Yine o şkird dedi ki:
Herbir has şkirdin, senin gibi hayatını ve bütün rahatını feda edebilir mi ki, o koca malı bütün birden alsın.
Ben de dedim ki:
İnşallah tesanüdün sırr-ı zmi ile -ki, üç elif tesanüdle yüz onbir kuvvetinde gösterdiği gibi- has şkirdlerin mbeynindeki tesanüd-ü hakiknin verdiği kuvvet, benim gibi bir bçarenin sizce fevkalde zannedilen fedakrlığından geri kalmayacaktır inşallah.
Sava Medrese-i Nuriye kahramanlarından Mehmed çavuş, benim için yazdığı Zülfikarı emniyet müdürünün elinde görmüş, demiş: Benimdir, veriniz..
O da demiş ki: Hoşuma gitti, bir-iki hafta okuyacağım.
O da demiş: Kalsın.
Eğer münasip görseniz, benim tarafımdan o emniyet müdürüne ve alan komisere deyiniz ki: Said size selm edip benim hattım güzel olmadığı için, o zt, benim için yazmış.
Ben Ispartayı; toprağıyle, taşiyle, bütün ahalisiyle mübarek gördüğümden; oradaki hükmete, hususan zbıtasına cidd dost nazariyle bakıyorum. Hususan çok tecrübelerle ve üç vilyet zbıtasının itirafiyle ve üç vilyet mahkemesinin müttefikan beraet karariyle ve üç cemiyet-i ilmiyenin ve ehl-i vukufun tahsin ve takdirleriyle sabit olmuş ki; Risale-i Nur eczaları ve şkirdleri, emniyet müdürünün ve zbıtanın vazifeleri olan syiş ve idare ve inzibat ve ahlksızlığa karşı, komiserlerden ziyade, serkeşleri itata getirmek ve syişi temin etmekte, mnev ve tam tesirli mnev inzibat memurlarıdır. Onun için zabıta, evhamla değil; keml-i takdirle, emniyet müdürünün bakması gibi bakmalıdır. çünkü o Zülfikar hakkında demiş: çok güzel, sevdim, okuyacağım.. hoşuma gitti. Her ne ise. Siz, daha ne münasip görürseniz öyle yaparsınız.
Hem emniyet müdürüne deyiniz ki: Kardeşimiz Said diyor: Eğer o Zülfikar tam hoşuna gitmişse, o benimdir, ona hediye ediyorum.Hem onun gibi mühim olan As-yı Msayı da ona hediye edeceğim.
Denizliden ve Tavasdan gelen güzel mektuplarına husus cevap vermeğe katiyyen vaktim ve halim müsaade etmediğinden; husus cevap vermediğimden gücenmesinler. çakır Yusufun mektubundan, tam ciddiyeti ve tam Hasan Feyzinin bir vrisi olduğunu gösteriyor.
Kardeşimiz ve Nurun kumandanlarından Isparta Hulsisi Refet Beyin mübarek msumunun dokuz yaşında iken -bu derece- Risale-i Nurdan Birinci Sözü yazması gösteriyor ki; o mübarek Hüsnü, Safranbolunun onbir yaşındaki Hüsnüsü gibi dahi msumların küçücük bir kahramanı olmağa namzeddir. Cenb-ı Hak, onu, Nurlara bağışlasın ve muvaffak eylesin.. min. İnşallah, yazdığı nüshayı sonra tashih edip göndereceğim.
ESKİ DAHİLİYE VEKİLİ, ŞİMDİ PARTİ KTİB-İ UMUMİSİ HİLMİ BEY!
Evvel: Yirmi sene zarfında bir tek istida dahiliye vekili iken sana yazdım. Fakat yirmi senelik kaidemi bozmadım, vermedim. İstersen sana okuyacağım.Hem eski dahiliye vekili, hem şimdi ktib-i umum sıfatlaiyle seninle konuşacağım.Yirmi sene, hükmetle konuşmayan, tek bir defa yien hükmet hesabına hükmetin büyük bir rüknü ile konuşan adam, on saat kadar söylese azdır. Onun için siz benimle konuşmayı bir-iki saat müsaade ediniz.
Saniyen: Şimdi partinin ktib-i umumsi itibariyle size bir hakikatı beyan etmeğe kendimi mecbur biliyorum. Hakikat da şudur:
Sen, ktib-i umum olduğun halk fırkasının millet karşısında gayet ehemmiyetli bir vazifesi var. O da şudur: Bin seneden beri lem-i İslmiyeti kahramanlığı ile memnun eden ve vahdet-i İslmiyeyi muhafaza eden ve lem-i beşeriyeti, küfr-ü mutlaktan ve dalletten şanlı bir surette kurtulmasına büyük bir vesile olan Türk Milleti ve Türkleşmiş, onların din kardeşleri!
Devam Edecek