Nurun küçük kahramanlarından Mustafa Sungur ve Rahminin güzel mektuplarında, onların köylerinde Ahmed Fuadın cidd gayretiyle ders vermesi; ve Eflni Nahiyesinin, Barla Nahiyesi gibi bir medrese-i Nuriye hükmüne girdiğini ve ora ahalisi iştiyakla Nurları dinlemesi; ve yeniden iki genç muallim daha eski yazı ile Nurlara girmesi; ve çocukların, huruf-u Kurniyeyi öğrenmeye başlaması ile Risale-i Nurları da yazmağa girmeleri, büyük bir fal-i hayırdır. Cenb-ı Hak, o msumları muvaffak etsin ve onların üstadları ve peder ve validelerinden razı olsun.Onlar, duada, msumlar dairesine girdiler. Başta Ahmed Fuad, Mustafa Rahmi olarak, Eflni Nahiyesini tebrik ediyoruz.
Nurun küçük kahramanlarından Mustafa Sungur ve Rahminin az bir zamanda, eski harfle, Mustafa Sungurun gayet mükemmel Meyvenin Onbirinci Meselesi Htimesi ile ve Rahminin Gençlik Rehberini eski harfle güzelce yazmaları; ve Kastamonudan gelen kitaplarım içinde biz göndermeleri; hakikaten benim için yeni biraderzadelerim bir Abdurrahman ve Fuad dünyaya gelmiş gibi beni memnun ediyor.
Edhem Hoca namında Balıkesirde muhacir ve Celleddin-i Rumnin mensublarından, yirmi seneye yakın köy hocalığı ve çocuklara Kurn okutmakla meşgul ve şimdi de tam Risale-i Nura Balıkesir ve Kırkağaç havalisinde hizmet eden ve uzun mektubuyla korkak hocaları Nurlara dvet eden ve cesaret veren ve Balıkesir, Kırkağaç havalisi Nur şkirdleri namına Sandıklı Alamescid Köy imamı İbrahim Edhem imzasıyla yazdığı mektupta, çok ehemmiyetli ve güzel fıkraları var; ve korkak hocalara tokatları var. O ztı cidden tebrik ediyorum. Cenb-ı Hak muvaffak eylesin.Hem ona, hem mektubunda isimleri bulunan yeni ve çok Nurculara selm ediyorum.Onun uzun mektubunu, hastalığımdan, tashih ve ıslah ve tadil edemedim. Hakkımda pek ziyade senalarını ya kaldırmak, ya tadil etmek lzımdır. Lhikaya girmek için suretini size gönderiyorum. İnşallah Hasan Feyzi, Ahmed Fuad, muallimleri Nurlara sevkettikleri gibi; bu gayretli kardeşimiz de hocaları Nurlara sevkedecek.
Ben Denizli Otelinde iken bana mahdumiyle ara sıra ekmek, ateş cihetinde hizmet eden ve Tahir çavuşla bana mektup gönderen ekmekçi Mustafaya selm ediyorum.
Umuma binler selm ve selmetlerin dua ederiz.
(Madd ve mnev bir sual münasebetiyle htıra gelen bir cevaptır.)
Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
Deniliyor ki: Neden Nur şkirdlerinin kuvvetli hüsn-ü zanları ve kat kanaatları, senin şahsın hakkında Nurlara daha ziyade şevklerine medara olan bir makamı ve kemltı şahsına kabul etmiyorsun? Yalnız Risale-i Nura verip, kendini çok kusurlu bir hdim gösteriyorsun?
Elcevap: Hadsiz hamd ve şükür olsun ki, Risale-i Nurun öyle kuvvetli ve sarsılmaz istinad noktaları ve öyle parlak ve keskin hüccetleri var ki; benim şahsımda zannedilen meziyete, istidada ihtiyacı yoktur. Başka eserler gibi müellifin kabiliyetine bakıp, makbuliyeti ve kuvveti ondan almıyor. İşte meydanda, yirmi senedir kat hüccetlerine dayanıp, şahsımın madd ve mnev düşmanlarını teslime mecbur ediyor.
Eğer şahsiyetim ona ehemmiyetli bir nokta-i istinad olsaydı, dinsiz düşmanlarım ve insafsız murızlarım kusurlu şahsımı çürütmekle, Nurlara büyük darbe vurabilirdiler. Halbuki o düşmanlar, divaneliklerinden, yine her nevi desiselerle beni çürütmeye ve hakkımda teveccüh-ü mmeyi kırmaya çalıştıkları halde, Nurların fütuhatına ve kıymetine zarar veremiyorlar. Yalnız bzı zaif ve yeni müştakları bulandırsa da vazgeçiremiyorlar.
Devam Edecek