Sahabelerin bir kısmı, o harplerde, adalet-i izafiye ve nisbiye ve ruhsat-ı şeriyeyi düşünüp tbi olarak, Hazret-i Alinin (r.a.) takip ettiği adalet-i hakikiye ve azmet-i şeriyye ile beraber zhidne, müstağniyne, muktesidne mesleğini terk edip,muhalif tarafa bu içtihad neticesinde girdiklerini, hatt İmam-ı Alinin (r.a.) kardeşiUkayl ve Habrül-Ümme ünvanını alan Abdullah ibni Abbas dahi bir vakitmuhalif tarafında bulunduklarından, hakik Ehl-i Sünnet vel-Cemaat, Şeriatın güzelliklerinden biri de fitne kapılarını kapamaktır. bir düstur-u esasiye-i şeriyeye binaen Cenb-ı Hak ellerimizi o kanlı hadiselere bulaştırmadı; o halde biz de o hadiselerden bahsedip dilimizi bulaştırmayalım. diyerek o fitnelerin kapısını açmayı ve bahsetmeyi caizgörmüyorlar. çünkü, itiraza müstehak birkaç tane varsa, tarafgirlik damarıyla büyük Sahabelere, hatt muhalif tarafında bulunan l-i Beytin bir kısmına veTalha (r.a.) ve Zübeyir (r.a.) gibi Aşere-i Mübeşşereden büyük itiraza başlar, zem ve adavet meyli uyanır diye, Ehl-i Sünnet o kapıyı kapamak taraftarıdır.
Hatt Ehl-i Sünnetin ve ilm-i kelmın azm imamlarından meşhur Sadeddin-i Taftazan, Yezid ve Velid hakkında telin ve tadlile cevaz vermesine mukabil,Seyyid Şerif Cürcan gibi Ehl-i Sünnet vel-Cemaatin allmeleri demişler: GerçiYezid ve Velid, zalim ve gaddar ve fcirdirler; fakat sekeratta imansız gittiklerigaybdir. Ve kat bir derecede bilinmediği için, şahısların hakkında nass-ı kat vedelil-i kat bulunmadığı vakit, imanla gitmesi ihtimali ve tevbe etmek ihtimali olduğundan, öyle husus şahsa lnet edilmez. Belki Allahın lneti zalimlerin ve münafıkların üzerine olsun. gibi umum bir ünvan ile lnet caiz olabilir. Yoksa zararlı, lüzumsuzdur diye Sadeddin-i Taftazanye mukabele etmişler.
Senin müdakkikane ve limne mektubuna karşı uzun cevap yazmadığımın sebebi, hem ehemmiyetli hastalığım ve ehemmiyetli meşgalelerim içinde acele bu kadar yazabildim.
Kardeşiniz
Said Nurs
Dahiliye Vekili ile hasbihalden bir parçadır
Hiçbir tarihte ve zemin yüzünde emsali vuku bulmayan bir zulme ve on vecihle kanunsuz bir gadre ve tazyike hedef olmuşum. Şöyle ki:
Hem şiddetli suikast eseri olarak zehirlenmeden hasta;
Hem gayet zaif, yetmiş bir yaşında ihtiyar;
Hem kimsesiz, acınacak bir gurbette;
Hem palto ve fanil ve pabucunu satmakla maişetini temin eden fakrül-hal;
Hem yirmi beş sene münzev olmasından, binden ancak tam sadık bir adamla görüşebilen bir merdumgiriz, mütevahhiş;
Hem yirmi sene hayatını ve eserlerini üç mahkeme ve Ankara ehl-i vukufuinceden inceye tetkikten sonra bilittifak beraatine ve eserleri vatana, millete zararsız olarak menfaatli olmasına karar verilmiş bir msum;
Hem eski Harb-i Umumde ehemmiyetli hizmet etmiş bir evld-ı vatan;
Hem şimdi bu milleti, bu vatanı, anarşilikten ve ecneb ifsadlarından kurtarmak için meydandaki tesirli srıyla bütün kuvvetiyle çalışan bir hamiyetperver; ve mahkemede yetmiş şahitle ispat edildiği gibi, yirmi beş senede bir gazeteyi okumayan, merak etmeyen ve yedi sene Harb-i Umumye bakmayan, sormayan, bilmeyen ve eserlerinde kuvvetli delillerle siyasetten bütün bütün alkasını kestiğini ispat eden ve dünyanıza karışmadığını adliyeleriniz resmen itiraf ettiği bir zararsız adam;
Hem hiretine ve ihlsına zarar gelmemek için şiddetle teveccüh-ü mmeden kaçan ve kardeşlerinin onun hakkındaki hüsn-ü zanlarından ve medihlerinden çekinen, beğenmeyen bu biçare Saide, başta Dahiliye Vekili olan sen, AfyonValisini ve Emirdağ zabıtasını musallat edip, hergün bir ay haps-i münferidazbını çektirmek ve tecrid-i mutlak içinde tek başıyla bir haps-i münferitte durmaya mecbur etmeğe, hangi maslahatınız iktiza eder? Hangi kanun bu dehşetli gadre müsaade eder diye, hukuk-u umumiyeyi muhafaza eden adliyenin yüksek dairesi vasıtasıyla Dahiliye Vekiline beyan ediyorum.
Zulmen bütün hukuk-u medeniyeden
ve insaniyeden ve yaşamak hakkından mahrum edilen
Said Nurs
Eski dahiliye vekili,şimdi parti ktib-i umumisi Hilmi Bey,
Evvel: Yirmi sene zarfında bir tek istida Dahiliye Vekili iken sana yazdım. Fakat yirmi senelik kaidemi bozmadım, vermedim. Hem eski dahiliye vekili, hem şimdiktib-i umum sıfatlarıyla seninle konuşacağım. Yirmi sene hükmetle konuşmayan, tek bir defa hükmet hesabına hükmetin büyük bir rükn ü ile konuşan adam, on saat kadar söylese azdır. Onun için siz benimle konuşmayı bir iki saat müsaade ediniz.
Saniyen: Şimdi partinin ktib-i umumsi itibarıyla size bir hakikati beyan etmeye kendimi mecbur biliyorum. Hakikat de şudur:
Senin, ktib-i umum olduğun Halk Fırkasının millet karşısında gayet ehemmiyetli bir vazifesi var. O da şudur:
Bin seneden beri lem-i İslmiyeti kahramanlığı ile memnun eden ve vahdet-i İslmiyeyi muhafaza eden ve lem-i beşeriyeti, küfr-ü mutlaktan ve dalletten şanlı bir surette kurtulmasına büyük bir vesile olan Türk milleti ve Türkleşmiş olanların din kardeşleri!
Eğer şimdi, eski zaman gibi kahramancasına Kurna ve hakaik-i imana sahip çıkmazsanız ve doğrudan doğruya hakaik-i Kurniye ve imaniyeyi tervice çalışmazsanız, size katiyen haber veriyorum ve kat hüccetlerle ispat ederim ki, lem-i İslmın muhabbet ve uhuvveti yerine, dehşetli bir nefret; ve kahraman kardeşi ve kumandanı olan Türk milletine bir adavet; ve şimdi lem-i İslmımahva çalışan küfr-ü mutlak altındaki anarşiliğe mağlp olup, lem-i İslmın kalası ve şanlı ordusu olan bu Türk milletinin parça parça olmasına ve şark-ı şimalden çıkan dehşetli ejderhanın istil etmesine sebebiyet vereceksiniz.
Evet, hariçte iki dehşetli cereyana karşı bu kahraman millet, Kurn kuvvetiyle dayanabilir. Yoksa, küfr-ü mutlakı, istibdad-ı mutlakı, sefahet-i mutlakı ve ehl-i namusun servetini serserilere ibha etmesini let ederek dehşetli bir kuvvetle gelen bir cereyanı durduracak, ancak İslmiyet hakikatiyle mezcolmuş, ittihadetmiş ve bütün mazideki şerefini İslmiyette bulmuş olan bu milletteki din kuvveti ve man bütünlüğüdür. Evet bu milletin hamiyetperverleri ve milliyetperverleri, herşeyden evvel bu mümteziç, müttehid milliyetin can damarı hükmünde olanhakaik-ı Kurniyeyi terbiye-i medeniye yerine ikme etmek ve düstur-u hareketyapmakla o cereyanı durdurur inşaallah.
İkinci cereyan: Eğer siz, hamiyetperver, milliyetperver adamlar gibi, şimdiye kadar cereyan eden ve medeniyet hesabına mukaddesatı çiğneyen usullerimuhafazaya çalışıp, üç dört şahsın inkılp namında yaptıkları icraatı esas tutarakmevcut haseneleri ve inkılp iyiliklerini onlara verip ve mevcut dehşetli kusurları millete verilse, o vakit üç dört adamın üç dört seyyiesi üç dört milyon seyyie olup bu kahraman ve dindar milleti ve İslm ordusu olan Türk milletinin geçmiş asırlardaki milyarlar şerefli merhum ordularına ve milyonlarla şehidlerine ve milletine büyük bir muhalefet ve ervahına bir mnev azap ve şerefsizlik olmakla beraber; o üç dört inkılpçı adamın pek az hisseleri bulunan ve millet ve ordunun kuvvet ve himmetiyle vücut bulan haseneleri o üç dört adama verilse, o üç dört milyon iyilikler, üç dört haseneye inhisar edip küçülür, hiçe iner; daha dehşetli kusurlara kefaret olamaz.
Salisen: Size karşı elbette çok cihetlerde dahil ve haric muarızlar var. Eğer bu muarızlarınız hakaik-i imaniye namına çıksaydı, birden sizi mağlp ederdi.