Mektup: 184
Eklenme: 1.01.2024 00:00:00

Aziz, sıddık kardeşlerim,

Şimalin İsveç, Norveç, Finlandiya, Kurnı mekteplerinde en büyük halskr bir kitap olarak kabul ettikleri gibi, şimdi erkn-ı İslmiyenin birincisi olan Ramazan sıyamını tutmak niyetiyle Cmiül-Ezhere Şimalin pek uzun günlerinde bir çare-i tahfifi ve tehiri yok mu? diye sormuşlar. Demek Avrupanın yalnız o küçük hükmetleri değil, belki siyaset mnsı verilmemek için kendini izhar etmeyen, eskide büyük ve dünyanın yüksek mevkiini tutmakla beraber, gayet dehşetli bir tarzda dünyanın fena ve fniliğini dehşetli tokatla o yüksek mertebelerin hiçe indiğini görmekle hakik teselli, yalnız ve ancak hakaik-i Kurniyede bulmasıyla, o küçüklerle mnen beraber tahmin edilebilir.

Evet, dünyanın mahiyeti anlaşıldıktan sonra, elbette hayat-ı ebediyeden başka beşeriyetin o inkisar-ı hayal yarasını tedavi edecek Kurndan başka yoktur.

Mektup: 185

çok aziz ve sıddık, kahraman Sabri,

Cenb-ı Hak, Galip Bey gibi çok fedakrları İslm ordusunda yetiştirsin. Bu zt, garpta, aynı şarkta Hulsi Bey gibi imana hizmet ediyor. Tarikat cihetiyle ehl-i imanı dalletten çekmeye çalışıyor. Bu zt, eskiden beri Risale-i Nuru görmeden Nur mesleğinde hareket etmeye çalışmış. Sonra Nurlarla münasebeti kuvvetleştiği zaman, daha ziyade hizmet edebilir. Fakat Nurun mesleği, hakikat ve sünnet-i seniye ve feraize dikkat ve büyük günahlardan çekinmek esastır; tarikate ikinci, üçüncü derecede bakar.Galip kardeşimiz, Alevler içinde Kadir, Şzel, Rüf tarikatlerinin bir hülsasını sünnet-i seniye dairesinde Hulefa-yı Rşidn, Aşere-i Mübeşşereye ilişmemek şartıyla, muhabbet-i l-i Beyt dairesinde bir tarikat dersi vermesini düşünüyor. Hakikat namına ve imanı kurtarmak ve bidalardan muhafaza etmek hesabına ehemmiyetli üç dört fidesi var:

Birincisi: Alevleri başka fena cereyanlara kaptırmamak ve müfrit Rfizlik ve siyas Bektaşlikten bir derece muhafaza etmek için ehemmiyetli fidesi var.

İkincisi: Hubb-u Ehl-i Beyti meslek yapan Alevler ne kadar ifrat da etse, Rfiz de olsa, zındıkaya, küfr-ü mutlaka girmez. çünkü muhabbet-i l-i Beyt ruhunda esas oldukça, Peygamber ve l-i Beytin adavetini tazammun eden küfr-ü mutlaka girmezler. İslmiyete o muhabbet vasıtasıyla şiddetli bağlanıyorlar. Böylelerini daire-i sünnete tarikat namına çekmek büyük bir fidedir.

Hem bu zamanda, ehl-i imanın vahdetine çok zarar veren bazı siyas cereyanlar Alevlerin fıtr fedakrlıklarından istifade edip kendilerine let etmemek için Nur dairesine çekmek büyük bir maslahattır. Madem Nur şakirtlerinin üstadı İmam-ı Ali Radıyallahu Anhtır ve Nurun mesleğinde hubb-u l-i Beyt esastır; elbette hakik Alevler keml-i iştiyakla o daireye girmeleri gerektir.

Bu zaman, imanı kurtarmak zamanıdır. Seyr-i sülk-ü kalb ile tarikat mesleğinde bu bidalar zamanında çok müşkilt bulunduğundan, Nur dairesi hakikat mesleğinde gidip, tarikatlerin fidesini temin eder diye o kardeşimize Ramazanını tebrik ve selmımla beraber yazınız. O da bize dua etsin.

Mektup: 186

Safranboludaki hlis kardeşlerimizden Hıfzının küçük medrese-i Nuriyesi olan hanesindeki küçük ve çok çalışkan msumları yedi yaşında Yılmaz ve on üç yaşında Hüsnünün ve onlar gibi Nura çalışan muhterem validelerinin mübarek kalemleriyle yazdıkları tebriklerini, umum Safranbolu ve Eflni medrese-i Nuriyesi namına bu Ramazanın bir firdevs teberrükü hesabına kabul ettik. Yılmazın rüyası aynen çıkmış.

Eflninin hakikaten küçük kahramanlarından Mustafa Sungurun güzel ve samim mektubunun bir kısmı Lhikaya geçecek. Elhak, Mustafa Osmanın, Mustafa Oruç ve Mustafa Sungur gibi iki namdaş ve Nur hizmetinde pek cidd arkadaş bulması, sadakatinin ve muvaffakiyetinin bir kerameti hükmündedir. Hususan Safranbolu Hasan Feyzisi olan Ahmed Fuadın ve sair o mektuplarında isimleri bulunanlara birer birer selm ve dua ediyoruz ve onların fevkalde gayretlerini tebrik ediyoruz. Umum kardeşlerimize binler selm ediyoruz.

Mektup: 187

Aziz, sıddık kardeşlerim,

Evvel: Siracün-Nurun sıhhatli, mükemmel, güzel çıkması, Medresetüz-Zehranın gayet ehemmiyetli bir yeni dersidir ki, geniş daire-i Nuriyede merakla okunacaktır, inşaallah.

Saniyen: Kastamonunun Hüsrevi Mehmed Feyzinin hiç sarsılmadan keml-i iştiyakla Nurlara çalışması ve çalıştırılması ve okutmasını gösteren Nihadın ve Abdurrahman İhsanın mektupları gösterdiği gibi, oradan gelenler de aynı haberi veriyorlar. Tam şakirtliğini yapıyor, Allah muvaffak eylesin. min.

Ve Nurun kahramanlarından Mustafa Osmanın Karabükte perde altında faaliyetle Nura hizmetini ve o havalideki ve Eflnideki şakirtlerin şevk ve gayretini Leyle-i Kadirleriyle beraber tebrik ediyoruz.