İşte o parça ikinci harb-i umumnin sonunda nev-i beşerin dehşetli zulümleri ve tahribatları neticesindeki dehşetli meyusiyetleriyle dehşetli vicdan azaplarını ve dünya hayatının bütün bütün fni ve muvakkat olması ve medeniyet fantaziyelerinin uyutucu ve aldatıcı olduğunun umuma görünmesiyle, fıtrat-ı beşeriyedeki yüksek istidadatın dehşetli yaralanmasını ve Kurnın elmas kılıncı altında gaflet ve dalletin parçalandığını ve bu sebeple dünya hayatının geçici ve muvakkat olmasından beşeriyet, hayat-ı bkıyeyi arayacağını ve ebed hayatı ve dim saadeti ancak Kurnın müjde verdiğini isbat ile pek parlak izahtan sonra diyor: Devam Edecek
Elbette nev-i beşer bütün bütün aklını kaybetmezse, madd veya mnev bir kıyamet başlarına kopmazsa, İsveç, Norveç, Finlandiya ve İngilterenin Kurnı kabul etmeğe çalışan meşhur hatipleri ve Amerikanın din-i hakkı arayan ehemmiyetli cemiyeti gibi r-yi zeminin geniş kıtaları ve büyük hükmetleri, Kurn-ı Mucizül-beyanı arayacaklar ve hakikatlarını anladıktan sonra bütün ruh u canlariyle sarılacaklar. çünkü bu hakikat noktasında katiyyen Kurnın misli yoktur ve olamaz. Ve hiçbir şey bu mucize-i ekberin yerini tutamaz.
Ey muhterem Hkimler! Yalnız son cümlesini nümune olarak size arz ettiğimiz bu ehemmiyetli fıkranın başında yazılan ihtar kelimesi bir suça mesned olabilir mi? Bu yazı şahs bir nüfuz temini için mi yazılmış? Yoksa nev-i beşerin Kurn hakikatlarını aramağa başladığını beyan ile istikbalde Kurnın beşeriyete hkim olacağını mı haber veriyor ve isbat ediyor? Bu hususu yüksek takdirinize havale ediyoruz.
Evet Risale-i Nur müellifi, Kurnın dersinden aldığı ve ayn-ı hakikat olan bu ihtarları beyan etmesi, beyan ve isbat ettiği derslerin ve mevzuların hakkaniyetlerine bir hüccet içindir. Evet, ayn-ı hak ve hakikat olduğunu dikkatle bakanlar görebilirler. Ve bir derya-yı man ve bir hazine-i tevhid ve bir umman-ı hikmet hlinde coşan bir hrikanın, istikbalin nesillerinde ve milyonlar kalb ve gönüllerde nasıl keml-i şaşaa ile yaşayacağını ve alkışlanacağını hissedebilirler. Ve Türk milletinin bin yıllık kuds mefahir-i milliyesine mümasil yine Türk milletinin dünyaya örnek olmuş kahraman ecdadının yerinde İslmiyet hakikatlarına sarılarak yine Kurnın bayraktarlığı vazifesiyle istikbalin kıtalarında hkim-i mnev olacağını hissedebilirler.
Bu çok yüksek ve çok ehemmiyetli hakikatları tam anlayabilmek için. Bediüzzamanın bundan kırk sene evvel 1327de Şamda Cmiül-Emevde, içinde yüz ehl-i ilim bulunan onbin kişilik bir cemaate hitaben irad buyurdukları Hutbe-i Şamiye eserini okumak lzımdır. Şimdi o eserin tercümesini yapmak lütfunda bulunan o aziz Zt, o zamanda perişan ve esaret altında bulunan İslm lemine pek azm müjdelerle medeniyetin seyyiatı hasenesine galip gelmesine mukabil istikbalde İslmiyetin kuvvetiyle medeniyetin mehasini galebe ederek Şems-i İslmiyetin büyük milletler ve kıtalar üzerinde hkim olacağını beyan ve isbat ederek haber veriyor.
Devam Edecek