Görüş Bildir

İcralık fabrika satıldı, mağdurlar ortada kaldı

Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde geçmiş yıllarda terör örgütüne yardım ve yataklık yapan şahıs, 70'e yakın çiftçinin borcunu ödeyemedi. Şahsın iflas etmesi sonrası fabrikası, icralık olmasına rağmen satıldı. Mağdurlar, alacaklarının tahsil edilmesi için yetkililerden yardım bekliyor.

İcralık fabrika satıldı, mağdurlar ortada kaldı

Bismil ilçesinde 2012 yılında iflas bayrağını çeken terör örgütüne yardım ve yataklık yapan çırçır, yağ ve küspe fabrikası sahibi Muhammed D., ortalıktan kayboldu. Çözüm sürecinin başlamasıyla beraber fabrikanın başına tekrar geçen şahıs, terör örgütünün desteğini alarak alacaklıları tehdit etti. Alacaklılardan Lokman Bozçalı'yı alıkoyan terör örgütü mensupları, icralık fabrikadan vazgeçmesi için kendisini tehdit etti.

Bozçalı, kendi çabasıyla terör örgütünün elinden kaçarak kurtuldu. Fabrika sahibi Muhammet D. ise terör örgütüne yardım ve yataklıktan tutuklanarak cezaevine gönderildi. 3 ayrı icra dosyası olan Bozçalı'nın, icra dosyalarından biri düştü. Fabrikanın avukatı süresi dolan icraların düşmesini talep etti. İcra memurunun belirtmesine rağmen tapu dairesinde bir dosyanın düşmesi gerekirken 3 dosyayı birden düşürdüğü ve icraların tamamının fabrika üzerinden kalktığı öğrenildi. İcraların kalktığı günün ertesinde 19 buçuk milyon lira değerindeki fabrikanın 900 bin liraya satıldığı ortaya çıktı.

Terör örgütü alıkoydu

PKK tarafından Lice'de 4 gün alıkonulan Lokman Bozçalı, terör örgütünün elinden kendi imkanlarıyla kaçtığını söyledi. İlgili kurum ve mercilerden bu yolsuzluğun ve zulmün giderilmesi için yardım isteyen Bozçalı, "2012'de mal verdiğimiz fabrika iflas etti, daha sonra sahibi ortalıktan kayboldu. Sahibi tekrar geri geldi borçlarını ödemek için ama ödeyemedi. Ondan sonra o zamanlar çözüm sürecin başlamıştı, o dönemde de fabrika sahibi buralardaydı. 70 kişiye yakın fabrikadan alacaklı insan vardı. Herkes bilir çözüm sürecinde Lice'de örgüt mahkemesi açıldı. Fabrika sahibi, sözde terör örgüt mahkemesine başvuruda bulundu, onun talebiyle bütün alacaklılar sözde mahkemeye çağrıldı. Bunlar arasında alacaklı olan ben de vardım ben de çağrıldım, ben gitmedim. O dönemin İlçe Emniyet Müdürü ve jandarmanın bilgisine başvurdum. Örgüt tarafından çağrıldığımı söyledim. 1 ay sonra bunlar bir karara varıyorlar, borcu olanlar yüzde 35 alacak diğerinden vazgeçecek diye, kabul edenler resmi ipoteği varsa da geri çekecek. Böyle bir anlaşmaya varıyorlar. Benim alacağımda resmi olarak icra takibindeydi, alacağımız yüklü olduğu için satış yapamıyorlardı icramdan dolayı. Bizim köylüler geldi, aile olarak bu durum var sıkıntı yaşayacağız sadece kendin için örgütü karşına alıyorsun ama işin içine bizde giriyoruz dediler, en sonunda babam gitti. Babam gitmesiyle alıkonuldu, benim de gitmemi istiyorlar diye çağırdılar tekrardan sen gel diye. Ben gittim gider gitmez ben de alıkonuldum, ben gittikten sonra babamı bıraktılar, 4 gün kaldım kendi imkanlarımla kaçmayı başardım. Kaçar kaçmaz Lice Emniyet Müdürlüğü ve jandarmaya ifademi verdim" dedi.

"İcralık olan 19 buçuk milyonluk fabrika, 900 bin liraya satıldı"

Alıkonulmalarına ve eziyet çekmelerine rağmen hiçbir hakka sahip olamadıklarını kaydeden Bozçalı, şöyle devam etti:  "Yasal olarak haklarımızı tekrar devam ettirdik. Şirket sahibi Diyarbakır'da cezaevinde örgüte yardım ve yataklıktan yargılanıyor. Sahibi içerideyken dışarıdaki avukatı, işlemini tekrar devam ettirdiler ve şuan bu fabrika benim icram olduğu halde fabrika yok, satıldı. Her şey resmiyette resmi olarak gözüküyor ama bu fabrika üzerinde benim 3 tane icram vardı, bu icralar yıllık işlem yapmasak icralar düşerek hakkım kayboluyor. Ama ben bunları yaptığım halde 1 dosyamın gününün geçmesini fırsat bilen avukat gidip dilekçe vererek şu haczin düşürülmesi için o dönemki icra müdürünün belirtmesine rağmen o yazıya istinaden tapu dairesi benim bütün hacizlerimi düşürüyor. Hacizlerimin düştüğü ertesi günü bu fabrika satılıyor. Bankalarca ekspertiz raporuna göre 19 buçuk milyon lira olan fabrika 900 bin liraya satılıyor. Bu satışlar benim haczin düştüğü günün ertesi günü ve aralarında 1 ay gibi bir süreyle tekrar eden 4 satış yapılıyor. Biz hakkımızı istiyoruz, gerekli ilgili kurum ve mercilerin bu yolsuzluğun ve zulmün gereğinin yapılmasını istiyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanımızdan bu konu hakkında bize yardımcı olmalarını istiyoruz" diye konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi