Vatan yahut Silistre romanında; Kırım Savaşında gönüllü olarak cepheye giden sevgilisinin ardından savaş alanında onunla beraber bulunmak ve onunla aynı kaderi paylaşmak için asker kıyafetine girip, Silistre Savunmasına katılan genç bir kızla sevdiği genç adamın aşkı etrafında gelişir. Vatan yahut Silistre romanındaki konuyu, Gazze savunmasına uyarlamak istedim. Nasıl ki, Silistre kalesi savunmasına gönüllü katılan sevgilisi için; asker kılığına girip; fedakrlık örneği gösteren bir genç kızın hikyesi romana konu olmuşsa: Bu gün Gazze vahşetinde, binlerce dramatik hikye ve roman yazılacaktır.

Evet, Gazze savunmasında, kendini feda etme pahasına fedakrlık yapan çocuklar, gençler, yaşlılar, kadınlar ve hatta bebekler vardır. Tarihte nadir görünecek şekilde; orantısız bir güç ile Gazzeyi karadan ve havadan yasaklı mühimmat ile vuran katil İsrail ve destekçileri, cani Emperyalist devletlerin yetkililerini mahkemeler yargılayacaktır. Mahkemeler yargılamaz ise; tarih yargılayacak, tarih yargılamaz ise; vicdanlarda mahkm edileceklerdir.

Ancak biz inanıyoruz ki: Yüce Allah, İbrahim Suresi 42-43. Ayetlerde buyurduğu Sakın zalimlerin yaptığından Allahı habersiz sanma! O, sadece onların hesabını; gözlerin dışarıya fırlayacağı bir güne erteliyor! El- Kahhar olan yüce Allahtan niyazımız; bu zalimlerin zilletini, dünya gözü ile cümle cihana göstermesidir.

Bu gün Gazzede tarif edilemez çok çok büyük bir insani dram ve soykırım uygulanmaktadır. Dünya kamuoyu bu duruma seyirci kalmaya devam ederlerse; açlık ve cesetlerin çürümesi ile salgın hastalıklar da meydana gelecektir. İslam ülkelerinin başındaki korkak krallar ve liderler de, bu insanlık suçunun hesabını en ağır şekilde ödeyecektir. Zira mazlum Gazze halkının feryadı; arşı alaya çoktan ulaşmıştır! Mazlumların bu feryadı; zalimlerin ve zulme seyirci kalanların hazin sonu olacaktır inşallah! Zalimler için; yaşasın Cehennem