Yaşananlar kabul edilemez!

Vali Toprak, yaşanan olayların bir şekilde Diyarbakır'a yakışmadığını ve yaşanılmasının kabul edilemeyeceğini söyledi.

Yaşananlar kabul edilemez!

DİYARBAKIR-Diyarbakır'da Cumartesi günü Valiliğin izin vermediği ancak, BDP'nin yapmakta ısrar ettiği yasaklı miting sırasında çıkan olayları Vali Mustafa Toprak, Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam ile basın toplantısı düzenleyerek değerlendirdi.

"MİLLETVEKİLLERİ, 'ÖNDERLİĞİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ İSTEYECEĞİZ' DEDİLER"

Vali Toprak, yapılan başvuruda mitingin adının, "Kürt sorununa demokratik çözüm" olarak bilirtildiğini ve miting yapılmak istenen tarihinde Silvan'da 13 askerin şehit edilmesi ve Demokratik özerkliğin ilan edildiği günün yıl dönümü olduğunu söylediklerini belirtirek, "Başvurudan sonra gelen 3 Milletvekiline durumu anlattık. Başka bir gün değil neden 14 Temmuz tarihini sorduk. Milletvekilleri bana mitingte 'Önderliğin özgürlüğünü isteyeceğiz' dediler. Aldığımız bilgiler, gelen istihbarat raporları ve örgütün dağ kadrosunun açıklamaları mitingin serhildan ve başkaldırı çağrısı olacağını tespit ettik. Gerekçeleri ile birlikte vatandaşlarımız can ve mal güvenliği ve bir kişinin dahi burnunun kanamaması için mitinge izin verilmeyeceğini kendilerine bildirdik. Ama yasaklama kararına rağmen bu karara uymayacaklarını ve neye ma olursa olsun bu mitingi yapacaklarını açıkladılar. Bu yönde il, ilçe, köy ve mahallelerde yasaklı miting için vatandaşa davet yaptılar"dedi.

"İSTENMEYEN OLAYLAR MEYDANA GELMİŞTİR"

Vali Mustafa Toprak, şiddetin olmadığı hiç bir yerde yasaklama zihniyetinde olmadıklarını, vatandaşın huzurunu, birliğini ve beraberliğini sağlamanın devletin görevi olduğunu ifade ederek, "Bir takım istenmeyen olaylar meydana gelmiştir. Zorlanmasına rağmen. Her grubun içerisine seçilmiş bir, iki milletvekili girerek istasyon meydana gelmeye çalışmışlardır. Memnun olduğumuz bir nakta bir vatandaşımızın dahi canı ortadan kalkmamıştır. Güvenlik güçlerine el yapımı patlayıcılar, molotof kokteyleri ile saldırılar olmuştur. 23'ü polis 79 vatandaşımız yaralanmıştır. 1 milletvekilimiz ve 2 vatandaşımızın tedavisi sürüyor. Milletvekilimiz Sağlık Bakanlığının gönderdiği ambulans uçak ile İstanbul'a kaldırılmıştır. Acil şifalar diliyoruz. Olaylara karışan 12'si çocuk 87 kişi gözaltına alınmıştır. 2'si yakılmak suretiyle biride altına patlayıcı konulmak suretiyle 9 araca hasar verilmiştir"dedi. Kürt vatandaşların sorunları konusunda devletin ve hükümetin önemli adımlar attığınıda söyleyen Vali Toprak, şöyle konuştu:

"DEMOKRATİK AÇILIM İLE ÖNEMLİ ADIMLAR ATILMIŞTIR"

"Kürt vatandaşlarımızın sorunlarının çözümü konusunda Demokratik açılım ile önemli adımlar atılmıştır. Hayatlarında önemli kolaylıklar sağlanmıştır. Son olarak bir milletvekilinin (Leyla Zana) sayın Başbakan ile görüşmesi ve sonrasında yapılan açıklamalar ile sorunun şirdetle çözülmeyeceği ortaya konulmuştur. Silah ile baskı ile tehdit ile bir yere varılamayacağı görülmüştür. Bunları görmezden gelerek, şiddeti tırmandırmak istediler. Bunları ibretle izliyoruz. Ne zaman önemli gelişmeler ve toplumsal mutabakat sağlansa şiddet ortaya çıkıyor. Vatandaşlarımızın dikkatli olması gerekir. Başta deletimiz, Hükümetimiz ve Başbakanımız olmak üzere bütün yönetim kadrosu bu sorunları çözmek istiyor. Bu çabaların kesilmemesi gerekiyor. Serhıldan çağrısı yaparak, şiddet ile bir şeyler yapmak istiyorlar. Şiddet ile bir şey elde edilemez. Şiddet çağrısı yaparak halkı sokağa dökmek istiyorlar. Kent dışından çok keskin gruplar getirilmişti. Vatandaşlarımlıza ve polise sağduyulu davranışlarından dolayı teşekür ediyorum."

HALKA KARŞI SORUMLU OLLARI GEREKİRDİ

Toprak, BDP'li milletvekillerini kast ederek, "Halka karşı sorumlu olması gerekenlerin 'Kanunları tanımıyorum' sözlerini üzüntü ile karşıladım. Güvenlik güçleri zor kullanmamıştır. Talimatlarda verilen yetkililer çerçevesinde orantılı güç kullanılmıştır. Seçilmişlerin grupların arasında olması işimizi güçleştirmiştir"dedi. Diyarbakır'da BDP'nin bu yıl 18 Mart'ta kutlamak istediği ancak Valiliğin izin vermediği Nevruz kutlamalarınıda hatırlatan Vali Toprak, şöyle dedi:

"DEVLETİN GÜCÜNÜ SÖZEMEDİLER"

"18 Mart Nevruz kutlamasında olduğu gibi dünde izinsiz olmasına rağmen miting yapacaklarını düşündüler. 18 Mart'ı yanlış değerlendirdiler. Devletin gücünü sözemediler. 18 Mart'ta 11 araç yakıldı, bunun bir aciziyet olduğunu düşündüler. Buna çok üzüldük. Devlet istediği için 18 Mart'ta kimsenin burnu kanamamıştır. Vatandaşlarda zorla kepenk kapattırdılar ve Belediyler çöpleri toplamadı ve çöp olarak kullanılan demir yığınlarının güvenlik güçlerine karşı kullanıması için bunları yaptı.

VATANDAŞA ARTIK ZULUM EDİYORLAR

Vatandaşa zulum ettiler, vatandaşı yok saydılar. Vatandaşlar artık bıkmış ve tükenmiş vaziyettedir. Yaşanan olaylar bir şekilde Diyarbakır'a yakışmamıştır. Bunların yaşanılması kabul edilemez. Diyarbakır'daki STK'lar kendi iradeleri ile hareket etmiyorlar. Başkalarının iradeleri ile sanki hep bir ağızdan aynı şeyi söylüyorlar. Şantiyeler yakılırken, insanlar kaçırılırken, araçlar yakılırken, güvenlik güçleri şehit olurken tek kelime etmezler. Bu tür etkinlik için aynı şeyi tekrarlarlar. STK'laların yaşananları da kınaması lazımdır. Ondan sonra çıkıp bizi eleştirsinler."

KENTİN İMAJINI OLUMSUZ ETKİLEDİ

Vali Mustafa Toprak, yaşananların kentin imajını olumsuz etkilediğini, bir taraftan istihdam yaratan iş alanları için uğraş verirken, mevcut algıyı değiştirirken, bu tür olayların yaşanmasından rahatsızlık duylduklarınıda söyledi. Vali toprak, Öcalan'ın özgürlüğünün istendiği miting için, "Birinin özgürlüğünü istemek için diğer vatandaşlarımızın özgürlük alanını sınırlayamayız"diye konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz