İkincisi: Hubb-u Ehl-i Beyti meslek yapan Alevler ne kadar ifratda etse, Rfiz de olsa; zındıkaya, küfr-ü mutalak girmez. çünkü muhabbet-i l-i Beyt ruhunda esas oldukça, Peygamber ve l-i Beytin advetini tazammun eden küfr-ü mutlaka girmezler. İslmiyete o muhabbet vasıtasiyle şiddetli bağlanıyorlar.Böylelerini daire-i sünnete tarkat namına çekmek, büyük bir faidedir.
Hem bu zamanda, ehl-i manın vahdetine çok zarar veren bzı siyas cereyanlar Alevlerin fıtr fedakrlıklarından istifade edip kendilerin let etmemek için Nur dairesine çekmek büyük bir maslahattır. Mdem Nur şkirdlerinin üstadı İmam-ı Ali Radıyallahu Anhdır ve Nurun mesleğinde hubb-u l-i Beyt esasdır, elbette hakik Alevler keml-i iştiyakla o daireye girmeleri gerektir.
Bu zaman, manı kurtarmak zamanıdır. Seyr-i sulk-ü kalb ile tarkat mesleğinde bu bidalar zamanında çok müşkilt bulunduğundan, Nur dairesi hakikat mesleğinde gidip, trikatların faidesini temin eder diye o kardeşimize Ramazanını tebrik ve selmımla beraber yazını.O da bize dua etsin.
Saftanboludaki hlis kardeşlerimizden Hıfzının küçük medrese-i Nuriyesi olan hanesindeki küçük ve çok çalışkan msumları yedi yaşında Yılmaz ve onüç yaşında Hüsnünün ve onlar gibi Nura çalışan muhterem validelerinin mübarek kalemleriyle yazdıkları tebriklerini, umum Safranbolu ve Eflni medrese-i Nuriyesi namına bu Ramazanın bir Firdev teberrükü hesabına kabul ettik. Yılmazın rüyası aynen çıkmış.
Eflninin hakikaten küçük kahramanlarından Mustafa Sungurun güzel ve samim mektubunun bir kısmı Lhikaya geçecek. Elhak Mustafa Osmanın, Mustafa Oruç ve Mustafa Sungur gibi iki namdaş ve Nur hizmetinde pek cidd arkadaş bulması, sadakatının ve muvaffakıyetinin bir kerameti hükmündedir. Hususan Safranbolu Hasan Feyzisi olan Ahmed Fuadın vesair o mektublarında isimleri bulunanlara birer birer selm ve dua ediyoruz ve onların fevkalde gayretlerini tebrik ediyoruz. Umum kardeşlerimize binler selm ediyoruz.
Aziz Sıddık Kardeşlerim!
Evvel: Siracin-Nurun sıhhatli, mükemmel, güzel çıkması, Medresetüz-Zehranın gayet ehemmiyetli bir yeni dersidir ki, geniş daire-i Nuriyede merakla okunacaktır, inşallah.
Saniyen: Kastamonunun Husrevi Mehmed Feyzinin hiç sarsılmadan keml-i iştiyakla Nurlara çalışması ve çalıştırılması ve okutmasını gösteren Nihadın ve Abdurrahman İhsanın mektupları gösterdiği gibi, oradan gelenler de aynı haberi veriyorlar. Tam şkirdliğini yapıyor, Allah muvaffak eylesin, min!
Ve Nurun kahramanlarından Mustafa Osmanın Karabükte perde altında faaliyetle Nura hizmetini ve o havalideki ve Eflnideki şkirdlerin şevk ve gayretini Leyle-i Kadirleriyle beraber tebrik ediyoruz.
Hşiye: Siracın-Nuru tashih ederken, bu Ramazanda ehemmiyetli virdlerime tam vakit bulamadığımdan müteessir oldum. Birden ihtar edildi ki: Okuduğun bu mebhaslar, bir cihetle ibadet olduğu gibi, hem aynı marifetullah ve zikrullah ve huzur-u kalb ve muhabbet-i maniye olmasından, senin noksan bıraktığın virdlerinin yerini tam doldururu. Ben de Elhamdülillh dedim.
Eğer kolay ise, İstanbula gönderilen kitaplar buraya da uğrasa münasip olur. Benim için de yirmi-otuz nüsha İstanbulda cildlense, bana gönderilse iyi olur. Şimdilik fiatı elimde yoktur ki göndereyim; hem çoklara da hediye vermeğe mecbur oluyorum.
Devam Edecek