Zulmen bütün hukuk-u medeniyeden ve insaniyeden ve yaşamak hakkından mahrum edilen
Said Nurs
Bu yakınlarda üstadımızın yanına ehemmiyetli iki miralay (ikisi de jandarma kumandanlarından), bir de ehemmiyetli bir mebus (partinin müfettişlerinden) Üstadın yanına geldiler. Uzun bir sohbetten sonra, üçü de, keml-i teslimiyetle, Üstada dostluğa karar verdiler. Ve birisi, şimdiden Risale-i Nur talebesi olmuş. O mebus (müfettiş-i umum), Eski Saidin dostu imiş. Gittikten sonra haber aldık ki; bu ztın vasıtasiyle eski dahiliye vekili ve şimdi partinin ktib-i umumisi olan Hilmi Bey, bilhassa husus olarak Üstadın ziyaretine gelecek ve dostane bir surette görüşecek. Onun için, Üstad da size gönderdiğimiz bu sureti aynen onun eline vermek, o mevzuda konuşmak için kaleme alınmış. Daha o gelmeden ber-yı malmat size göndermeye Üstad bize izin verdi.
Hem Refet Beyin mübarek mahdumu Hüsnünün küçük risalesinin hirine duasını yazdı, onu da leffen gönderiyoruz. Cenb-ı Hakka hadsiz şükür olsun ki; hem Nurcu, hem cidd dost, hem mütedeyyin bir kaymakam, şimdi buraya kaymakam olmuş. Eskide size gönderilen Dahiliye Vekili ile Bir Hasbihal namındaki parçayı dahi gönderiyoruz. Onu da Üstad ona okuyacak.
Kahraman Nazifin ve Ykub Cemlin, şiml-i garbde, üç devletinKurnı kabul etmesi Zülfikarın intişarına tevafuku; ve geçen sene, Zülfikar çıkarsa, dahilen ve haricen büyük fütuhata vesile olacak hükmünü tasdik etmesi büyük bir fl-i hayırdır diye biz de o iki kardeşimizin kanaatine iştirak ediyoruz. Bu fırtınalı ve ilhadlı asırda, biri gizli Alman, üçü şikr devletlerin, beşerin bu asırda Kurna şiddet-i ihtiyacını hissetmesi ve bilfiil kabul etmesi büyük bir hadise-i Kurniyedir. Değil üç devlet, belki yalnız on meşhur adam, on feylesof dahi -birden- uzak memleketlerde Kurnı tasdik etmesi, bizlere ve lem-i İslma büyük bir müjde ve avm-ı ehl-i mana büyük bir kuvve-i mneviye temin eder.
Risale-i Nurun Yirmidokuzunce Mektubunda Hücumat-ı Sitte ve Zeyli ve İşrt-ı Seba ve Telvhat-ı Tisa gibi risalelerin rumuzat-ı Kurniye ve tevafukat-ı Nuriyeye karışık bir surette bulunmasının hikmeti, mahkemeler ve ehl-i vukufun susturulmasına ve bizi onlarla mesul etmemesine bir vesile olmaktı. Güya o rumuzat, o derin ince meseleler, lisan-ı hal ile onlara demiş: İnsaf ediniz... Kurnın bu derece esrarına çalışanlara ilişmeyiniz... Şimdi ise o karışık vaziyeti hiç münasip değil. çünkü o rumuzat ve tevafukata, yirmiden ancak birisi muhtaç olur, anlar. İçindeki öteki risalelere yirmiden ondokuzuncu muhtaç olup anlayabilir.
Buradaki Nur şkirdleri diyorlar ki: Mucizeli Kurnımıza üç sene Denizlili kardeşlerimiz baktılar; onlar müsaade etsinler, biz de üç ay bakacağız. Hem buradan İstanbula muhabere edip fotoğrafla Hizb-i Nuriye, Hizb-i Kurniye gibi tabına çalışacağız. İstanbuldakiAmreika sefiri vasıtasiyle Amerikadaki müslüman heyetine Zülfikarı ve bir As-yı Msayı göndermesini isteyen o dostumuz ve kardeşimize deyiniz ki: Sefirlerin kafası siyasetle meşgul olduğundan ve Risale-i Nur, siyasetle alkası olmadığından, siyas bir kafa, çabuk takdir edemiyor.
Hem Risale-i Nur, müşterileri aramaz; müşteriler onu aramalı, yalvarmalı. Amerika, buranın en küçük bir havadisini merakla tkib ettiği halde; buranın en büyük bir hadisesi olan Risale-i Nuru elbette arayacaktır. Bundan sonra her meselemizde emir, Risale-i Nurun şahs-ı mnevsini temsil eden has şkirdlerin ve sizlerindir. Benim de şimdi bir reyim var. Umum kardeşlerimize binler selm ve selmetlerine dua eden ve dualarını isteyen kardeşiniz...
Cenb-ı Hakka hadsiz şükür ediyoruz ki; Medresetüz-Zehranın erknları, hakik bir tesanüd ve sarsılmaz bir ittihad kerametiyle, bütün müşkilta ve mnialara galebe edip Nurun elmas Zülfikarlarını ve hrika mucizatlı hüccetlerini muhtaçlara yetiştirmeğe muvaffak oluyorlar. Bu neticeye mukabil çektiğimiz zahmet bin derece ziyade olsa da ucuzdur, ehemmiyeti yoktur.
Kardeşimiz Refetin mektubunda Münevvere, Nazmiye, Saim namında üç msumun üç ayda eliften başlayp Kurn-ı Hakmi hatmetmeğe muvaffak olmalarından ve Kuran dersiyle beraber Nur hakikatlarını ve hakaik-ı maniyeyi msumane, müştakane dinlemeleri için onları ve üstadlarını ve pder ve validelerini tebrik ediyoruz. Münevvere ve Nazmiye, Abdülbki ve Mehmed Cellin Nur hizmetinde noksan kalan vazifelerini inşallah tekmil edecekler.
Bizi ve Risale-i Nuru çok minnetdar eden kahraman Burhanın mektubunda yazılan hastaya Cenb-ı Hak şifa versin ve kardeşimiz Zekinin vefat eden validesine çok rahmet eylesin... min.
Devam edecek