Emirdağ Lahikası
Eklenme: 12.04.2012 00:00:00

Aziz, Sıddık, Fedakr Kardeşimiz Hacı Ali!

Gönderdiğiniz kıymetdar ve bilhassa Hazret-i Üstadı pek çok sevindiren mektubunuzu aldık. Üstadımız diyor ki:

Risale-i Nur, bu zamanda kfidir. On sene medresede okuyanlar, Risale-i Nurla bir senede aynı istifadeyi ettiklerine şahid, binler ehl-i ilim var. Mdem Hacı Kılıç Ali birbuçuk sene bütün Risale-i Nur eczalarına sahip çıkmış, kısmen okumuş; nazarımızda yirmi senelik bir Nur talebesidir. Ben her sabah haslar içinde onun ismiyle bütün mnev kazançlarıma, defter-i amline geçmek için hissedar ediyorum. Öyle ise o da, bütün hayatını Risale-i Nura vermeğe mükelleftir.

Demek şimdiye kadar Cmiül-Ezhere gitmeğe muvaffak olmaması ehemmiyetli bir hikmet içindir ki, Nurlar ona kfi imiş. Şimdi Şama, Halebe yakın olan Urfada bir Medrese-i Nuriye ileride teşekkül etmesini kuvvetli ümid ediyoruz. Kılıç Ali ile beraber Eski Saidin gayet kıymetdar bir talebesi olan Şamdaki Molla Abdülmecid, Urfadaki Nurun talebelerinden Seyyid Slih ve onun yanına giden Nurun fedakr bir talebesiyle muhabere etsinler. Ben hem Molla Abdülmecide, hem Hacı Aliye, hem Şamdaki Risale-i Nurla alkadar olanlara pek çok selm ediyorum. Ve dularını ve o mevki-i mübarekede bana du etmelerini rica ediyorum. Dedi.

Evet, kahraman kardeşimiz Hacı Ali; Hazret-i Üstad daima sizin fedakrlığınızı izhar buyuruyorlar. Biz de sizi tahsinlerle tebrik ediyoruz.

Üstadın hizmetinde bulunan kusurlu

Sungur, Zübeyr, Ziya

Aziz Kardeşim!

Evvel : Bin maşaallah; Sözler Mecmuasında yanlışlar yok gibidir.Birkaç kelime var ki, leffen gönderildi.

Saniyen : Eğer münasip görseniz gönderdiğim bu elli lirayı benim hesabıma mahkemedeki mecmuaların bedeline benim için alınız, gönderiniz. Eğer münasip görmezseniz, bu defaki gönderdiğiniz mecmuaların bana mahsus olacak kısmının fiyatına alınız.

Slisen: Şimdilik Tarihçe-i Hayatı mebuslara parasız vermemek münasiptir. Parasıyla isteyenlere verilsin. Fakat on-yirmi nüsha Ankarada bulunsa münasiptir.

Said Nursi

Muazzam ve harika Risale-i Nur külliyatından iki büyük mecmuanın imha edileceği hakkında dehşetli bir haber işittik. Gayet hak ve hakikatlı ve feylesofları ilzam eden o mecmualar, Risale-i Nurun diğer eczalariyle beraber Denizli ve Ankara mahkemelerinde beraet verilip kaziyye-i muhkeme haline gelerek iade edildiği ve iki defa Temyiz Mahkemesi beraat ettirdiği halde ve Mısır, Şam,Haleb, Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere gibi lem-i İslamın mühim merkezlerinde fevkalade bir takdir ve tahsine mazhar olan ve makbuliyetine hürmeten Hazret-i Peygamber Aleyhissalatü Vesselamın kabr-i şerifi ve Hacerül Esved üzerine konulan bu eserler hakkındaki bu müthiş muamele, Halk Partisinin yaptığı diğer azim cürümleri gibi tarihte emsali görülmemiş bir cinayettir.

Biz Nur talebeleri o cebbar gaddarlardan hakkımızı kolayca alabilirdik. Fakat İslamiyetin asırlardır bayraktarlığını yapan kahraman Türk milletinin masum çoluk-çocuk ve ihtiyarlarına karşı Risale-i Nurun bizlerde husle getirdiği kuvvetli şefkat itibariyle ve Kuran-ı Hakimin bizleri maddi mücadeleden menedip elimizde topuz yerinde Nur olması haysiyetiyle ve bütün kuvvetimizle mesleğimizin icabı olan asayişi temin etmek esasiyle, o zalimlere maddeten mukabele edemedik. Yoksa, Allah göstermesin, bir mecburieyet-i katiyye olursa komünist ve masonlar hesabına ona sebebiyet verenler bin defa pişman olacaklardır.

Devam Edecek