EMİRDAĞ LAHİKASI - I
Eklenme: 14.10.2023 00:00:00

Mektup: 35

Aziz, sıddık kardeşlerim,

İki sene tetkikattan sonra mahkeme tarafından bana teslim olunan mecmualardan bugün, msumlar taifesinin ve ümm ihtiyarlar cemaatinin bana ydigr olarak gönderdikleri parçaları hvi büyük ve yaldızlı ciltli bir mecmua gördüm. Bu mecmuanın başında t Kastamonuya yazdığım bir fıkrayı size göndermek hatırıma geldi. Belki de eskiden bir sureti size gönderilmiş. Bunda kanaatım geldi ki: Feylesoflara ve muannidlere karşı msumlar ve ümmlerin msumne ve hlisne olan bu elimdeki mecmuası, en büyük bir vasıta-i galebedir; inatları kırıp insafsızları insafa getirmiştir. İşte çok yerlerden bana gönderilen mecmualar ve ümmlerin parçalarını üç mecmua içinde cem etmiştik. Ve mecmuanın başında, bu gelen parça yazılı gördüm, size de gönderiyorum.

Hem bununla, Risale-i Nurun makbuliyetine dellet eden sekiz parçadan mürekkep yaptığımız bir mecmua ve keramet-i Gavsiye ve Aleviye ve işaret-i Kurniyeden başka, lhika ve saireden üç dört parça daha ilve edilen mecmuanın başında yazılmaya lyık bir parçayı leffen beraber gönderiyorum.

Umum kardeşlerime, bilhassa msum ve ümmlere selm ve dua eder ve dualarını istiyoruz. Ve bin mşallah ve brekllah onlara deriz. Onların yazılarını kimler görüyorsa, takdirkrne meftun olur.

Risale-i Nurun küçük ve msum şakirtlerinden elli altmış talebenin yazdıkları nüshaları bize göndermişler, o parçaları üç cilt içinde cem ettik.

İşte bu mecmuadaki parçaları yazanların nümune olarak bir kısmı şunlardır:

Ömer (15), Hüseyin (11), Mustafa (14), Mustafa (13), Ahmed Zeki (13), Bekir (9), Hafız Nebi (14), Ayşe (11), Ali (12), Hicret (15), Hafız Ahmed (12), Ayşe (11)

İşte bu mecmuadaki risaleler, bu msum çocukların Risale-i Nurdan ders aldıkları ve yazdıklarının bir kısmıdır. Onların bu zamanda bu cidd çalışmaları gösteriyor ki, Risale-i Nurda öyle bir mnev zevk ve czibedar bir nur var ki, mekteplerde çocukları okumaya şevkle sevk etmek için icad ettikleri her nevi eğlence ve teşviklere galebe edecek bir lezzet, bir sürur, bir şevk, Risale-i Nur veriyor ki, çocuklar böyle hareket ediyorlar. Hem bu hal gösteriyor ki, Risale-i Nur kökleşiyor. İnşaallah, daha hiçbir şey onu koparamayacak; ensl-i tiyede devam edecek, gidecek.

Aynen bu msum çocuk şakirtler gibi, Risale-i Nurun czibedar dairesine giren ümm ihtiyarların dahi kırk-elli yaşından sonra Risale-i Nurun hatırı için yazıya başlayıp yazdıkları kırk elli parça, iki üç mecmua içinde derc edildi. Bu ümm ihtiyarların ve kısmen çoban ve efelerin, bu zamanda, bu acip şerait içinde, herşeye tercihan Risale-i Nura bu surette çalışmaları gösteriyor ki, bu zamanda Risale-i Nura ekmekten ziyade ihtiyaç var ki, harmancılar, çiftçiler, çobanlar, yörük efeleri, hct-ı zaruriyeden ziyade bir hct-ı zaruriyeyi, Risale-i Nurun hakaikini görüyorlar.

Bu ciltte az ve sir altı cild-i hirde msumların ve ihtiyar ümmlerin yazılarının tashihinde çok zahmet çektim. Vakit müsaade etmiyordu. Hatırıma geldi ve mnen denildi ki: Sıkılma! Bunların yazıları çabuk okunmadığından, acelecileri yavaş yavaş okumaya mecbur ettiğinden, Risale-i Nurun gıda ve taam hükmündeki hakikatlerinden hem akıl, hem kalb, hem ruh, hem nefis, hem his, hisselerini alabilir. Yoksa, yalnız akıl cüz bir hisse alır, ötekiler gıdasız kalabilirler.

Risale-i Nur, sair ilimler ve kitaplar gibi okunmamalı. çünkü ondaki iman-ı tahkik ilimleri, başka ilimlere ve maariflere benzemez. Akıldan başka çok letif-i insaniyenin kut ve nurlarıdır.

Elhasıl: Msumların ve ümm ihtiyarların noksan yazılarında iki fide var:

Birincisi: Teenn ve dikkatle okunmaya mecbur etmektir.

İkincisi: O msumne ve hlisne ve samim ve tatlı dillerinden, derslerinden Risale-i Nurun şirin ve derin meselelerini lezzetli bir hayretle dinlemek ve ders almaktır.

Bk olan sadece Odur.

Kardeşiniz

Said Nurs