimiz Hfız Mustafayı ve Safranbolu memleketini ve oradaki kardeşlerimizi ruh u canımızla tebrik ediyoruz. İnşallah Zülfikara verdiği herbir banknota mukabil, bin kr görecek, binler hayırlara medar olacak. Hem ona, hem kardeşlerinden Hatib İbrahime, hem yeni bir fedakr muallim olan Mustafa Sungura ve küçük bir Selhaddin olan Rahmiye ve başta Mustafa Osman ve Hıfzı olarak oradaki bütün kardeşlerimize selm ederiz.
Muhterem, Mübarek, Muazzez, Şefkatli ve Faziletli Üstadımız Efendimiz Hazretlerine:
Evvel: Risale-i Nur kahramanlarından şehid merhum Hfız Ali Efendinin refakat-i mneviyesine bu defa vsıl olan Hasan Feyzi ağabeyimizin irtihali, bizleri cidden müteessir eylemiştir. Başta siz Üstadımız Efendimiz oldukları halde bütün Risale-i Nur talebelerine ve kendisinin mensub olduğu madd ve mnev efrad-ı ailesine ve medrese-i Nuriyesine ve Denizli halkına tziyetlerimi bildirir ve teessürlerinize iştirak eylerim. Ve nçiz mnev hediyelerimi dergh-ı İlahiyeye takdim eylerken, gark-ı rahmetler ihsan buyurmasını niyazlarda bulunurum.
Kullunefsinzaiyatullevti fehvasınca, bu lemden lem-i ervaha götürdüğü yet-i sübhnnin işaret buyurduğu ecr-i nam çok Hasan Feyziler sünbül vermesini eltaf-ı İlhiyeden tazarru ve niyaz eylerim.
Muhterem efendim! Mesmuatıma nazaran, Denizlide, bundan yetmiş-seksen sene evvel büyük bir evliyadan HasanFeyzi isminde bir zt, bir gün talebelerine: Bugün Kürdistanda bir evliya dünyaya geldi. diye beşarette bulunmakla zt-ı devletlerini işaret buyurmuş. Bdehu Denizliye başka başka perdelerle teşrifiniz, o ztın ruhunu şd ve zaz için olduğunu telakki etmiştim; ve az zaman sonra aynı isimde müteveffa hasan Feyzi Efendinin Risale-i Nura hürmetle birinci Hasan Feyziye bu imtislen istikbl etmesi ve Nurlara taaşşükla idhal-i envar olması, bu kanaatımı kat kat ziyadeleştirdi. Şimdi de düşündüm: Birinci Hasan Feyzinin vefatından sonra Said yetişti ve namına baktığı ikinci Hasan Feyzi de vazifesini yaptı ve nurlara gark olarak ve yerine bırkacağı çok Hasan Feyzileri de vazife başına dvet edip hayata ved etti. Cenb-ı Erhamürrhimnden tazarr ve niyaz eylerim ki, Risale-i Nura ve üstadımıza bu Hasan Feyzinin acısını unutturacak daha çok HasanFeyziler ihsan buyursun ve onların başlarında Üstadımızı mesud ve bahtiyar ve muammer buyurmasını onun derya-i rahmetinden, fazlından, inayetinden ve ihsanından, ikramından, inamından, eltafından ümidvar olup, görmekliğimizi tazarr ve niyaz eylerim.
Günahkr, ciz, kusurlu talebeniz
Halil İbrahim
(Rahmetullahi aleyhi ve al Hasan Feyzi)
Bu sıkıntılı zamanda nefsim sabırsızlıkla beni tciz ederken, bu fıkra onu tam susturdu, şükrettirdi. Size de faidesi olur diye leffen takdim edilen Bu fıkra, başımın yanında asılı duruyor.
1. Ey nefsim! Yetmişüç sene, yüzde doksan adamdan ziyade zevklerden hisseni almışsın. Daha hakkın kalmadı.
2. Sen, ni ve fni zevklerin bekasını arıyorsun; onun için onun zevaliyle ağlamağa başlıyorsun. Kör hissiyatınla bu yanlışının tam tokadını yersin. Bir dakika gülmeye bedel on saat ağlıyorsun.
Devam Edecek