Emirdağ Lahikası
Eklenme: 29.06.2012 00:00:00

Bediüzzaman tesettür taraftarıdır. Kadınların yarı çıplak, açık dolaşmalarına, İslmiyete karşı muharebede şeytan kumandasına verilen fırkalar olarak tasvir etmekte; kadınların bugünkü içtima hayatta açık bacak ve yarım çıplak giyinmelerini günah saymakta, Bediüzzaman hlihazır bu açık, yarım çıplak giyinişleri evlenmelere mni olup fuhşa teşvik edici mahiyetinde görmektedir. Ve yine Bediüzzamana göre, kadını güzelleştiren şey ve kadının hakik ve daim güzelliği içtima hayatta yer alan süslenmek, vücutlarını teşhir etmek olmayıp, terbiye-i İslmiye dairesinde db-ı Kurniye znetidir. Bediüzzaman dini tedrisat taraftarıdır. Risale-i Nur adı verdiği din tedrisat sayesinde mahkmların onbeş haftada ıslah olacaklarını ki, Denizli ve Afyon hapishaneleri; adliyenin, gardiyan ve müdürlerin şehadetiyle sabittir- söylemektedir. Bediüzzaman, czibedar bir fitneye esir olan gençlerin din hakikatleriyle ve Nurun man dersleriyle kurtulacaklarına kanidir.

İşte bu fikirleriyle suçludur.Kanunen mahkm edilmesi lzımdır diyorlar. İşte bunlar güya ehl-i vukuf namında memleket gençliğine adalet ve hak ve hürriyet derslerini verecek profesörler veya hukuk doçentleridir.

İşte ey adalet-i hakikiyenin mümessilleri sıfatiyle hukuk-u umumiyeyi ve haysiyet-i milliyeyi muhafaza eden hkimler! Gençllik Rehberinin man dersleri ve ahlk telkinleri, bu ehl-i vukuf raporundaki gibi bir suç mevzuu olarak kabul ediliyorsa ve müellifi bu büyük hizmetinden dolayı mesul tutuluyorsa, eğer öyleyse, o zaman yukarıda arzettiğimiz bu millete, bin yıllık tarihine, ananesine idar ve örf kanunlarına, bu milletin ebed medr-ı iftiharı olmuş mukaddes dinine, mukaddes İslmiyet hakikatlarına, kuds Kurn derslerine ve o kuds hakikatlara sarılarak İslm medeniyeti keml-i şaşaa ile dünyaya iln eden bir aziz ecdada ve onların haysiyetine, hukukuna, mneviyatına savrulan tahkir ve tezyifleri, indirilen darbeleri ve söylenen iğrenç iftiraları kabul etmeniz lzımdır. Bu büyük, mnev cinayetleri hoş görüp kabul etmekle, ismi ehl-i vukufların, suz isnad ettikleri Gençlik Rehberi suç sayılabilir. Ve ancak o cihetle müellifi mahkm ve Rehberi neşreden talebeleri muaheze olunabilir. Yoksa adalet-i kanun ve hürriyet-i fikir ve vicdan düsturiyle mahkmiyeti ve muhakemesi mümkün değildir. Hürriyet-i fikir ve hürriyet-i vicdan düsturunu en geniş mnasiyle tatbik eden Cumhuriyet idaresinin demokrasi kanunlariyle asla kabil-i telif değildir.

Eğer Gençlik Rehberinin intişariyle din terbiyeyi ders veriyor, bu ise likliğe aykırıdır diye ittiham olunuyorsa, o halde likliğin mnası nedir? Biz de soruyoruz. Liklik İslmiyet düşmanlığı mıdır? Liklik dinsizlik midir? Liklik, dinsizliği kendilerine bir din ittihaz edenlerin dine taarruz hürriyeti midir? Liklik, din hakikatlarını beyan edenlerin, iman dersleri neşredenlerin ağızlarına kilit, ellerine kelepçe vuran bir istibdad-ı mutlak düsturu mudur?

Liklik, bir vicdan ve fikir hürriyeti olduğuna göre, dinsizler ve din düşmanları, İslmiyet aleyhinde her çeşit hücumları, taarruzları yapar, anarşik fikirlerini o hürriyet-i vicdan ve fikir bahanesiyle neşr eder de; fakat bir İslm limi o hürriyet-i fikir düsturuna istinaden bin yıldan beri İslmiyetin serdarı olmuş bir millet içinde ve o milletin bin yıllık ananesine, kanunlarına ittiba ederek ve yine o milletin sadeti uğrunda, ahlk ve namusun muhafazası yolunda din bir ders beyan etmesi likliğe aykırıdır diye suçlu gösterilir, devletin nizamlarını din inançlara uydurmak istiyor diye mahkr gösterilir. Biz böyle bir gayr-i mümkünün, mümkün olmasına ihtimal vermiyoruz. Adaletin buna müsaade etmeyeceğini şüphesiz biliyoruz.

Devam edecek