Emirdağ Lahikası
Eklenme: 25.02.2012 00:00:00

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Gerçi şimdi ayrı ayrı kasabalarda kardeşlerimi görüp, Nur hizmetinde bir cihette yardım etmek için, beş kardeşimizin benim için minnetsiz olarak aldıkları otomobil, bir cihette kırkbin lira kadar faidesi ve lüzumu varken, kabul etmediğimden zhir bir zarar zannedildi. Fakat neticesinde Nur şkirdlerinin ellerinde kat bir hüccet oldu ki; dünya için ilme ve dine zaruret var diye, zarar veren muteiz hocaları ve siyasleri, Risale-i Nurun yüksek hakikatı, dünyanın hiç bir menfaatına tenezzül edip let olmadığını kat bir surette bu hadise ile bir hüccet olarak onları ilzam etmesine kuvvetli bir senet olan hrika kerametinden daha kuvvetli bir bürhan hükmüne geçti. Hatt çok evham eden ve Nurdan kaçan ve Nurun dünyanın hiçbir şeyine tenezzül etmediğine inanmayan, bir kısmı, şimdi keml-i teslimiyetle Nurların hakikatına ve herşeyin fevkınde olduğunu teslime mecbur oluyor.Demek o zararı da, İnayet-i Hak, hakkımızda ehemmiyetli bir rahmete çevirdi.

Hşiye: Otomobil satıldıktan sonra yine onun fiatından üçbin lira Emirdağına gönderilmişti ki, Risale-i Nurun hizmetinde sarfedilsin.. Ben de telgraf havalesiyle, sahiplerine gönderdim. Bugün işittim ki, bu hadiseyi dost memurlar murızlara karşı demişler: Üçbin-beşbin liraya tenezzül etmeyen bir adam, bu zamanda en ziyade itimad edilebilir bir adamdır ki, hiçbir şey onu alkadar etmiyor.

* * *

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Evvel: Bütün ruh u canımızla geçmiş rahmetli ve bereketli ve kerametli ve yağmurlu Mirac-ı Şerifinizi tebrik ve emsl-i kesiresiyle müşerref olmaklığınızı rahmet-i İlhiyeden niyaz ediyoruz.Ve bu sene aynen geçen sene gibi, Mirac gecesinden evvel, gecede, hiç emsali görülmemiş bir tarzda yağmurun gelmesi ve Mirac gecesi ve gündüzünde devam etmesi, kinat ve ansır bu mübarek geceyi alkışladığına bir almet olduğu gibi, Zülfikar ve As-yı Msanın fütuhatlarına -hususan resm dairelerde- bir emaresi olduğuna kanaatımız katdir. Ve bu mübarek gecenin yarısına kadar şiddetli ve çalışmağa bir derece mni bir rahatsızlık ve sancı birdenbire zil olmaları bana kanaat verdi ki; bu mübarek gecede kardeşlerim sıhhat ve fiyetim için duaları, hakkımda, makbuliyetinin eseri olduğuna ve o gecenin bir miktarında ziyade hastalık cihetiyle herbir saati on saat kadar sevaplı bulunmasını bir nevi mnev müjde aldım; Allaha şükrettim. Erhamürrhimne hadsiz şükür olsun dedim.

Saniyen: Nurun bir kumandanı kardeşimiz Refet Beyinb Ankara seyahatiyle Nurlara, az bir zamanda büyük bir hizmete muvaffak olduğuna şüphe yoktur. İnşallah yakında eseri görünecek. Hususan diyanet riyasetinin müntesibleri umumen Zülfikar ve As-yı Msa mecmualarını takdir ve tahsin ile karşılamaları; ve tenkid değil, belki himaye ve müdafaa edeceklerine söz vermeleri, çok ehemmiyetli bir hadisedir.. ve Zülfikar ve As-yı Msaya parlak bir ilnnamedir.

* * *

Muhterem Üstadım, EfendimHazretleri!

Kardeşimiz Müteahhid İsmail Efendi, Hilmi Beyle husus olarak her zaman görüşmekte olduğundan, bu hususta lzım gelen izahatın verilmesini ona havale ederek, biz doğruca Diyanet Riyasetine gittik. Orada, evvel bizim Ispartada iken tanıdığımız müderris Hasan Hüsnü Bey vardı. Kendisi Diyanet Riyaseti Heyet-i Müşaere zasındandır. Onunla husus olarak bir müddet görüştüm ve izahat verdim.Bilhare beraberce heyet-i müşavere odasına giderek Ankara ehl-i vukuf raporunda imzası bulunan müderris Yusuf Ziyayı gördüm.Baktım, Zülfikar ve As-yı Msa mecmualariyle, hakkımızda yazılmış olan evraklar önünde duruyordu. Yanında yer gösterdi; mufassalan izahat verdim. Dedim:

Sizin raporunuz ve Denizli mahkemesinin kararı ve mahkeme-i temyizin tasdikı varken, kitaplarımıza vuku bulan taarruz ve bizlere verilen bu sıkıntı neden ileri geliyor? Mdem cumhuriyet idaresinde kanun herşeyin fevkındedir ve onun hükmü cri olur, biz kanun huzurunda beraet etmişiz, bundan böyle bize ilişmemek gerektir. Bunun meni, sizin vereceğiniz isabetli bir kararla mümkündür.Yoksa biz hakkımızı arayabiliriz. dedim.

Devam Edecek